- Katılım
- 15 Kasım 2005
- Mesajlar
- 6,014
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
[FONT=times new roman, times, serif]
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Trabzon Genel Bilgi [/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Trabzon, tarihi, kültürel ve turistik yönden zengin bir yapıya sahiptir. Trabzon'da turistlerin en büyük ilgi odağı Kale Surları, Ortahisar (Fatih Camii), Atatürk Köşkü (Müzesi), Ayasofya Müzesi, Gülbaharhatun Camii, Yenicuma Camii, Küçük Ayvasıl Kilisesi, Maçka İlçesinde bir tarih ve doğa anıtı olan Sumela (Meryemana) Manastırıdır. Ayrıca Bakırcılar ve Kuyumcular Çarşısı ile Çaykara-Uzungöl, Akçaabat-Sera Gölü, Sürmene-Çamburnu, Düzköy-Çal Mağarası ve yayla şenlikleri turistlerin ilgisini çeken yerlerdir. [/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]SUMELA MANASTIRI
Maçka İlçesi Altındere Köyü sınırları içinde sarp bir tepenin orta kesimindeki mağara etrafında kurulmuştur.
İlk oluşumu 4.yüzyıla kadar indirilirse de, bugün ayakta olan kalıntılar en erken 13-14.yüzyıllara aittir. Vadiden görülen dıştaki balkonlu kısım ise Osmanlı Döneminde, 19.yüzyıl ortalarında özellikle iç mekanlarda Türk mimarisi esas alınarak yapılmıştır. Manastır topluluğunu; ana kaya kilisesi (mağara), iki şapel, ayazma, hizmet birimleri, keşiş ve öğrenci odaları ile misafirhane oluşturur. Ayrıca manastıra vadideki dereden su getiren kemerler dışta görülebilir. Kaya kilisesi ve ona bağlı şapelin iç ve dış duvarları İncil’den alınan konuların işlendiği fresklerle kaplıdır.
Doğal konumu ve kültürel zenginliği ile dünyaca ünlü olan manastır, 1923 yılında boşaltılmıştır. Daha sonra geçirdiği yangın, doğa koşulları ve çeşitli yağmalar sonucu kısa sürede harabe halini almıştır.
1972 yılında ören yeri olarak ziyarete açılan yapıda Kültür Bakanlığınca başlatılan geniş programlı restorasyon çalışması devam etmektedir.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]U Z U N G Ö L
Trabzon’a 99 Km. ve Çaykara ilçesine 19 Km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 1090 m. Yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bırakmaktadır.
Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuş göl “Uzungöl” olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiştir. Özellikle yakınındaki “şerah” köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evler, doğanın güzelliğini tamamlar.
Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengindir. Çevrede trekking, kuş gözlem, botanik amaçlı turların yanı sıra daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlarındaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır. Yaban hayatı bakımından Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, Kafkas dağ horozu gibi hayvan türleri barınmaktadır.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]GÜLBAHARHATUN CAMİİ
Kendi adıyla anılan mahallede Atapark’ın güneyinde yer alan bu cami Yavuz Sultan Selim zamanında annesi Gülbahar hatun adına 1514 tarihinde yaptırılmıştır. Zamanla, etrafındaki medrese, imaret, mektep, Darü’l-Kurra ve türbe ile bir külliye oluşturmaktaydı. Bugn diğerleri yıkılarak sadece doğsundaki türbe ayakta kalmıştır.
Cami, kare harim üzerine tek kubbe, yanlarda camiye dahil olmuş bulunan birer kubbeli tabhane, 5 kubbeli son cemaat yeri ile kuzey-batı köşesindeki minareden oluşmaktadır. Kesme taşlardan yapılan camiye kuzey cephesindeki ana giriş kapısından girilmektedir. Ayrıca, yanlardaki zaviyelere de düz altlıklı sivri sağır kemerli birer kapı açılmaktadır.
Son cemaat yeri altı mermer sütun üzerinde beş kubbeli olup, orta kubbe köşelikleri mukarnaslıdır. Başlıklar baklavalıdır. Son cemaat duvarına harimden iki alt ve bir üst pencere açılmaktadır. Cümle kapısı sivri kemerli bir niş içinde basık kemerlidir. Bu kapının üzerinde 1883-1884 yıllarında yapılan onarıma dair bir ayet kitabe yer almaktadır. Bugün son cemaat yeri üç taraftan bir saçakla çevrilidir.
Harimi örten kubbenin köşelikleri pandaniftir. Dışardan on iki (12) kenarlı bir kasnağa oturur. Rumi taçlı mermer bir mihrap ve mermerden sade bir minberi vardır. Caminin minaresi, bir kenarı ile yan duvara yapışık sekiz kenarlı bir kaide, sade pabuç, iki sıra ve bir sıra beyaz taşlarla örülen gövdeye sahiptir. Minarenin şerefesi üç sıra ve iri bademli ve sarkmalı, korkuluk altı köşe kabartmalı ve sağırdır.
GÜLBAHARHATUN TÜRBESİ[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Atapark’ın güneyinde Gülbaharhatun Camii’nin doğusunda yer alan bu türbe Yavuz Sultan Selim tarafından annesi Gülbahar Hatun (Ayşe Hatun) için 1505 tarihinde yaptırılmıştır.
Sekizgen bir plan üzerine, düzgün kesme taşlarla örülen türbe, sivri kubbeyle örtülüdür. Türbenin örtüsü iki kademeli olup, sekizgen bir kasnağa oturtmaktadır. Kubbe kurşunla kaplıdır.
Türbenin kapısı kuzey cephesinde olup, diğer cephelerde üzerinde yalancı sivri kemerler bulunan birer pencere yer alır. Ayrıca, saçak altlarında bazı cephelerde şemse ve dikdörtgen şekillerinde geometri motiflerle bezeli kabartma süslemeler bulunmaktadır.
Türbenin kuzey cephesindeki giriş kapısı üzerinde 145x70 cm. boyutlarında alt ortası kemeriyle şekillenen güzel bir sülüsle mermer üzerine yazılı kitabesi yer almaktadır. Kitabe üç beyitten oluşan manzum Farsça bir kıtadır.
AYASOFYA MÜZESİ
İstanbul’un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon’da 1204 yılında yeni bir devlet kuran Kommenos ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı “Kutsal Bilgelik” anlamına gelir.
Geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, kare-haç planlı olup, yüksek bir kubbeye sahiptir. Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür.
Bölgenin 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesine kadar geçen dönemde önemli bir kilise olan Ayasofya, bu tarihten sonra da önemini koruyarak faaliyetlerine devam etmiştir. Ancak 1670 yılında görülen ihtiyaç üzerine camiye çevrilmiş ve 1864 yılında da restore edilmiştir.
I.Dünya Savaşı yıllarında Ruslar tarafından işgal edilen Ayasofya, askeri karargah, hastane, depo ve savaştan sonra yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Edinburg Üniversitesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliği ile restore edilerek, 1964 yılında müzeye çevrilmiştir.
ATATÜRK KÖŞKÜ
Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alıp 20.yüzyılın hemen başında yaptırılmış, Atatürk 1934 ve 1937 yıllarında Trabzon’u ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilmiştir.
Onun ölümünden sonra Trabzon Belediyesi tarafından, dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek, Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.Avrupa mimari tarzında inşa edilen köşk üç + yarım karataş bir yapıdır. Dıştaki taşkın saçaklarda ahşap, içte tavanlarda alçı süslemelere yer verilmiştir.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK 1937 yılında vasiyetnamesinin bir bölümünü bu konakta yazmıştır.
SPOR
Halen İl Merkezinde 32.000 kapasiteli (Hüseyin Avni AKER) stadyum mevcut olup, İl genelinde 3 adet stat, 3 adet çim, 12 adet toprak yüzeyli futbol sahası, 11 adet spor salonu, 1 adet kapalı yüzme havuzu, 1 adet atış poligonu, 5 adet kapalı spor salonu ve 131 spor kulübü vardır. Sporun çeşitli branşlarında 7.733 sporcu, 415 hakem ve 15 antrenör görev almaktadır.
Trabzon'da spor denince şüphesiz ilk akla gelen futboldur. İlimizin tanıtımında çok önemli yer tutan futbol takımımız TRABZONSPOR gerek ülkemizde ve gerekse Avrupa'da elde ettiği büyük başarılardan dolayı İlimizin ve Ülkemizin tanıtımında önemli rol oynamaktadır. 2 Ağustos 1967 tarihinde Bordo-Mavi renklerle kurulan Trabzonspor 1973-1974 sezonunda Türkiye Birinci Ligine çıkmış ve bugüne kadar 6 kez 1. Lig Şampiyonluğu, 7 kez Federasyon Kupası, 7 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 5 kez de Başbakanlık Kupasını müzesine götürmüştür.
Ayrıca, İlimizin ilçe takımı olan Akçaabat Sebat Spor 2002-2003 sezonunda Birinci Süper Lige çıkmış ve halen bu lige mücadele etmektedir.
Avcılık, atıcılık, atletizm, basketbol, boks, güreş, judo, voleybol, hentbol, futbol ve su sporları dallarında spor faaliyetleri yapılmaktadır. Her dalda ülke çapında dereceler alan Trabzonlu sporcular futbolda da birçok başarılar kazanmışlar ve isimlerini yurt dışına taşırmışlardır.
KÜLTÜRÜN TARİHİ GELİŞİMİ
Bilinen tarihi geçmişi en az 4000 yıl öncesine dayanan Trabzon, konumu itibarıyla tarihin bütün evrelerinde tüm dünyanın ilgisini çekmiş ender kentlerden biridir. Coğrafi önemi, tam bir geçiş noktasında bulunması, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapması Trabzon'u önemli kılan etkenlerin başında gelmektedir. Böylesine köklü geçmişe sahip bir kentin kültürel hayatı da renkli olmak zorundadır. Bir kere Trabzon bildiğimiz "kent kültürü"nü yüzyıllardan bu yana bünyesinde yaşatmaktadır. Ticari ve idari merkez olarak Trabzon'da yüzyılların ötesinden bu yana kurulu bulunan eğitim-kültür-ticaret merkezlerinin varlığı ketin etrafıyla birlikte canlı ve süregelen bir kültürel birikime sahip olduğunun göstergesidir.
Büyük Türk Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u 1461'de fethinden sonra daha da gelişen Trabzon'da kültür kurumlarının varlıklarına bir çok tarihi belgede rastlamamız mümkündür. Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Halkı zeki, üretken, girişimci ve çalışkan" olarak nitelendirdiği Trabzon'da çok gayretli çalışmalar yapılmış, eğitim ve kültür hareketlerine büyük önem verilmiştir.
Dünyaca ünlü gezginlerin ziyaret ettiği Trabzon, yüzyıllar boyunca, bütün dünyanın ilgisini çekmiştir. Ksenophon'dan, Evliya Çelebi'ye, Fallmerayer'den, Frunze'ye kadar yüzlerce seyyahın ziyaret edip düşüncelerini tarihe birer belge olarak aktardıkları "seyahatnamelerde"ki ana buluşma noktası "gizemli doğası, coğrafi konumu, Orta Asya, Kafkasya, Uzakdoğu, Ortadoğu'nun İstanbul ve Avrupa ile ilişkisinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi" oluşundan kaynaklanan kentin vazgeçilmezliğidir.
TARİHİ ZENGİNLİKLERİMİZ
İlimizde Kültür Bakanlığı tarafından tescillenmiş ve koruma altına alınmış 550 tarihi tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Bunun yanısıra "tabiat varlığı" olarak belirlenmiş ve koruma altına alınmış bölgelerimiz de bulunmaktadır.
İl merkezi ve ilçelerde sayısız tarihi esere rastlamak mümkündür. Bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz :
"Trabzon Kalesi, Kalepark, Yenicuma Camii, Cephanelik, Su Kemerleri, Akçakale, Ayasofya, Küçük Ayvasıl, Ortahisar Camii, Molla Nakip Camii, Kudrettin Camii, Hüsnü Göktuğ Camii, Kızlar Manastırı, Kaymaklı Manastırı, Kuştul Manastırı, Sumela Manastırı, Santa Maria Kilisesi, Gülbaharhatun Camii, İskenderpaşa Camii, Tophane Hamamı, Sekiz Direkli Hamam, Meydan Hamamı, Çeşmeler, Köprüler, Atatürk Köşkü, Memişağa Konağı, Erdoğdu Bey Camii, Musa Paşa Camii, Saraçzade Medresesi, Ortahisar Muvakkithanesi, Emir Mehmet Türbesi, Hamzapaşa Türbesi, Bedesten"
Karadeniz kıyısında kurulmuş en eski kentlerden biri olan Trabzon’da yukarıda kısaca isimlerini sunduğumuz eserlerin dışında her bir köyde ve mahallede sevimli çeşmeler, evler, köprüler bize tarihin geçmiş sevimli yüzünü yansıtmaktadır. Akçaabat Orta Mahalle, Sürmene evleri, Ortahisar mahallesindeki eski Türk evleri, konaklar bugün bile işlevlerini yürüten diğer irili ufaklı tarihi eserlerin hepsi ilimizin birer kültür ve tabiat varlığıdır.
