LİNCOLN'ÜN DÖNÜŞÜ
Teknik direktör Feldkamp'ın istifasıyla sarsılan Galatasaray, antröner Cevat Güler yönetiminde çıktığı maçta kendisi için hayati bir galibiyet aldı
07 / 04 / 2008 10:50
Lincoln'ün dönüşü
Bitime 3 dakika kala sahneye çıkan Lincoln, tam 16 hafta sonra yine bir G.Birliği maçında takımını galibiyete taşıdı. Okan ve Lincoln'ün bir vuruşları da direkten döndü. Puanını 64'e çıkaran sarı-kırmızılılar, liderle aradaki farkı korudu.
Süper Lig zirvesinde yarıştığı F.Bahçe'nin kazanmasıyla G.Birliği deplasmanına kayıp vermemek için çıkan G.Saray, bitime 3 dakika kala bulduğu golle 3 puana uzandı: 1-0. Sarı-kırmızılılar, bu galibiyetle liderle arasındaki puan farkını korumuş oldu. Kötü zemin iki takım oyuncularını da bir hayli zorladı. İlk yarı iki takım da pozisyon bulmakta zorlandı. 45'te Sabri ve Hakan'ın mücadelesinde Hakan yerde kaldı. Hakem bu pozisyonda 'devam' dedi.
İKİ TOP DİREKTEN DÖNDÜ
58'de Okan Buruk'un kafası direkten döndü. 61'de Ümit Karan açısı dar olmasına rağmen kaleyi gördü, vuruşunu kaleci Periç kornere çeldi. 78'de Hakan Şükür'ün oyuna girmesiyle G.Saray hücumda daha etkili olmaya başladı ve G.Birliği kalesini ablukaya aldı. Dakikalar 88'i gösterdiğinde Lincoln sahneye çıktı ve Ümit Karan'ın indirdiği topu sert bir vuruşla ağlara gönderdi: 1-0. Uzatma dakikalarında ise Lincoln'un serbest vuruşu direkte patladı.
Formaları saklayın kimseye vermeyin
G.Saraylı yöneticiler maç sonunda soyunma odasına giderek futbolcuları tebrik etti. Futbol Şube Sorumlusu Haldun Üstünel ise, oyuncularından formalarını kimselere vermemelerini isteyerek, “Bu çamurlu formaların değeri büyük. Belki de bu galibiyet şampiyonluğu getirecek. Eğer şampiyon olursak bu formalarınızı sandıklarınızdan çıkarıp kutlamaya onlarla gelin' diye konuştu.
yenişafak
Kalli gitti Lincoln geldi
Önceki gün Kalli'nin gönderilmesinde başrolü oynayan Lincoln, "Beni şimdi görün" diye verdiği sözü tuttu. "Gençlerbirliği önünde 2 puan gitti" derken ortaya çıkan Brezilyalı, galibiyeti getirdi..
