Sözlükte "iki elbise birbirine uyup, birini diğeri üzerine giymek, yardım etmek" anlamlarına gelen zıhâr, ıstılahta erkeğin eşine, onu kendisine haram kılmak maksadıyla "sen bana anamın sırtı gibisin" demesidir.
Zıhâr cahiliye döneminde erkeklerin eşlerini boşamak için kullandıkları bir usuldü. Ancak İslâm dini, bu sözü asıl manasına çevirerek, yeniden bir düzenleme yapmıştır. Buna göre; bir kimsenin eşini, annesi, kız kardeşi, halası, teyzesi gibi kendisiyle evlenmesi ebedî yasak olan bir kimsenin, sırtı, karnı, baldırı gibi bakılması haram olan bir uzvuna benzetmesi zıhârdır. Zıhâr yapan kimsenin keffâret ödemeden eşiyle cinsî münasebette bulunması, ona dokunması ve öpmesi helâl değildir. Zıhârın keffâreti, imkân dahilinde ise zıhârda bulunan kişinin köle azâd etmesi, bunu bulamaması halinde 60 gün peşpeşe oruç tutması, buna da güç yetiremez ise 60 fakiri doyurmasıdır (Mücâdele 58/3-4). Keffâret olarak tutulacak oruç günlerinin arasında Ramazan günlerinin, Ramazan Bayramının birinci ve Kurban Bayramının dört gününün bulunmaması gerekir. (İ.P.)
alıntı
Zıhâr cahiliye döneminde erkeklerin eşlerini boşamak için kullandıkları bir usuldü. Ancak İslâm dini, bu sözü asıl manasına çevirerek, yeniden bir düzenleme yapmıştır. Buna göre; bir kimsenin eşini, annesi, kız kardeşi, halası, teyzesi gibi kendisiyle evlenmesi ebedî yasak olan bir kimsenin, sırtı, karnı, baldırı gibi bakılması haram olan bir uzvuna benzetmesi zıhârdır. Zıhâr yapan kimsenin keffâret ödemeden eşiyle cinsî münasebette bulunması, ona dokunması ve öpmesi helâl değildir. Zıhârın keffâreti, imkân dahilinde ise zıhârda bulunan kişinin köle azâd etmesi, bunu bulamaması halinde 60 gün peşpeşe oruç tutması, buna da güç yetiremez ise 60 fakiri doyurmasıdır (Mücâdele 58/3-4). Keffâret olarak tutulacak oruç günlerinin arasında Ramazan günlerinin, Ramazan Bayramının birinci ve Kurban Bayramının dört gününün bulunmaması gerekir. (İ.P.)
alıntı