TRABZON KÜLTÜR KURUMLARI
Tüm yerleşim birimlerine kadar inmiş okullarımızın yanısıra Trabzon’un kültür hayatına renk veren, yeşermesini sağlayan kütüphane ve kültür merkezleri açısından da oldukça zengin Trabzon’da, İlköğretim çağından - yüksek eğitime kadar aranılan bütün eğitim kurumları bulunmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 17 vilayetinden biri olan Trabzon fetihten sonra yoğun bir kültürel gelişmeye sahne olmuştur. Bu gelişme içinde kütüphanelerin rolü büyüktür. Tarih seyri içinde kütüphanelerimizden söz etmek istiyoruz :
& Saraçzade Kütüphanesi : Saraçzade Mustafa Efendi tarafından 1762 tarihinde kurulmuştur. Ortahisar Camii’nin karşısında bulunan mescidin üst katında bulunmaktadır.
& Fetvahane Kütüphanesi : Trabzon Valisi Hazinaderzade Osmanpaşa tarafından 1845 tarihinde hizmete açılmıştır. Ortahisar Camii’ne batı yönünde bitişik yer alan bu kütüphanede önemli eserler bulunmaktaydı. Trabzon’un işgali sırasında Rus asar-ı atika müzesi müdürü prof. İnavovitch Ouspenski tarafından 497 kitap seçilerek Rusya’ya nakledilmiştir.
& Ortahisar Kütüphanesi : Ortahisar Camii doğu tarafında yer alan bir odasında 1842 yılında valiliğinin son yılında Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından açılmıştır.
& Hatuniye Kütüphanesi : 1844 yılında Gülbahar Hatun Camii külliyesi içinde Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından açılması tasarlanmasına rağmen, onun ölümü üzerine kardeşi Abdullah Paşa tarafından açılmıştır.
& Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Kütüphanesi : Milli Mücadele yıllarında Trabzon’da kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kütüphanesi olarak hizmet vermiştir. Trabzon halkını milli mücadele fikri etrafında birleştirmek için kurulan bu kütüphaneye çeşitli yollardan kitaplar hediye edilerek zenginleştirilmiştir.
& Trabzon Muallimler Cemiyeti Kütüphanesi : Mustafa Reşit Tarakçıoğlu tarafından Trabzon’da kurulan Muallimler Cemiyeti olarak faaliyet gösteren kuruluşun kütüphanesi idi. “Gelecek kuşakların modern irfan ve milli düşüncelerle cihazlanmaları, milli duygularla hürmetli vatanperver, çalışkan eleman olarak yetiştirilmelerini temin için kurulan Muallimler Cemiyeti”nin kitaplarının daha sonra kurulan Trabzon Halkevi Kütüphanesi’ne devredilmiştir.
& Trabzon Türkocağı Kütüphanesi : Gençlerin kahve köşelerinden kurtulmasını temin etmek maksadıyla Trabzon’da Türkocağı tarafından ilk kez 1925 yılında Çocuk Kütüphanesi kurulmuştur. Milli şuurun güçlenmesini amaçlayan Türkocağı’nın kütüphanecilik faaliyetleri de bu amaç doğrultusunda sürmüştür.
& Trabzon Halkevi Kütüphanesi : Trabzon Halkevi 24 Haziran 1932 yılında kurup, kütüphanesini hizmete açtı. Kütüphane 1943 yılında 3000 ciltlik kitaba ulaştı. Çıkardığı “İNAN” isimli dergi ile kentin kültürel hayatına katkıda bulundu. 47.000’e ulaşan kitap sayısı ile okuyucu hizmetlerini geniş halk kitlelerine yaydı.
& Trabzon İl Halk Kütüphanesi : Trabzon İl Halk Kütüphanesi 1 Ekim 1927 yılında hizmete açıldı. Açıldığı sırada adı Milli Kütüphane idi. Daha sonra Trabzon Genel Kütüphanesi olarak adı değişti. 1960 yılından itibaren de İl Halk Kütüphanesi olarak tüm Türkiye’de birliktelik sağlanmış şekilde bugünkü ismini almıştır. 19 Mayıs 1966 tarihinde Kütüphaneler Genel Müdürlüğü tarafından 400.000 liraya yaptırılarak bugünkü Atapark’daki yerine taşınmıştır. Daha önceleri bugün Gazeteciler Cemiyeti olarak hizmet veren meydandaki tarihi binada faaliyetini sürdürmekteydi.
İl Halk Kütüphanesi bugün 50.000’i aşkın kitabı, yıllık 100.000’i aşan okuyucusu ile bilgisayarlı sisteme geçmiş vaziyette hizmet vermektedir. Ayrıca nadide el yazmaları ve “şeriye sicilleri” ile de araştırmacılara ve tarihe ışık tutacak kaynak eserlere sahip önemli bir kültür merkezidir.
Bugün Trabzon’da kütüphanecilik hizmetleri kırsal alana kadar yayılmış ilçelerimizin yanısıra beldelerimizde de halk kütüphaneleri hizmet vermektedir.
Ayrıca Trabzon Belediyesi’nin Semt Kütüphaneleri ile İsmail Hakkı Berkmen Tarih Kütüphanesi kent merkezinde önemli hizmet vermektedir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bünyesinde hizmet veren kütüphanesi daha çok akademik personel, öğrenci ve araştırmacılara hizmet vermektedir.
HORONLARIMIZ
Horon bir tutkudur Trabzon’da Kemençenin kıvrak sesi bir yerden yankılanmaya görsün, ya da davulun zurnanın nağmeleri işitilmeye... Başlar önce ayaklar oynamaya. Sonra eller havaya kalkar... Sonra bir sihirli alemin içinde genişler de genişler horonun halkası...
