- Katılım
- 15 Kasım 2005
- Mesajlar
- 6,014
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
Konuş Süren konuş! Türk futbol tarihinin en büyük kulüp başarısını kazanan, ama maddi ve manevi, zerresini dahi değerlendirmeyi beceremeyen, Galatasaray eski başkanı, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk için “İkisinden biri Galatasaray’a dönerse, kulüple ilişkimi gözden geçiririm” demiş. İyi olur!
O başarıları kazanma adına ter döken herkes kötü, Faruk Süren ve yandaşları muazzam! Yazmıştım, tekrarlıyorum; “Bunların Galatasaray’a verdiği zararı, Aziz Yıldırım dahi yapamazdı. Kıyamazdı.” Eldeki olağanüstü deneyimli ve Avrupa’da her rakibi yenebilecek kadroyu pazar malı gibi dağıt. Sonra da sıkılmadan konuş. Oysa doğru üç takviye ve korunabilmesi çok kolay ekip, yemin edebilirim ki Cim Bom’a 4. yıldızı bile çoktan taktırmıştı, Avrupa’nın her platformunda da zirveye oynanırdı.
Bu başarı olasılığına set çektiler. Kimler? Faruk Süren ve şürekası, bir kısım şakşakcısı... Sonra? Ne idüğü belirsiz transferler. Jardel vakası! Şimdi bir kısım ulema hemen “Süper Kupa’da attığı gol” der. Doğru. Doğru da Galatasaray’ı oraya taşıyan kimler? Hagi, Popescu, Tugay, Hakan Şükür, Okan, Emre, Bülent Korkmaz ve diğerlerinin hakkını nasıl ödeyeceksiniz? Taffarel’in Kopenhag’da son anda çıkardığı topun, diğerlerinin attıkları ve kurtardıklarının bedeli ne o zaman?
Şu saydığım kadrodan hangisi ağlatılmadan gitti? Söyleyebilecek biri var mı? Nerede Hagi, Bülent, Hakan Ünsal, Arif gibi tarih yazanların jübilesi? Hangi vefa örneği var? Galatasaray değerlerinden söz edenler öncelikle o değerlere sahip olmalı. Kirletmemeli.
Maddi manevi zirve yapması gereken dönemde kulübü borç batağına gömüp, futbolcuları haince planlarla yem etmenin adını koymakta zorlanıyorum. Aslında yeni TCK yüzünden kendi kendimi frenliyorum. Ama zihnimden geçenleri Allah biliyor. Affetsin!
AIG ve ASY kazıkları, Bulgaristan mahreçli transfer dolapları, Maltepe, Kanada, Mecidiyeköy hattında dolaşan projeler ve batmanın eşiğindeki Galatasaray. Sonra futbolcuların elinde para toplamak için, bir sünnet şapkasının eksik olduğu balolar. Canaydın şahsi kredisinden tam 72 milyon dolar veriyor fakat yetmiyor. Kulüp nasıl bir batağın içine itilmiş düşünün.
Emre Belözoğlu “Faruk Süren’in itibarı ortadadır” demiş. Evet itibarı da, yaptığı da (!) ortada. Ortada olmayan Canaydın’ın sesi. Neyin ne olduğunu açıklayıp, Galatasaraylı’yı bilgilendirsene Başkan. Olay ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ felsefesini aştı... Şemsiye doğru adreste açılsa böyle mi olurdu vaziyet? Bakar mısın ötüp duruyor hazret.
Ya konuş... Ya da konuş! Başka çaren yok.
Oğuz DİZER....
bu yazı hoşuma gitti...başarı dedik ama klübün o dönemde neler yaptığını yaşadığını düşünmedik...karton bir stat projesine milyon dolarlar döktük...Ben de okan ve emreye kızgınım ama bu oyuncuların kaçmasında tek suçlu kendileri mi...peki fatih terimin gidişinde...yada yabancıo oyuncuların Fifaya başvurarak alacak talep etmesinde...
Arkadaşlar okuduğum bir haberden aklımda kalanı hatırlatmayı fırsat bilirim...
"Fatih TERİM Galatasaray'dan ayrıldı...Yönetimi eleştirdi...İmparator tezahüratlarıyla karşılandı...Yabancı oyuncular Hagi,Taffarel,Popescu alacaklarını FIFA yoluyla tahsil etti...Hagi daha sonra gelip takımın başına geçti...Faruk Süren'e ne demeli...Yıllarca şöyle stad böyle stad deyip sadece maketlere milyon dolar ödediler...Hakan Şükür'e bir bakalım...İnter klübüyle kontrat imzalayıp Galatasaray yönetimini İnter klübüyle olan pazarlıklarda eli kolu bağlı bıraktı...Tekrar Galatasaray'a döndü...Gelelim Okan'a okan o sene yabancı oyuncularla birlikte hareket edip FIFA'ya başvurmamıştır...Hatta kluğpte kalan 500.000$ tutarındaki alacağından feragat etmiştir...Sizce bütün hata sadece Okan ve Emre de mi?