Belki, bataklıkta değil de futbol sahasında oynansaydı maç... Galatasaray'ın bir teknik direktörü olsaydı... Hakemlik müessesesi sarsılmamış olsaydı... Belki o zaman oynanan 'şey' sahici bir maça benzeyebilirdi. Ama bu hali her açıdan 'temize' çekilmesi gereken bir müsvedde. Tamam, kazan kaldırıp teknik direktöre sebep olan kadro, daha istekli altıncı Galatasaray- Ankara Seferi'nde. En azından Lincoln "Aa düşmeden de top oynayabiliyormuş" dedirtiyor. Ama futbol, 'nefesini liderin ensesinde hissettiren şampiyon namzeti' kıvamında değil! Gençlerbirliği savunmasını sağlam tutmuş, "Bir kontratak olsun bizim olsun" terbiyesinde oynuyor. Olmazsa oyunu bozuyor. İlk yarıda olan pozisyon sayısı konuk için üç: 8'de Arda'nın ortasını Okan tamamlayamıyor; 33'te Nonda, Volkan'ın ortasını boş kaleye atamıyor; 43'te Lincoln'ün şutunu kaleci engelliyor. Ev sahibi ise 38'de Hakan'ın dışarı giden şutu ile 'tek geçiyor.' Sabri'ye penaltı çalmayıp Gençler'in atağını keserek devreyi bitiren hakemin marifetiyle devre arası karışıyor. İkinci yarı iki takım da hevesli, baskıları tehlikeli gelişiyor. Gole teğet geçense 58'de Lincoln'ün kullandığı frikiği tamamlamaya çalışan Okan'ın direkte patlayan kafası ile Galatasaray oluyor. 62'de Sabri, Barış'la değişince "Oo sağ kanat hoş gelmişler" dedirtiyor. 69'da gelen Şaş-Okan değişikliğinin 'dramatik' bir etkisi yok oyuna. 'Son koz' Şükür 78'de sürülüyor sahaya. Atması gereken Galatasaray, 87'ye kadar yememeye uğraşıyor. Sonunda 87'de Şaş dolduruyor, Karan indiriyor, Lincoln ağlara yolluyor. Evinde pijamaları ile otururken yaka paça getirilip 'teknik direktör' yapılmış yaşlı adam, en kritik virajda takımı hocasız bırakmış. Yanlışı düzeltmek futbolculara kalıyor. Hatasız kul olmaz da... Hatanın böylesi, Galatasaray'la hiç bağdaşmıyor!
sabah
Lincoln doğdu
Ankara'da golü atanın kazanacağı bir maç olacaktı... Kötü zemin, yağmur yüzünden balçık tarlasına dönmüştü.. Ayakta durmak zordu ama ayağa isabetli pas oynamak neredeyse imkansızdı. Galatasaray zirve yarışında Başkent'in çamurunda üç puanı suskun yıldızı Lincoln'ün attığı golle aldı. Adalenin yorulduğu, beynin ayaklara hükmetmediği anlarda Lincoln zorluk derecesi yüksek bir vuruş yaptı.
Lincoln, Kalli'nin gönderilmesinden sonra Başkan Adnan Polat'a, "Şimdi görün bakın nasıl oynuyorum" diye söz vermişti. Ve Lincoln sözünü tuttu, maç boyu sahanın her yerine bastı, savunmaya yardıma gelip top aldı, çok çalıştı, çok mücadele etti, Galatasaray'ın kurtarıcısı oldu.
Galatasaray için Gençlerbirliği 'kırılma noktası' gibi bir maçtı. Ayrıca Kalli sonrası tüm sorumluluk futbolcuların sırtındaydı. İlk yarı fizik güç mücadelesi şeklinde geçti. Galatasaray pozisyon üretmekte zorlanırken, Gençler tüm gol yatırımlarını Isaac'in üzerine kurdu. Galatasaray adına akılda kalan tek pozisyon Arda'nın mükemmel ortasında Nonda'nın boş kaleye kafayla topu atamamasıydı. Ağır zemin yüzünden iki takım da çok top kaybı yaptı.
Teşekkurler
Levent Tüzemen-Sabah
Futbol garip oyun!
Kaleci Aykut da çok iyi, refleksleri mükemmel! İki top çıkardı takımını yenilgiden kurtardı.
Gençlerbirliği de pes etmedi, Mesut Bakkal da kenarda beklettiği Mehmet Çakır'ı oyuna aldı, karşılıklı ataklarla takımlar puan aradı ama bu sahada gol atmak zordu.
Hasan Şaş da oyuna girdi, boğuşma arttı. Yağmur da hızlandı, tempo ve heyecan yükseldi, seyir zevki geldi. Lincoln mükemmel bir vuruşla takımını galibiyete taşıdı. Lincoln'ün sevincini gördüm hırsını anladım.
Bu maçta takımı Kalli kurmadı, Servet de orta sahada oynamadı, Hakan da kenardaydı, Nonda da vardı... Lincoln de ilk 11'de oynadı golünü de attı, frikiği de direkten döndü... Polat'ın da yanağına hayat öpücüğünü kondurdu.