Horon gibi canlı, hızlı bir halk oyunu yoktur. Vücudun tümünün iştirak ettiği yegane oyundur denilebilir horona. Genelde erkek ve kadın diye horonları ayırmamakla birlikte erkek horonlarının daha sert, kadın horonu ise daha yumuşak figürlerle oynanmaktadır.
Horon dizisi iki kişiden oluşsa bile içlerinden biri mutlaka horonbaşıdır. Horonu ya çalgıcı ya da içlerinden usta olan bir horoncu yönetir. Horoncuların coşkularını canlı tutmak, horon kurmak, aşağı almak, değişik horon düzenine geçmek için horoncubaşı farklı komutlar verir. Horoncular “yürüyürü, dik oyna, kim ula, dikkat dikkat, ha uşak ha, alaşağı, ula ula, aloğlu, kim kim kim, şaşma, horonu bozma, taktum,...” gibi horoncubaşı tarafından verilen komutların ne anlama geldiğini bilirler ve horon düzenini buna göre sürdürürler.
=Düz Horon : Genellikle kadınlar tarafından davul zurna, kemençe eşliğinde oynanır.
=Akçaabat Sallaması : Genellikle davul, zurna eşliğinde Akçaabat yöresinde oynanır, erkek oyunudur. Sıksara’ya geçiş öncesi bir oyundur. Ağır bir yapıya sahiptir, giderek hızlanır.
=Sıksara : Trabzon halkının karakteristik yapısını simgeleyen en önemli horon türlerimizdendir. Atak, canlı vücudun bütün bölümlerinin harekete geçtiği kıvrak ve sanat gücü yüksek bir oyundur. Kemençe ile ve davul, zurna ile de oynanabilir.
=Kız Horonu : Düz horondur. Hareketleri basittir. Türkü eşliğinde de oynanır. Atma türküleri meşhurdur. Oyun esnasında söylenen türküler bu oyunu ilginç kılar. Kemençe ile oynanır.
=Sürmene Sallaması : Özgün ve hareketli bir oyundur. Kemençe ile oynanır. Davul ve zurna ile de oynanır. Özellikle Sürmene’de oynanan bu oyunun özel figürleri zevkle izlenir.
=Bıçak Oyunu : İki kişi tarafından bıçakla oynanır. Müzik ve ritm sıksaraya çok benzer. Karşılıklı bir savaşı, mücadeleyi andıran figürleri vardır. Oyuncuların ellerindeki bıçakları çok iyi kullanmaları gerekir, yoksa oyunun heyecanı içinde birbirlerini yaralayabilirler.
=Vaybeni : Genellikle Çaykara ve çevresindeki köylerde oynanır. Türküye dayalı oyundur. Atışmalı türkülerin söylendiği horonda bir tarafın söyleyecek sözü kalmayana dek devam eder.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]YÜKSEK ÖĞRETİM
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ülkemizin dördüncü eski üniversitesi olup, İstanbul ve Ankara dışında Anadolu’da kurulan ilk üniversitedir. 20 Mayıs 1955 yılında kurulmuştur.
2 Aralık 1963 tarihinde öğretime açılan Karadeniz Teknik Üniversitesi 1966 yılında bugünkü kampusuna taşınmıştır. KTÜ' nün 9'u (Orman Fakültesi, Tıp Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Fatih Eğitim Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi) İlimiz sınırları içinde, toplam 19 Fakültesi mevcuttur. (Diğerleri Ordu Ziraat Fakültesi, Giresun Eğitim Fakültesi, Rize Su Ürünleri Fakültesi, Gümüşhane Mühendislik Fakültesi, Rize İlahiyat Fakültesi, Giresun Fen-Edebiyat Fakültesi, Rize Fen-Edebiyat Fakültesi, Rize Eğitim Fakültesi, Giresun İktisadi ve İdari Bilimler ve Artvin Eğitim Fakültesi)
Ayrıca 1 adet KTÜ Devlet Konservatuarı ile 7'si İlimiz sınırları içinde olmak üzere toplam 15 tane Yüksek Okul Üniversiteye bağlı olarak eğitim vermektedir. Üniversite bünyesinde Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri ile Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüleri bulunmaktadır. Bütün bu birimlerde toplam 35.312 (22.862'si İlimizde) öğrenci, 1.723 öğretim elemanı (1.350'si İlimizde) bulunmaktadır.
İlimizde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait 3 yurttan birincisi Trabzon Yurdu olarak KTÜ Kampusu içerisinde olup, 6.600 kapasiteli, ikincisi Akçaabat ilçesinin Söğütlü Beldesindeki Akçaabar Yurdunun kapasitesi 1.582'dir. Üçüncüsü Sürmene ilçesinde bulunan yurdun kapasitesi ise 200 öğrenciliktir.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Turizm Danışma Bürosu
Tourism Information
İskenderpaşa Mh.Ali Naki Efendi Sk. No 1 / A
Tel.: 0 462 326 47 60
[FONT=times new roman, times, serif]TÜRSAB
(Türkiye Seyahat Acentaları Birliği)
Turkish Travel Agencies Association
İskenderpaşa Mah.Gazipaşa Cd.
Derya Apt. No: 34 Kat: 2 Daire: 1
Tel.: 0 462 326 51 77
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Karadeniz Turizm Belgeli İşletmeler
Derneği (KATBİD)
Black Sea Tourism Licencied Administration Association
İskenderpaşa Mah. Bayraktarlar İş Hanı
Kat: 3 No : 59
Tel: 0 462 323 22 44
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Karadeniz Profesyonel Turist Rehberler Derneği
Black Sea Professional Tour Guides Association
İskele Mahallesi Taksim İşhanı Sk.
