Yakın akrabalar anlamına gelen zevi'l-erham, bir fıkıh terimi olarak, mirasta asabe ve belirli hisse sahibi (ashab-i ferâiz) olmadıkları halde, bunlar bulunmadığında mirastan pay alan kimselere verilen addır. Bunlar teyze, hala, kızın oğlu, annenin babası gibi akrabalardır.
Bu grupta yer alan akrabaların mirasçılıkları ve mirastan ne kadar hisse alacakları konusunda açık bir delil bulunmadığından, bu konuda müçtehitler ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmına göre, vefat edenle zevi'l-erhamdan olan kişiyi bağlayan vasıta itibara alınır ve bunun alacağı pay verilir. Bir kısmına göre ise asabe gibi mirasçı olurlar. Hanefîlere göre bu ikinci metot tercih edilmiştir. Buna göre zevi'l-erham asabe gibi mirasçı olur; yakın olan uzak olanı düşürür. Eşit olduklarında aralarında eşit olarak paylaştırılır. Erkek ile kadın karışık olması halinde ikili birli taksim edilir. (İ.P.)
alıntı
Bu grupta yer alan akrabaların mirasçılıkları ve mirastan ne kadar hisse alacakları konusunda açık bir delil bulunmadığından, bu konuda müçtehitler ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmına göre, vefat edenle zevi'l-erhamdan olan kişiyi bağlayan vasıta itibara alınır ve bunun alacağı pay verilir. Bir kısmına göre ise asabe gibi mirasçı olurlar. Hanefîlere göre bu ikinci metot tercih edilmiştir. Buna göre zevi'l-erham asabe gibi mirasçı olur; yakın olan uzak olanı düşürür. Eşit olduklarında aralarında eşit olarak paylaştırılır. Erkek ile kadın karışık olması halinde ikili birli taksim edilir. (İ.P.)
alıntı