Osman Tanburacı-Yenişafak/Teşekkürler
Teknik direktör Feldkamp'ın istifasıyla sarsılan Galatasaray, antröner Cevat Güler yönetiminde çıktığı maçta kendisi için hayati bir galibiyet aldı
07 / 04 / 2008 10:50
Lincoln'ün dönüşü
Bitime 3 dakika kala sahneye çıkan Lincoln, tam 16 hafta sonra yine bir G.Birliği maçında takımını galibiyete taşıdı. Okan ve Lincoln'ün bir vuruşları da direkten döndü. Puanını 64'e çıkaran sarı-kırmızılılar, liderle aradaki farkı korudu.
Süper Lig zirvesinde yarıştığı F.Bahçe'nin kazanmasıyla G.Birliği deplasmanına kayıp vermemek için çıkan G.Saray, bitime 3 dakika kala bulduğu golle 3 puana uzandı: 1-0. Sarı-kırmızılılar, bu galibiyetle liderle arasındaki puan farkını korumuş oldu. Kötü zemin iki takım oyuncularını da bir hayli zorladı. İlk yarı iki takım da pozisyon bulmakta zorlandı. 45'te Sabri ve Hakan'ın mücadelesinde Hakan yerde kaldı. Hakem bu pozisyonda 'devam' dedi.
İKİ TOP DİREKTEN DÖNDÜ
58'de Okan Buruk'un kafası direkten döndü. 61'de Ümit Karan açısı dar olmasına rağmen kaleyi gördü, vuruşunu kaleci Periç kornere çeldi. 78'de Hakan Şükür'ün oyuna girmesiyle G.Saray hücumda daha etkili olmaya başladı ve G.Birliği kalesini ablukaya aldı. Dakikalar 88'i gösterdiğinde Lincoln sahneye çıktı ve Ümit Karan'ın indirdiği topu sert bir vuruşla ağlara gönderdi: 1-0. Uzatma dakikalarında ise Lincoln'un serbest vuruşu direkte patladı.
Formaları saklayın kimseye vermeyin
G.Saraylı yöneticiler maç sonunda soyunma odasına giderek futbolcuları tebrik etti. Futbol Şube Sorumlusu Haldun Üstünel ise, oyuncularından formalarını kimselere vermemelerini isteyerek, “Bu çamurlu formaların değeri büyük. Belki de bu galibiyet şampiyonluğu getirecek. Eğer şampiyon olursak bu formalarınızı sandıklarınızdan çıkarıp kutlamaya onlarla gelin' diye konuştu.
yenişafak
Kalli gitti Lincoln geldi
Önceki gün Kalli'nin gönderilmesinde başrolü oynayan Lincoln, "Beni şimdi görün" diye verdiği sözü tuttu. "Gençlerbirliği önünde 2 puan gitti" derken ortaya çıkan Brezilyalı, galibiyeti getirdi..
