Sözlükte "bir şeyi kendine mahsus yerinden başka bir yere koymak, noksan yapmak, sınırı aşmak, doğru yoldan sapmak, meyletmek, hakkını eksiltmek, hakkını vermemek, men etmek ve yapılmaması gereken bir davranışta bulunmak" anlamlarına gelir.
Zulüm kavramı, Kur'ân öncesi Arap toplumunda insanî ilişkilerde her türlü olumsuz söz, fiil ve davranışları ifade etmekte kullanılmıştır. Kur'ân'da bu kavram insanlar arasındaki olumsuz ilişkiyi ifade etmekle birlikte çoğunlukla Allah'a karşı görevlerde inkâr ve isyan olan söz, fiil ve davranışları ifade etmektedir. Kur'ân'da zulüm kavramı 58 sûrede 266 âyet-i kerimede 289 defa geçmiş ve şirk (En'âm, 6/82), küfür (Bakara, 2/254), nifak (Nisâ, 4/64), günah (Bakara, 2/231), insanlara yapılan haksız muamele (Nisâ, 4/10), noksan yapmak (Kehf, 18/33), azap, işkence (Nûh, 16/41), insan öldürmek (Bakara, 2/35), hırsızlık (Mâide, 5/39), zarar vermek (Şûrâ, 42/40-42), haksızlık etmek (Âl-i İmrân, 3/182), nefse zarar vermek (Bakara, 2/57), insanlara eziyet etmek (Şûrâ, 42/41) vb. ilâhî iradeye ters düşen her türlü inanç, söz, fiil ve davranışlar anlamında kullanılmıştır. Zulüm kavramı Kur'ân'da tamamen olumsuz anlam ifade etmektedir. En büyüğünden en küçüğüne kadar her türlü günah, isyan ve itaatsizlik zulümdür. Allah'a ortaklar koşmak, âyetleri yalanlamak, içki, kumar, zina, hırsızlık... zulüm olduğu gibi, namaz kılmamak, mazeretsiz oruç tutmamak gibi ibadetleri terk etmek, hatta işlenen günahlara tevbe etmemek (Hucûrât, 49/11) dahi zulümdür. En büyük zulüm şirktir (Lokmân, 31/13).
İnsan zulmü ya başkalarına karşı ya da nefsine karşı işler. Zulüm üç kısımdır: 1- İnsan ile Allah arasında vuku bulan zulüm. Bu şirk, küfür, nifak ve isyandır. 2- Kişi ile insanlar arasındaki zulüm. Haksızlık, hırsızlık, öldürme, iftira vb. günahlar. 3- Kişi ile nefsi arasında zulüm. Bu, Allah'a karşı görevlerini yapmayan ve insanlara zulmeden kimsenin neticede nefsine zulmetmemiş olmasıdır. (bk. Nefse Zulüm)
Kur'ân'da 23 âyette Allah'ın dünya ve âhirette insanlara, toplumlara ve âlemlere zulmetmediği bildirilmiştir (Âl-i İmrân, 3/108, 117, 182; Nisâ, 4/40).
İslâm'ın emir ve yasaklarına uymayan insan zulüm fiilini işlemiş ve zâlim vasfını kazanmış olur. (bk. Zâlim) (İ.K.)
alıntı
Zulüm kavramı, Kur'ân öncesi Arap toplumunda insanî ilişkilerde her türlü olumsuz söz, fiil ve davranışları ifade etmekte kullanılmıştır. Kur'ân'da bu kavram insanlar arasındaki olumsuz ilişkiyi ifade etmekle birlikte çoğunlukla Allah'a karşı görevlerde inkâr ve isyan olan söz, fiil ve davranışları ifade etmektedir. Kur'ân'da zulüm kavramı 58 sûrede 266 âyet-i kerimede 289 defa geçmiş ve şirk (En'âm, 6/82), küfür (Bakara, 2/254), nifak (Nisâ, 4/64), günah (Bakara, 2/231), insanlara yapılan haksız muamele (Nisâ, 4/10), noksan yapmak (Kehf, 18/33), azap, işkence (Nûh, 16/41), insan öldürmek (Bakara, 2/35), hırsızlık (Mâide, 5/39), zarar vermek (Şûrâ, 42/40-42), haksızlık etmek (Âl-i İmrân, 3/182), nefse zarar vermek (Bakara, 2/57), insanlara eziyet etmek (Şûrâ, 42/41) vb. ilâhî iradeye ters düşen her türlü inanç, söz, fiil ve davranışlar anlamında kullanılmıştır. Zulüm kavramı Kur'ân'da tamamen olumsuz anlam ifade etmektedir. En büyüğünden en küçüğüne kadar her türlü günah, isyan ve itaatsizlik zulümdür. Allah'a ortaklar koşmak, âyetleri yalanlamak, içki, kumar, zina, hırsızlık... zulüm olduğu gibi, namaz kılmamak, mazeretsiz oruç tutmamak gibi ibadetleri terk etmek, hatta işlenen günahlara tevbe etmemek (Hucûrât, 49/11) dahi zulümdür. En büyük zulüm şirktir (Lokmân, 31/13).
İnsan zulmü ya başkalarına karşı ya da nefsine karşı işler. Zulüm üç kısımdır: 1- İnsan ile Allah arasında vuku bulan zulüm. Bu şirk, küfür, nifak ve isyandır. 2- Kişi ile insanlar arasındaki zulüm. Haksızlık, hırsızlık, öldürme, iftira vb. günahlar. 3- Kişi ile nefsi arasında zulüm. Bu, Allah'a karşı görevlerini yapmayan ve insanlara zulmeden kimsenin neticede nefsine zulmetmemiş olmasıdır. (bk. Nefse Zulüm)
Kur'ân'da 23 âyette Allah'ın dünya ve âhirette insanlara, toplumlara ve âlemlere zulmetmediği bildirilmiştir (Âl-i İmrân, 3/108, 117, 182; Nisâ, 4/40).
İslâm'ın emir ve yasaklarına uymayan insan zulüm fiilini işlemiş ve zâlim vasfını kazanmış olur. (bk. Zâlim) (İ.K.)
alıntı