F
fiesta73
Guest
Bomba(!) transferler...
Genelde futbolcular takımlarına yeni transfer istemezler. Hatta bazıları dünyaca ünlü bir yıldızın adının geçtiği dönemlerde bile medyaya ; “Ona ne gerek var, ben varım” türünden mesajlar verirler.
Ama Galatasaray’da futbolcular bile bas bas bağırmaktan yoruldular: “Bu takıma kaliteli 2 yabancı lazım” diye… Artık onların da tahammülü kalmadı 2'şer kişilik oynamaya. Yedek kalacağını bilen adam dahi kendi bölgesine kaliteli bir oyun kurucu lazım olduğunu söylüyor. Bu yönetimler için büyük fırsattır aslında. Çoğu yönetici yapacakları transferde eldeki oyuncuları kırmamak için de ayrı bir çaba harcar. Galatasaray'da böyle bir çabaya da gerek yok.
Bunu yönetim de dile getiriyor pek tabii. Ama bir yandan da gereksiz transferler yapılıyor ve paralar bana göre boşa harcanıyor. Galatasaray’da 5 senedir bir "oyun kurucu" sıkıntısı yaşanırken yönetim takımın en güçlü bölgelerine bir stoper ve bir içi geçmiş orta saha transferi yapıyor.
Hem de bu transferleri “Onur meselesi” yaparak. Sanki Galatasaray’ın en önemli meselesi Okan Buruk’a iade-i itibar yapmakmış gibi Adnan Polat gibi bir üstad cebinde istifa mektubu ile dolaşıyor. Yani, “Okan işi olmazsa ben yokum” mesajı veriyor.
Adnan Polat’ın Galatasaray için ne kadar büyük bir değer olduğunu en fazla bilenlerdeniz. Onun kadar Galatasaraylı olduğumuzu da iddia etmeyiz ama böyle gereksiz polemiklerle zaman kaybetmesini de ona yakıştıramıyoruz.
Galatasaray bugün Tolga Seyhan ve Okan Buruk’a toplamda 1,5 milyon Euro bile verse bence yazık, günah.
Yeri geliyor çok iyi bir yabancı futbolcuyu sırf döviz kuru farkı nedeniyle (Örnek Pier Van Hojdonk) rakibe kaptırırken en az 1,5 milyon Euro’yu nasıl böyle hoyratça gözden çıkarabiliyorlar anlayamıyorum!.... Bu parayı yabancı transferine katkı olarak kullansanız olmaz mı?
Yoksa ben Tolga veya Okan çok kötü oyunculardır da demiyorum. Belki Galatasaray’da iyi işler de yapacaklar ama hem Tolga ve hem de Okan’ın olduğu mevkiler yeterince alternatifli. Tolga Seyhan’ı da bir derece anlamak mümkün. Song, Tomas, Orhan, Yalçın, Emre gibi oyuncular geçtiğimiz sene üst üste sakatlandılar. Song, zaman zaman çeşitli nedenlerle sahaya çıkmadı. Belki Gerets bu bölgede bir sigorta oyuncu yokluğu da çekiyor olabilir.
Peki Okan Buruk’a ne gerek vardı?
Volkan Arslan, Ayhan, Sabri ve hatta İliç’in bile zaman zaman yoğunluk nedeniyle forma bulmakta zorlandığı orta sahada bu kadar fazla rekabet yaratmak ne kadar doğru?
Her şeye karşın Galatasaray Yönetimi oy birliği ile bir karar almış. Sanıyorum Teknik Direktör Eric Gerets’de bu transferlere onay verdi.
Bu durumda artık Sarı Kırmızı renkleri giyecek olan oyuncuları daha fazla eleştirmeyeceğim.
Ancak yönetim kurulundan biri bugün yarın çıkar da; “Biz şu yabancı futbolcuya 2 verdik o da bizden 3 veya 3,5 istedi, o nedenle alamadık” derse bu yazımı onun gözüne sokarcasına tekrar tekrar yazacağım.
Tolga ve Okan’ı birleştirip bir tane Maniche, Ze Roberto veya Gravesen yapmalarını isteyeceğiz bizden söylemesi.
