Zaman anlamına gelen vakt, tasavvufta, sâlikin içinde bulunduğu hâl, yapma (mec'ül) olmayan, istidadın gerektirdiği hâl demektir. Kulun üzerine gelen ilâhî vâridât ve Rabbânî tecellilerin zamanıdır ki, o vârid gelince, kulu tasarrufu altına alıp etkiler. Vârid, korku ve hüzün gerektirirse kul, korkar ve üzülür; neşe gerektirirse kul sevinir. Vakt, sâlikin üzerinde gâlib ve hâkim durumda bulunan duygu ve düşüncedir. Halin tasarrufu altında bulunan kula rıza göstermek ve teslim olmak gerekir. İçinde bulunduğu vaktin icaplarını yerine getiren sâlike ibnü'l-vakt (vaktin oğlu) denir. (M.C.)
alıntı
alıntı