Keleşoğulları İşhanı No: 11/1
Tel.: 0 462 326 63 37
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Turizm Polisi
Tourism Police
Atatürk Alanı Belediye Binası
Tel.: 0 462 326 30 77
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Polis İmdat
Emergency Call
155
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Jandarma Acil
Gendarme
156
[/FONT][/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Alo Trafik
Traffic
154
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]İlk Yardım[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]112[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Ambulans[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]230 23 00[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Turizm Polisi - Atatürk Alanı[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]326 30 77 - 155 [/FONT][FONT=times new roman, times, serif]
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Trabzon Genel Bilgi [/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Trabzon, tarihi, kültürel ve turistik yönden zengin bir yapıya sahiptir. Trabzon'da turistlerin en büyük ilgi odağı Kale Surları, Ortahisar (Fatih Camii), Atatürk Köşkü (Müzesi), Ayasofya Müzesi, Gülbaharhatun Camii, Yenicuma Camii, Küçük Ayvasıl Kilisesi, Maçka İlçesinde bir tarih ve doğa anıtı olan Sumela (Meryemana) Manastırıdır. Ayrıca Bakırcılar ve Kuyumcular Çarşısı ile Çaykara-Uzungöl, Akçaabat-Sera Gölü, Sürmene-Çamburnu, Düzköy-Çal Mağarası ve yayla şenlikleri turistlerin ilgisini çeken yerlerdir. [/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]SUMELA MANASTIRI
Maçka İlçesi Altındere Köyü sınırları içinde sarp bir tepenin orta kesimindeki mağara etrafında kurulmuştur.
İlk oluşumu 4.yüzyıla kadar indirilirse de, bugün ayakta olan kalıntılar en erken 13-14.yüzyıllara aittir. Vadiden görülen dıştaki balkonlu kısım ise Osmanlı Döneminde, 19.yüzyıl ortalarında özellikle iç mekanlarda Türk mimarisi esas alınarak yapılmıştır. Manastır topluluğunu; ana kaya kilisesi (mağara), iki şapel, ayazma, hizmet birimleri, keşiş ve öğrenci odaları ile misafirhane oluşturur. Ayrıca manastıra vadideki dereden su getiren kemerler dışta görülebilir. Kaya kilisesi ve ona bağlı şapelin iç ve dış duvarları İncil’den alınan konuların işlendiği fresklerle kaplıdır.
Doğal konumu ve kültürel zenginliği ile dünyaca ünlü olan manastır, 1923 yılında boşaltılmıştır. Daha sonra geçirdiği yangın, doğa koşulları ve çeşitli yağmalar sonucu kısa sürede harabe halini almıştır.
1972 yılında ören yeri olarak ziyarete açılan yapıda Kültür Bakanlığınca başlatılan geniş programlı restorasyon çalışması devam etmektedir.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]U Z U N G Ö L
Trabzon’a 99 Km. ve Çaykara ilçesine 19 Km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 1090 m. Yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bırakmaktadır.
Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuş göl “Uzungöl” olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiştir. Özellikle yakınındaki “şerah” köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evler, doğanın güzelliğini tamamlar.
Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengindir. Çevrede trekking, kuş gözlem, botanik amaçlı turların yanı sıra daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlarındaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır. Yaban hayatı bakımından Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, Kafkas dağ horozu gibi hayvan türleri barınmaktadır.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]GÜLBAHARHATUN CAMİİ
Kendi adıyla anılan mahallede Atapark’ın güneyinde yer alan bu cami Yavuz Sultan Selim zamanında annesi Gülbahar hatun adına 1514 tarihinde yaptırılmıştır. Zamanla, etrafındaki medrese, imaret, mektep, Darü’l-Kurra ve türbe ile bir külliye oluşturmaktaydı. Bugn diğerleri yıkılarak sadece doğsundaki türbe ayakta kalmıştır.
Cami, kare harim üzerine tek kubbe, yanlarda camiye dahil olmuş bulunan birer kubbeli tabhane, 5 kubbeli son cemaat yeri ile kuzey-batı köşesindeki minareden oluşmaktadır. Kesme taşlardan yapılan camiye kuzey cephesindeki ana giriş kapısından girilmektedir. Ayrıca, yanlardaki zaviyelere de düz altlıklı sivri sağır kemerli birer kapı açılmaktadır.
Son cemaat yeri altı mermer sütun üzerinde beş kubbeli olup, orta kubbe köşelikleri mukarnaslıdır. Başlıklar baklavalıdır. Son cemaat duvarına harimden iki alt ve bir üst pencere açılmaktadır. Cümle kapısı sivri kemerli bir niş içinde basık kemerlidir. Bu kapının üzerinde 1883-1884 yıllarında yapılan onarıma dair bir ayet kitabe yer almaktadır. Bugün son cemaat yeri üç taraftan bir saçakla çevrilidir.
Harimi örten kubbenin köşelikleri pandaniftir. Dışardan on iki (12) kenarlı bir kasnağa oturur. Rumi taçlı mermer bir mihrap ve mermerden sade bir minberi vardır. Caminin minaresi, bir kenarı ile yan duvara yapışık sekiz kenarlı bir kaide, sade pabuç, iki sıra ve bir sıra beyaz taşlarla örülen gövdeye sahiptir. Minarenin şerefesi üç sıra ve iri bademli ve sarkmalı, korkuluk altı köşe kabartmalı ve sağırdır.
GÜLBAHARHATUN TÜRBESİ[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Atapark’ın güneyinde Gülbaharhatun Camii’nin doğusunda yer alan bu türbe Yavuz Sultan Selim tarafından annesi Gülbahar Hatun (Ayşe Hatun) için 1505 tarihinde yaptırılmıştır.
Sekizgen bir plan üzerine, düzgün kesme taşlarla örülen türbe, sivri kubbeyle örtülüdür. Türbenin örtüsü iki kademeli olup, sekizgen bir kasnağa oturtmaktadır. Kubbe kurşunla kaplıdır.
Türbenin kapısı kuzey cephesinde olup, diğer cephelerde üzerinde yalancı sivri kemerler bulunan birer pencere yer alır. Ayrıca, saçak altlarında bazı cephelerde şemse ve dikdörtgen şekillerinde geometri motiflerle bezeli kabartma süslemeler bulunmaktadır.
Türbenin kuzey cephesindeki giriş kapısı üzerinde 145x70 cm. boyutlarında alt ortası kemeriyle şekillenen güzel bir sülüsle mermer üzerine yazılı kitabesi yer almaktadır. Kitabe üç beyitten oluşan manzum Farsça bir kıtadır.
AYASOFYA MÜZESİ
İstanbul’un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon’da 1204 yılında yeni bir devlet kuran Kommenos ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı “Kutsal Bilgelik” anlamına gelir.
Geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, kare-haç planlı olup, yüksek bir kubbeye sahiptir. Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür.
