Sözlükte "bir şeyi yerine getirmek, sözünde durmak, bağlılık" gibi anlamlara gelen vefa, ahlâkî bir terim olarak, görülen iyilikleri unutmama, iyilikte bulunanlara misliyle veya daha fazlasıyla karşılık verme demektir. Vefalı davrananlara vefakâr denir. En büyük vefakârlık, yüce yaratıcıyı tanımak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmek, kulluk görevlerini eksiksiz yerine getirmektir. En büyük nankörlük ise kulun Rabbini inkâr etmesidir. Tasavvufta vefa "ezelde, bezm-i elestte Allah'a verilen söze, mîsaka bağlı kalmak" şeklinde tanımlanmaktadır. Bir âyette Allah "Bana verdiğiniz sözde durunuz ki, size verdiğim sözde durayım." (Bakara, 2/40) buyurmaktadır. Yapılan akitlere, verilen sözlere bağlılığın bulunmadığı toplumlarda güvensizlik doğar ve sosyal çözülme meydana gelir. Hz. Peygamberin hayatı vefa örnekleriyle doludur. (M.C.)
alıntı
alıntı