O başarıları kazanma adına ter döken herkes kötü, Faruk Süren ve yandaşları muazzam! Yazmıştım, tekrarlıyorum; “Bunların Galatasaray’a verdiği zararı, Aziz Yıldırım dahi yapamazdı. Kıyamazdı.” Eldeki olağanüstü deneyimli ve Avrupa’da her rakibi yenebilecek kadroyu pazar malı gibi dağıt. Sonra da sıkılmadan konuş. Oysa doğru üç takviye ve korunabilmesi çok kolay ekip, yemin edebilirim ki Cim Bom’a 4. yıldızı bile çoktan taktırmıştı, Avrupa’nın her platformunda da zirveye oynanırdı.
Bu başarı olasılığına set çektiler. Kimler? Faruk Süren ve şürekası, bir kısım şakşakcısı... Sonra? Ne idüğü belirsiz transferler. Jardel vakası! Şimdi bir kısım ulema hemen “Süper Kupa’da attığı gol” der. Doğru. Doğru da Galatasaray’ı oraya taşıyan kimler? Hagi, Popescu, Tugay, Hakan Şükür, Okan, Emre, Bülent Korkmaz ve diğerlerinin hakkını nasıl ödeyeceksiniz? Taffarel’in Kopenhag’da son anda çıkardığı topun, diğerlerinin attıkları ve kurtardıklarının bedeli ne o zaman?
Şu saydığım kadrodan hangisi ağlatılmadan gitti? Söyleyebilecek biri var mı? Nerede Hagi, Bülent, Hakan Ünsal, Arif gibi tarih yazanların jübilesi? Hangi vefa örneği var? Galatasaray değerlerinden söz edenler öncelikle o değerlere sahip olmalı. Kirletmemeli.
Maddi manevi zirve yapması gereken dönemde kulübü borç batağına gömüp, futbolcuları haince planlarla yem etmenin adını koymakta zorlanıyorum. Aslında yeni TCK yüzünden kendi kendimi frenliyorum. Ama zihnimden geçenleri Allah biliyor. Affetsin!
AIG ve ASY kazıkları, Bulgaristan mahreçli transfer dolapları, Maltepe, Kanada, Mecidiyeköy hattında dolaşan projeler ve batmanın eşiğindeki Galatasaray. Sonra futbolcuların elinde para toplamak için, bir sünnet şapkasının eksik olduğu balolar. Canaydın şahsi kredisinden tam 72 milyon dolar veriyor fakat yetmiyor. Kulüp nasıl bir batağın içine itilmiş düşünün.
Emre Belözoğlu “Faruk Süren’in itibarı ortadadır” demiş. Evet itibarı da, yaptığı da (!) ortada. Ortada olmayan Canaydın’ın sesi. Neyin ne olduğunu açıklayıp, Galatasaraylı’yı bilgilendirsene Başkan. Olay ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ felsefesini aştı... Şemsiye doğru adreste açılsa böyle mi olurdu vaziyet? Bakar mısın ötüp duruyor hazret.
Ya konuş... Ya da konuş! Başka çaren yok.
Oğuz DİZER....
bu yazı hoşuma gitti...başarı dedik ama klübün o dönemde neler yaptığını yaşadığını düşünmedik...karton bir stat projesine milyon dolarlar döktük...Ben de okan ve emreye kızgınım ama bu oyuncuların kaçmasında tek suçlu kendileri mi...peki fatih terimin gidişinde...yada yabancıo oyuncuların Fifaya başvurarak alacak talep etmesinde...
Arkadaşlar okuduğum bir haberden aklımda kalanı hatırlatmayı fırsat bilirim...
"Fatih TERİM Galatasaray'dan ayrıldı...Yönetimi eleştirdi...İmparator tezahüratlarıyla karşılandı...Yabancı oyuncular Hagi,Taffarel,Popescu alacaklarını FIFA yoluyla tahsil etti...Hagi daha sonra gelip takımın başına geçti...Faruk Süren'e ne demeli...Yıllarca şöyle stad böyle stad deyip sadece maketlere milyon dolar ödediler...Hakan Şükür'e bir bakalım...İnter klübüyle kontrat imzalayıp Galatasaray yönetimini İnter klübüyle olan pazarlıklarda eli kolu bağlı bıraktı...Tekrar Galatasaray'a döndü...Gelelim Okan'a okan o sene yabancı oyuncularla birlikte hareket edip FIFA'ya başvurmamıştır...Hatta kluğpte kalan 500.000$ tutarındaki alacağından feragat etmiştir...Sizce bütün hata sadece Okan ve Emre de mi?