Bölgenin 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesine kadar geçen dönemde önemli bir kilise olan Ayasofya, bu tarihten sonra da önemini koruyarak faaliyetlerine devam etmiştir. Ancak 1670 yılında görülen ihtiyaç üzerine camiye çevrilmiş ve 1864 yılında da restore edilmiştir.
I.Dünya Savaşı yıllarında Ruslar tarafından işgal edilen Ayasofya, askeri karargah, hastane, depo ve savaştan sonra yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Edinburg Üniversitesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliği ile restore edilerek, 1964 yılında müzeye çevrilmiştir.
ATATÜRK KÖŞKÜ
Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alıp 20.yüzyılın hemen başında yaptırılmış, Atatürk 1934 ve 1937 yıllarında Trabzon’u ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilmiştir.
Onun ölümünden sonra Trabzon Belediyesi tarafından, dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek, Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.Avrupa mimari tarzında inşa edilen köşk üç + yarım karataş bir yapıdır. Dıştaki taşkın saçaklarda ahşap, içte tavanlarda alçı süslemelere yer verilmiştir.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK 1937 yılında vasiyetnamesinin bir bölümünü bu konakta yazmıştır.
SPOR
Halen İl Merkezinde 32.000 kapasiteli (Hüseyin Avni AKER) stadyum mevcut olup, İl genelinde 3 adet stat, 3 adet çim, 12 adet toprak yüzeyli futbol sahası, 11 adet spor salonu, 1 adet kapalı yüzme havuzu, 1 adet atış poligonu, 5 adet kapalı spor salonu ve 131 spor kulübü vardır. Sporun çeşitli branşlarında 7.733 sporcu, 415 hakem ve 15 antrenör görev almaktadır.
Trabzon'da spor denince şüphesiz ilk akla gelen futboldur. İlimizin tanıtımında çok önemli yer tutan futbol takımımız TRABZONSPOR gerek ülkemizde ve gerekse Avrupa'da elde ettiği büyük başarılardan dolayı İlimizin ve Ülkemizin tanıtımında önemli rol oynamaktadır. 2 Ağustos 1967 tarihinde Bordo-Mavi renklerle kurulan Trabzonspor 1973-1974 sezonunda Türkiye Birinci Ligine çıkmış ve bugüne kadar 6 kez 1. Lig Şampiyonluğu, 7 kez Federasyon Kupası, 7 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 5 kez de Başbakanlık Kupasını müzesine götürmüştür.
Ayrıca, İlimizin ilçe takımı olan Akçaabat Sebat Spor 2002-2003 sezonunda Birinci Süper Lige çıkmış ve halen bu lige mücadele etmektedir.
Avcılık, atıcılık, atletizm, basketbol, boks, güreş, judo, voleybol, hentbol, futbol ve su sporları dallarında spor faaliyetleri yapılmaktadır. Her dalda ülke çapında dereceler alan Trabzonlu sporcular futbolda da birçok başarılar kazanmışlar ve isimlerini yurt dışına taşırmışlardır.
KÜLTÜRÜN TARİHİ GELİŞİMİ
Bilinen tarihi geçmişi en az 4000 yıl öncesine dayanan Trabzon, konumu itibarıyla tarihin bütün evrelerinde tüm dünyanın ilgisini çekmiş ender kentlerden biridir. Coğrafi önemi, tam bir geçiş noktasında bulunması, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapması Trabzon'u önemli kılan etkenlerin başında gelmektedir. Böylesine köklü geçmişe sahip bir kentin kültürel hayatı da renkli olmak zorundadır. Bir kere Trabzon bildiğimiz "kent kültürü"nü yüzyıllardan bu yana bünyesinde yaşatmaktadır. Ticari ve idari merkez olarak Trabzon'da yüzyılların ötesinden bu yana kurulu bulunan eğitim-kültür-ticaret merkezlerinin varlığı ketin etrafıyla birlikte canlı ve süregelen bir kültürel birikime sahip olduğunun göstergesidir.
Büyük Türk Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u 1461'de fethinden sonra daha da gelişen Trabzon'da kültür kurumlarının varlıklarına bir çok tarihi belgede rastlamamız mümkündür. Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Halkı zeki, üretken, girişimci ve çalışkan" olarak nitelendirdiği Trabzon'da çok gayretli çalışmalar yapılmış, eğitim ve kültür hareketlerine büyük önem verilmiştir.
Dünyaca ünlü gezginlerin ziyaret ettiği Trabzon, yüzyıllar boyunca, bütün dünyanın ilgisini çekmiştir. Ksenophon'dan, Evliya Çelebi'ye, Fallmerayer'den, Frunze'ye kadar yüzlerce seyyahın ziyaret edip düşüncelerini tarihe birer belge olarak aktardıkları "seyahatnamelerde"ki ana buluşma noktası "gizemli doğası, coğrafi konumu, Orta Asya, Kafkasya, Uzakdoğu, Ortadoğu'nun İstanbul ve Avrupa ile ilişkisinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi" oluşundan kaynaklanan kentin vazgeçilmezliğidir.
TARİHİ ZENGİNLİKLERİMİZ
İlimizde Kültür Bakanlığı tarafından tescillenmiş ve koruma altına alınmış 550 tarihi tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Bunun yanısıra "tabiat varlığı" olarak belirlenmiş ve koruma altına alınmış bölgelerimiz de bulunmaktadır.
İl merkezi ve ilçelerde sayısız tarihi esere rastlamak mümkündür. Bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz :
"Trabzon Kalesi, Kalepark, Yenicuma Camii, Cephanelik, Su Kemerleri, Akçakale, Ayasofya, Küçük Ayvasıl, Ortahisar Camii, Molla Nakip Camii, Kudrettin Camii, Hüsnü Göktuğ Camii, Kızlar Manastırı, Kaymaklı Manastırı, Kuştul Manastırı, Sumela Manastırı, Santa Maria Kilisesi, Gülbaharhatun Camii, İskenderpaşa Camii, Tophane Hamamı, Sekiz Direkli Hamam, Meydan Hamamı, Çeşmeler, Köprüler, Atatürk Köşkü, Memişağa Konağı, Erdoğdu Bey Camii, Musa Paşa Camii, Saraçzade Medresesi, Ortahisar Muvakkithanesi, Emir Mehmet Türbesi, Hamzapaşa Türbesi, Bedesten"
Karadeniz kıyısında kurulmuş en eski kentlerden biri olan Trabzon’da yukarıda kısaca isimlerini sunduğumuz eserlerin dışında her bir köyde ve mahallede sevimli çeşmeler, evler, köprüler bize tarihin geçmiş sevimli yüzünü yansıtmaktadır. Akçaabat Orta Mahalle, Sürmene evleri, Ortahisar mahallesindeki eski Türk evleri, konaklar bugün bile işlevlerini yürüten diğer irili ufaklı tarihi eserlerin hepsi ilimizin birer kültür ve tabiat varlığıdır.