Belki, bataklıkta değil de futbol sahasında oynansaydı maç... Galatasaray'ın bir teknik direktörü olsaydı... Hakemlik müessesesi sarsılmamış olsaydı... Belki o zaman oynanan 'şey' sahici bir maça benzeyebilirdi. Ama bu hali her açıdan 'temize' çekilmesi gereken bir müsvedde. Tamam, kazan kaldırıp teknik direktöre sebep olan kadro, daha istekli altıncı Galatasaray- Ankara Seferi'nde. En azından Lincoln "Aa düşmeden de top oynayabiliyormuş" dedirtiyor. Ama futbol, 'nefesini liderin ensesinde hissettiren şampiyon namzeti' kıvamında değil! Gençlerbirliği savunmasını sağlam tutmuş, "Bir kontratak olsun bizim olsun" terbiyesinde oynuyor. Olmazsa oyunu bozuyor. İlk yarıda olan pozisyon sayısı konuk için üç: 8'de Arda'nın ortasını Okan tamamlayamıyor; 33'te Nonda, Volkan'ın ortasını boş kaleye atamıyor; 43'te Lincoln'ün şutunu kaleci engelliyor. Ev sahibi ise 38'de Hakan'ın dışarı giden şutu ile 'tek geçiyor.' Sabri'ye penaltı çalmayıp Gençler'in atağını keserek devreyi bitiren hakemin marifetiyle devre arası karışıyor. İkinci yarı iki takım da hevesli, baskıları tehlikeli gelişiyor. Gole teğet geçense 58'de Lincoln'ün kullandığı frikiği tamamlamaya çalışan Okan'ın direkte patlayan kafası ile Galatasaray oluyor. 62'de Sabri, Barış'la değişince "Oo sağ kanat hoş gelmişler" dedirtiyor. 69'da gelen Şaş-Okan değişikliğinin 'dramatik' bir etkisi yok oyuna. 'Son koz' Şükür 78'de sürülüyor sahaya. Atması gereken Galatasaray, 87'ye kadar yememeye uğraşıyor. Sonunda 87'de Şaş dolduruyor, Karan indiriyor, Lincoln ağlara yolluyor. Evinde pijamaları ile otururken yaka paça getirilip 'teknik direktör' yapılmış yaşlı adam, en kritik virajda takımı hocasız bırakmış. Yanlışı düzeltmek futbolculara kalıyor. Hatasız kul olmaz da... Hatanın böylesi, Galatasaray'la hiç bağdaşmıyor!
sabah
Lincoln doğdu
Ankara'da golü atanın kazanacağı bir maç olacaktı... Kötü zemin, yağmur yüzünden balçık tarlasına dönmüştü.. Ayakta durmak zordu ama ayağa isabetli pas oynamak neredeyse imkansızdı. Galatasaray zirve yarışında Başkent'in çamurunda üç puanı suskun yıldızı Lincoln'ün attığı golle aldı. Adalenin yorulduğu, beynin ayaklara hükmetmediği anlarda Lincoln zorluk derecesi yüksek bir vuruş yaptı.
Lincoln, Kalli'nin gönderilmesinden sonra Başkan Adnan Polat'a, "Şimdi görün bakın nasıl oynuyorum" diye söz vermişti. Ve Lincoln sözünü tuttu, maç boyu sahanın her yerine bastı, savunmaya yardıma gelip top aldı, çok çalıştı, çok mücadele etti, Galatasaray'ın kurtarıcısı oldu.
Galatasaray için Gençlerbirliği 'kırılma noktası' gibi bir maçtı. Ayrıca Kalli sonrası tüm sorumluluk futbolcuların sırtındaydı. İlk yarı fizik güç mücadelesi şeklinde geçti. Galatasaray pozisyon üretmekte zorlanırken, Gençler tüm gol yatırımlarını Isaac'in üzerine kurdu. Galatasaray adına akılda kalan tek pozisyon Arda'nın mükemmel ortasında Nonda'nın boş kaleye kafayla topu atamamasıydı. Ağır zemin yüzünden iki takım da çok top kaybı yaptı.
Levent Tüzemen-Sabah
Futbol garip oyun!
Kaleci Aykut da çok iyi, refleksleri mükemmel! İki top çıkardı takımını yenilgiden kurtardı.
Gençlerbirliği de pes etmedi, Mesut Bakkal da kenarda beklettiği Mehmet Çakır'ı oyuna aldı, karşılıklı ataklarla takımlar puan aradı ama bu sahada gol atmak zordu.
Hasan Şaş da oyuna girdi, boğuşma arttı. Yağmur da hızlandı, tempo ve heyecan yükseldi, seyir zevki geldi. Lincoln mükemmel bir vuruşla takımını galibiyete taşıdı. Lincoln'ün sevincini gördüm hırsını anladım.
Bu maçta takımı Kalli kurmadı, Servet de orta sahada oynamadı, Hakan da kenardaydı, Nonda da vardı... Lincoln de ilk 11'de oynadı golünü de attı, frikiği de direkten döndü... Polat'ın da yanağına hayat öpücüğünü kondurdu.
Osman Tanburacı-Yenişafak/Teşekkürler