- Katılım
- 6 Nisan 2007
- Mesajlar
- 3,175
- Tepkime puanı
- 25
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Bravo Cim Bom'a
Maç 0-0 bitti ama son derecede keyifli bir karşılaşmaydı. Herkes F.Bahçe'yi favori görüyordu. Derbilerin favorisi olmadığını bir kez daha gördük...
Hiç yabancısız oynayan G.Saray'ı tebrik ediyorum. Taraftarlarını mutlu eden bir performans sergiledi. Ben özellikle Emre-Servet ikilisini çok beğendim. Eski Fenerli futbolcu, G.Saray'da belki de en iyi maçını oynadı. Tabii ki Semih'i sakatladığı pozisyonda, F.Bahçeli taraftarların büyük tepkisini aldı ama burada en küçük bir art niyet yoktu. Servet müdahalesini topa yaptı, geciktiği için darbe Semih'e gitti...
F.Bahçe'de Aurelio belki de en kötü maçlarından birini oynadı. Tek topta büyük hatalar yaptı. Kanarya'nın hızını kesti. Oldukça şaşırttı beni Brezilyalı Mehmet. Taraftarlar da kendisinde hayal kırıklığı yaşadı...
Semih'in yerine giren Kezman hiçbir varlık gösteremedi. Tıpkı G.Saraylı Hakan Şükür gibi...
G.Saray ve F.Bahçe kalecileri Orkun ile Volkan'a da değinmek istiyorum. O kadar başarılıydılar ki, Türk Milli Takımı'nın geleceği açısından kendileri ile büyük gurur duydum. Özellikle G.Saray'ın yabancı kaleci arayışı bana göre son derecede anlamsız. Bu çocuğa ve arkadaşı Aykut'a kesinlikle güvenmek zorunda Cim Bom...
Bir paragrafta F.Bahçeli Gökhan Gönül'e açmak gerek. O kadar çok çalıştı ki genç futbolcu, takımını galibiyete yükseltebilmek için elinden gelen herşeyi sahaya yansıttı. Ha keza rakip oyuncu Barış Özbek ve Serkan Çalık gibi...
Gerçekten bu gençlerin mücadelesi çok büyük keyif verdi izleyenlere...
Tabii ki Lugano...
Ben onun ne yapmak istediğini bir türlü anlayamıyorum. İyi bir futbolcu olabilir ama iyi ahlaklı sporcu olmadığı kesin. O yüzden bir türlü sevemedim kendisini. Hakeme yönelik aldatmalar, rakibe olan kasıtlı davranışlar...
Ve işte gördünüz, enayice iki sarı kart sonucu kırmızı kart. Herhalde Zico bunları görmüştür...
Fırat Aydınus'u da tebrik ediyorum. Dört dörtlük bir karşılaşma yönetti. Hiçbir şeye taviz vermedi. Sonuca tesir eden hata yapmadı...
Maç 0-0 bitti ama son derecede keyifli bir karşılaşmaydı. Herkes F.Bahçe'yi favori görüyordu. Derbilerin favorisi olmadığını bir kez daha gördük...
Hiç yabancısız oynayan G.Saray'ı tebrik ediyorum. Taraftarlarını mutlu eden bir performans sergiledi. Ben özellikle Emre-Servet ikilisini çok beğendim. Eski Fenerli futbolcu, G.Saray'da belki de en iyi maçını oynadı. Tabii ki Semih'i sakatladığı pozisyonda, F.Bahçeli taraftarların büyük tepkisini aldı ama burada en küçük bir art niyet yoktu. Servet müdahalesini topa yaptı, geciktiği için darbe Semih'e gitti...
F.Bahçe'de Aurelio belki de en kötü maçlarından birini oynadı. Tek topta büyük hatalar yaptı. Kanarya'nın hızını kesti. Oldukça şaşırttı beni Brezilyalı Mehmet. Taraftarlar da kendisinde hayal kırıklığı yaşadı...
Semih'in yerine giren Kezman hiçbir varlık gösteremedi. Tıpkı G.Saraylı Hakan Şükür gibi...
G.Saray ve F.Bahçe kalecileri Orkun ile Volkan'a da değinmek istiyorum. O kadar başarılıydılar ki, Türk Milli Takımı'nın geleceği açısından kendileri ile büyük gurur duydum. Özellikle G.Saray'ın yabancı kaleci arayışı bana göre son derecede anlamsız. Bu çocuğa ve arkadaşı Aykut'a kesinlikle güvenmek zorunda Cim Bom...
Bir paragrafta F.Bahçeli Gökhan Gönül'e açmak gerek. O kadar çok çalıştı ki genç futbolcu, takımını galibiyete yükseltebilmek için elinden gelen herşeyi sahaya yansıttı. Ha keza rakip oyuncu Barış Özbek ve Serkan Çalık gibi...
Gerçekten bu gençlerin mücadelesi çok büyük keyif verdi izleyenlere...
Tabii ki Lugano...
Ben onun ne yapmak istediğini bir türlü anlayamıyorum. İyi bir futbolcu olabilir ama iyi ahlaklı sporcu olmadığı kesin. O yüzden bir türlü sevemedim kendisini. Hakeme yönelik aldatmalar, rakibe olan kasıtlı davranışlar...
Ve işte gördünüz, enayice iki sarı kart sonucu kırmızı kart. Herhalde Zico bunları görmüştür...
Fırat Aydınus'u da tebrik ediyorum. Dört dörtlük bir karşılaşma yönetti. Hiçbir şeye taviz vermedi. Sonuca tesir eden hata yapmadı...