TRABZON KÜLTÜR KURUMLARI
Tüm yerleşim birimlerine kadar inmiş okullarımızın yanısıra Trabzon’un kültür hayatına renk veren, yeşermesini sağlayan kütüphane ve kültür merkezleri açısından da oldukça zengin Trabzon’da, İlköğretim çağından - yüksek eğitime kadar aranılan bütün eğitim kurumları bulunmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 17 vilayetinden biri olan Trabzon fetihten sonra yoğun bir kültürel gelişmeye sahne olmuştur. Bu gelişme içinde kütüphanelerin rolü büyüktür. Tarih seyri içinde kütüphanelerimizden söz etmek istiyoruz :
& Saraçzade Kütüphanesi : Saraçzade Mustafa Efendi tarafından 1762 tarihinde kurulmuştur. Ortahisar Camii’nin karşısında bulunan mescidin üst katında bulunmaktadır.
& Fetvahane Kütüphanesi : Trabzon Valisi Hazinaderzade Osmanpaşa tarafından 1845 tarihinde hizmete açılmıştır. Ortahisar Camii’ne batı yönünde bitişik yer alan bu kütüphanede önemli eserler bulunmaktaydı. Trabzon’un işgali sırasında Rus asar-ı atika müzesi müdürü prof. İnavovitch Ouspenski tarafından 497 kitap seçilerek Rusya’ya nakledilmiştir.
& Ortahisar Kütüphanesi : Ortahisar Camii doğu tarafında yer alan bir odasında 1842 yılında valiliğinin son yılında Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından açılmıştır.
& Hatuniye Kütüphanesi : 1844 yılında Gülbahar Hatun Camii külliyesi içinde Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından açılması tasarlanmasına rağmen, onun ölümü üzerine kardeşi Abdullah Paşa tarafından açılmıştır.
& Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Kütüphanesi : Milli Mücadele yıllarında Trabzon’da kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kütüphanesi olarak hizmet vermiştir. Trabzon halkını milli mücadele fikri etrafında birleştirmek için kurulan bu kütüphaneye çeşitli yollardan kitaplar hediye edilerek zenginleştirilmiştir.
& Trabzon Muallimler Cemiyeti Kütüphanesi : Mustafa Reşit Tarakçıoğlu tarafından Trabzon’da kurulan Muallimler Cemiyeti olarak faaliyet gösteren kuruluşun kütüphanesi idi. “Gelecek kuşakların modern irfan ve milli düşüncelerle cihazlanmaları, milli duygularla hürmetli vatanperver, çalışkan eleman olarak yetiştirilmelerini temin için kurulan Muallimler Cemiyeti”nin kitaplarının daha sonra kurulan Trabzon Halkevi Kütüphanesi’ne devredilmiştir.
& Trabzon Türkocağı Kütüphanesi : Gençlerin kahve köşelerinden kurtulmasını temin etmek maksadıyla Trabzon’da Türkocağı tarafından ilk kez 1925 yılında Çocuk Kütüphanesi kurulmuştur. Milli şuurun güçlenmesini amaçlayan Türkocağı’nın kütüphanecilik faaliyetleri de bu amaç doğrultusunda sürmüştür.
& Trabzon Halkevi Kütüphanesi : Trabzon Halkevi 24 Haziran 1932 yılında kurup, kütüphanesini hizmete açtı. Kütüphane 1943 yılında 3000 ciltlik kitaba ulaştı. Çıkardığı “İNAN” isimli dergi ile kentin kültürel hayatına katkıda bulundu. 47.000’e ulaşan kitap sayısı ile okuyucu hizmetlerini geniş halk kitlelerine yaydı.
& Trabzon İl Halk Kütüphanesi : Trabzon İl Halk Kütüphanesi 1 Ekim 1927 yılında hizmete açıldı. Açıldığı sırada adı Milli Kütüphane idi. Daha sonra Trabzon Genel Kütüphanesi olarak adı değişti. 1960 yılından itibaren de İl Halk Kütüphanesi olarak tüm Türkiye’de birliktelik sağlanmış şekilde bugünkü ismini almıştır. 19 Mayıs 1966 tarihinde Kütüphaneler Genel Müdürlüğü tarafından 400.000 liraya yaptırılarak bugünkü Atapark’daki yerine taşınmıştır. Daha önceleri bugün Gazeteciler Cemiyeti olarak hizmet veren meydandaki tarihi binada faaliyetini sürdürmekteydi.
İl Halk Kütüphanesi bugün 50.000’i aşkın kitabı, yıllık 100.000’i aşan okuyucusu ile bilgisayarlı sisteme geçmiş vaziyette hizmet vermektedir. Ayrıca nadide el yazmaları ve “şeriye sicilleri” ile de araştırmacılara ve tarihe ışık tutacak kaynak eserlere sahip önemli bir kültür merkezidir.
Bugün Trabzon’da kütüphanecilik hizmetleri kırsal alana kadar yayılmış ilçelerimizin yanısıra beldelerimizde de halk kütüphaneleri hizmet vermektedir.
Ayrıca Trabzon Belediyesi’nin Semt Kütüphaneleri ile İsmail Hakkı Berkmen Tarih Kütüphanesi kent merkezinde önemli hizmet vermektedir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bünyesinde hizmet veren kütüphanesi daha çok akademik personel, öğrenci ve araştırmacılara hizmet vermektedir.
HORONLARIMIZ
Horon bir tutkudur Trabzon’da Kemençenin kıvrak sesi bir yerden yankılanmaya görsün, ya da davulun zurnanın nağmeleri işitilmeye... Başlar önce ayaklar oynamaya. Sonra eller havaya kalkar... Sonra bir sihirli alemin içinde genişler de genişler horonun halkası...