Genelde futbolcular takımlarına yeni transfer istemezler. Hatta bazıları dünyaca ünlü bir yıldızın adının geçtiği dönemlerde bile medyaya ; “Ona ne gerek var, ben varım” türünden mesajlar verirler.
Ama Galatasaray’da futbolcular bile bas bas bağırmaktan yoruldular: “Bu takıma kaliteli 2 yabancı lazım” diye… Artık onların da tahammülü kalmadı 2'şer kişilik oynamaya. Yedek kalacağını bilen adam dahi kendi bölgesine kaliteli bir oyun kurucu lazım olduğunu söylüyor. Bu yönetimler için büyük fırsattır aslında. Çoğu yönetici yapacakları transferde eldeki oyuncuları kırmamak için de ayrı bir çaba harcar. Galatasaray'da böyle bir çabaya da gerek yok.
Bunu yönetim de dile getiriyor pek tabii. Ama bir yandan da gereksiz transferler yapılıyor ve paralar bana göre boşa harcanıyor. Galatasaray’da 5 senedir bir "oyun kurucu" sıkıntısı yaşanırken yönetim takımın en güçlü bölgelerine bir stoper ve bir içi geçmiş orta saha transferi yapıyor.
Hem de bu transferleri “Onur meselesi” yaparak. Sanki Galatasaray’ın en önemli meselesi Okan Buruk’a iade-i itibar yapmakmış gibi Adnan Polat gibi bir üstad cebinde istifa mektubu ile dolaşıyor. Yani, “Okan işi olmazsa ben yokum” mesajı veriyor.
Adnan Polat’ın Galatasaray için ne kadar büyük bir değer olduğunu en fazla bilenlerdeniz. Onun kadar Galatasaraylı olduğumuzu da iddia etmeyiz ama böyle gereksiz polemiklerle zaman kaybetmesini de ona yakıştıramıyoruz.
Galatasaray bugün Tolga Seyhan ve Okan Buruk’a toplamda 1,5 milyon Euro bile verse bence yazık, günah.
Yeri geliyor çok iyi bir yabancı futbolcuyu sırf döviz kuru farkı nedeniyle (Örnek Pier Van Hojdonk) rakibe kaptırırken en az 1,5 milyon Euro’yu nasıl böyle hoyratça gözden çıkarabiliyorlar anlayamıyorum!.... Bu parayı yabancı transferine katkı olarak kullansanız olmaz mı?
Yoksa ben Tolga veya Okan çok kötü oyunculardır da demiyorum. Belki Galatasaray’da iyi işler de yapacaklar ama hem Tolga ve hem de Okan’ın olduğu mevkiler yeterince alternatifli. Tolga Seyhan’ı da bir derece anlamak mümkün. Song, Tomas, Orhan, Yalçın, Emre gibi oyuncular geçtiğimiz sene üst üste sakatlandılar. Song, zaman zaman çeşitli nedenlerle sahaya çıkmadı. Belki Gerets bu bölgede bir sigorta oyuncu yokluğu da çekiyor olabilir.
Peki Okan Buruk’a ne gerek vardı?
Volkan Arslan, Ayhan, Sabri ve hatta İliç’in bile zaman zaman yoğunluk nedeniyle forma bulmakta zorlandığı orta sahada bu kadar fazla rekabet yaratmak ne kadar doğru?
Her şeye karşın Galatasaray Yönetimi oy birliği ile bir karar almış. Sanıyorum Teknik Direktör Eric Gerets’de bu transferlere onay verdi.
Bu durumda artık Sarı Kırmızı renkleri giyecek olan oyuncuları daha fazla eleştirmeyeceğim.
Ancak yönetim kurulundan biri bugün yarın çıkar da; “Biz şu yabancı futbolcuya 2 verdik o da bizden 3 veya 3,5 istedi, o nedenle alamadık” derse bu yazımı onun gözüne sokarcasına tekrar tekrar yazacağım.
Tolga ve Okan’ı birleştirip bir tane Maniche, Ze Roberto veya Gravesen yapmalarını isteyeceğiz bizden söylemesi.