Horon gibi canlı, hızlı bir halk oyunu yoktur. Vücudun tümünün iştirak ettiği yegane oyundur denilebilir horona. Genelde erkek ve kadın diye horonları ayırmamakla birlikte erkek horonlarının daha sert, kadın horonu ise daha yumuşak figürlerle oynanmaktadır.
Horon dizisi iki kişiden oluşsa bile içlerinden biri mutlaka horonbaşıdır. Horonu ya çalgıcı ya da içlerinden usta olan bir horoncu yönetir. Horoncuların coşkularını canlı tutmak, horon kurmak, aşağı almak, değişik horon düzenine geçmek için horoncubaşı farklı komutlar verir. Horoncular “yürüyürü, dik oyna, kim ula, dikkat dikkat, ha uşak ha, alaşağı, ula ula, aloğlu, kim kim kim, şaşma, horonu bozma, taktum,...” gibi horoncubaşı tarafından verilen komutların ne anlama geldiğini bilirler ve horon düzenini buna göre sürdürürler.
=Düz Horon : Genellikle kadınlar tarafından davul zurna, kemençe eşliğinde oynanır.
=Akçaabat Sallaması : Genellikle davul, zurna eşliğinde Akçaabat yöresinde oynanır, erkek oyunudur. Sıksara’ya geçiş öncesi bir oyundur. Ağır bir yapıya sahiptir, giderek hızlanır.
=Sıksara : Trabzon halkının karakteristik yapısını simgeleyen en önemli horon türlerimizdendir. Atak, canlı vücudun bütün bölümlerinin harekete geçtiği kıvrak ve sanat gücü yüksek bir oyundur. Kemençe ile ve davul, zurna ile de oynanabilir.
=Kız Horonu : Düz horondur. Hareketleri basittir. Türkü eşliğinde de oynanır. Atma türküleri meşhurdur. Oyun esnasında söylenen türküler bu oyunu ilginç kılar. Kemençe ile oynanır.
=Sürmene Sallaması : Özgün ve hareketli bir oyundur. Kemençe ile oynanır. Davul ve zurna ile de oynanır. Özellikle Sürmene’de oynanan bu oyunun özel figürleri zevkle izlenir.
=Bıçak Oyunu : İki kişi tarafından bıçakla oynanır. Müzik ve ritm sıksaraya çok benzer. Karşılıklı bir savaşı, mücadeleyi andıran figürleri vardır. Oyuncuların ellerindeki bıçakları çok iyi kullanmaları gerekir, yoksa oyunun heyecanı içinde birbirlerini yaralayabilirler.
=Vaybeni : Genellikle Çaykara ve çevresindeki köylerde oynanır. Türküye dayalı oyundur. Atışmalı türkülerin söylendiği horonda bir tarafın söyleyecek sözü kalmayana dek devam eder.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]YÜKSEK ÖĞRETİM
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ülkemizin dördüncü eski üniversitesi olup, İstanbul ve Ankara dışında Anadolu’da kurulan ilk üniversitedir. 20 Mayıs 1955 yılında kurulmuştur.
2 Aralık 1963 tarihinde öğretime açılan Karadeniz Teknik Üniversitesi 1966 yılında bugünkü kampusuna taşınmıştır. KTÜ' nün 9'u (Orman Fakültesi, Tıp Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Fatih Eğitim Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi) İlimiz sınırları içinde, toplam 19 Fakültesi mevcuttur. (Diğerleri Ordu Ziraat Fakültesi, Giresun Eğitim Fakültesi, Rize Su Ürünleri Fakültesi, Gümüşhane Mühendislik Fakültesi, Rize İlahiyat Fakültesi, Giresun Fen-Edebiyat Fakültesi, Rize Fen-Edebiyat Fakültesi, Rize Eğitim Fakültesi, Giresun İktisadi ve İdari Bilimler ve Artvin Eğitim Fakültesi)
Ayrıca 1 adet KTÜ Devlet Konservatuarı ile 7'si İlimiz sınırları içinde olmak üzere toplam 15 tane Yüksek Okul Üniversiteye bağlı olarak eğitim vermektedir. Üniversite bünyesinde Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri ile Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüleri bulunmaktadır. Bütün bu birimlerde toplam 35.312 (22.862'si İlimizde) öğrenci, 1.723 öğretim elemanı (1.350'si İlimizde) bulunmaktadır.
İlimizde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait 3 yurttan birincisi Trabzon Yurdu olarak KTÜ Kampusu içerisinde olup, 6.600 kapasiteli, ikincisi Akçaabat ilçesinin Söğütlü Beldesindeki Akçaabar Yurdunun kapasitesi 1.582'dir. Üçüncüsü Sürmene ilçesinde bulunan yurdun kapasitesi ise 200 öğrenciliktir.
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]Turizm Danışma Bürosu
Tourism Information
İskenderpaşa Mh.Ali Naki Efendi Sk. No 1 / A
Tel.: 0 462 326 47 60
[FONT=times new roman, times, serif]TÜRSAB
(Türkiye Seyahat Acentaları Birliği)
Turkish Travel Agencies Association
İskenderpaşa Mah.Gazipaşa Cd.
Derya Apt. No: 34 Kat: 2 Daire: 1
Tel.: 0 462 326 51 77
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Karadeniz Turizm Belgeli İşletmeler
Derneği (KATBİD)
Black Sea Tourism Licencied Administration Association
İskenderpaşa Mah. Bayraktarlar İş Hanı
Kat: 3 No : 59
Tel: 0 462 323 22 44
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Karadeniz Profesyonel Turist Rehberler Derneği
Black Sea Professional Tour Guides Association
İskele Mahallesi Taksim İşhanı Sk.
Keleşoğulları İşhanı No: 11/1
Tel.: 0 462 326 63 37
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Turizm Polisi
Tourism Police
Atatürk Alanı Belediye Binası
Tel.: 0 462 326 30 77
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Polis İmdat
Emergency Call
155
[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Jandarma Acil
Gendarme
156
[/FONT][/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Alo Trafik
Traffic
154
[/FONT]
[FONT=times new roman, times, serif]İlk Yardım[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]112[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Ambulans[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]230 23 00[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]Turizm Polisi - Atatürk Alanı[/FONT][FONT=times new roman, times, serif]326 30 77 - 155 [/FONT][FONT=times new roman, times, serif]
[/FONT]