Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Alerjen maddelerden nasıl korunabilirim ?

SAFRAN

New member
Local time
05:29
Katılım
9 Ocak 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Alerjen maddelerden nasıl korunabilirim ?


Doktorlar, Alerji Tedavisinin önemli bir parçası olan "ALERJEN MADDELERDEN KORUNMA" yı, neden önemle tavsiye ederler?



Alerji doktorları, insanların daha çok toza, toz akarlarına, küf mantarlarına, polenlere, hayvan deri döküntülerine ve tüylerine alerjisi olduğunu bildirmektedirler. Bütün bu alerjenlerin ortak iki yanı vardır:

- Havayla uçuşan ve gözle görülemeyen mikroskopik maddelerdir.

- Nefes alma yoluyla alerjik reaksiyonlara sebebiyet verirler.



Alerjen maddelerden tamamen kaçınmak ve korunmak mümkün değildir.

Alerjik rahatsızlığı olan hastaların yaptığı en yaygın hata, "Alerjen maddelerden tam anlamıyla korunmak mümkün değilse neden alerjenlerden korunmayı deneyeyim." şeklinde düşünmektir. Fakat, alerji doktorlarına göre hava yoluyla nakledilen alerjenleri solumak kümülatif (birikerek oluşan) bir problemdir. Kendi bağışıklık sisteminizi bir "kova" olarak düşünün. Kovanız alerjenleri içine alır ve dolmaya başlar. Alerjik rahatsızlık belirtileri, kovanız dolana veya taşmaya başlayana kadar ortaya çıkmayacaktır. Dolup taştığında ise kendinizi kötü ve halsiz hisseder ve gündelik yaptığınız bir çok şeyi yapamaz hale gelirsiniz. Alerji doktorlarının bu sorunla başedebilmek için bir cok metodu vardır. Listenin başında ise, kovanın dolmasını ve taşmasını engelleyecek olan "Etkin Çervesel Kontrol-Alerjen Maddelerden Korunma" yer almaktadır. Alerjen maddelerden birine veya bir kaçına birden alerjiniz olabilir. Bu alerjen maddelerden sadece birine karşı korunabilirseniz, sizin bağışıklık sisteminize benzettiğimiz kovanın taşmasını engelleyebilirsiniz.



Örneğin, sizin, en yaygın olan alerjenlerden "Ev Tozu Akarı" na karşı alerjiniz olduğunu varsayalım. Toz akarları öncelikli olarak yatak odasının problemidir. Size aşağıda belirteceğimiz önlemleri uygulayarak yatak odanızı neredeyse alerjenlerden tamamen arındırılmış bir mekan haline getirebilirsiniz. Bunları uyguladığınız andan itibaren, yatarken bütün gece gözle görünmeyen alerjenleri solumayacaksınız. Sonuç - sabahları akan bir burunla veya kırmızı gözlerle kalkmayabilirsiniz. Bunların yanı sıra, alerjenlerden arındırılmış bir odada 8-10 saat bulunmak, sizin bağışıklık sisteminizin kendisini yenilemesine bir şanş vererek, sabahları güne "boş bir kova" ile başlayabilirsiniz. Alerjen maddelerden korunmaya ek olarak doktorunuzun size verebileceği diğer tavsiyelerle "kovanız" bir daha hiç taşmayabilir, ve buda güzel olmaz mıydı?





Alerji Doktorları tarafından en yaygın olarak tavsiye edilen

"ÇEVRESEL KONTROLLER "



Anti Toz Akarı (Dust Mite) Yatak,Yastık ve Yorgan Kılıfları

Ev tozu akarları Astım, Egzema ve Rinit'i tetikler.



Eğer ev tozu akarına alerjiniz varsa, çoğu doktora göre anti toz akarı yatak kılıfları kullanılması zorunludur. Neden? Çünkü anti toz akarı yatak kılıfları yatağınızda, yastığınızda ve yorganınızda bulunan milyonlarca toz akarına karşı tam anlamıyla bir bariyerdir. Anti toz akarı kılıflar olmazsa, siz uykunuzda hareket ettikçe alerjenler yatağınızdan, yastığınızdan ve yorganınızdan uçuşurlar ve siz nefes alıp verdikçe onlarıda solursunuz. Anti Toz Akarı Kılıflar ile bu zararlı süreç durdurulur. Gözle görünmeyen alerjenler ve ufak maddeler kılıflar vasıtası ile bloke edilir ve gece boyunca artık solunamazlar. Sözde "Hipo-Alerjik - Hypo-Allergenic" yastıklarda da bu kılıflar kullanılmalıdır, "Hipo-Alerjik" ibaresi ürünlerin içinde kullanılmış olan dolgu maddelerinin kendisi alerjik reaksiyona sebebiyet vermez anlamındadır. Ev tozu akarları bu tür ürünlerin içinde rahatlıkla bulunabilir.Diğer taraftan çok amaçlı elektrik süpürgeleri ile yatak, yorgan ve yastıklarınızda bulunan ev tozu akarlarını her gün veya her hafta temizlemenin pratikte mümkün olmadığı unutulmamalıdır.



Çarşafların, battaniyelerin, yatak koruyucularının, vb. Yıkanması

Çarşaflarda, battaniyelerde, yorganlarda ve yatak koruyucularda ki ev tozu akarlarından kurtulmak kolaydır. Bu ürünleri 7 ila 14 günde bir 60 C'de sıcak su ile yıkayın. Sıcak suda yıkama mikroskopik akarları öldürür ve alerjenleri temizler. Eğer yorganınızı ve battaniyenizi yıkamak pratik değilse, bunları da anti toz akarı kılıflar ile kaplayın. Daha fazla korunma için, soğuk suda yıkanması gereken ürünlerde toz akarlarını öldürmek ve alerjenleri temizlemek için akarasid (deterjan katkı maddesi / alerjen temizlik ürünleri) kullanabilirsiniz.



Gerçek HEPA (True HEPA - %99.97) Hava Temizleme Cihazları



True HEPA hava temizleme cihazları, hava temizleme teknolojisinde en gelişmiş adım olarak kabul edilir. Bu cihazlar rahatlıkla bir odanın havasında bulunan alerjenleri (hayvan tüyleri, ev tozu akarı, polen, mantar sporu, bakteri, sigara dumanı, atık gazlar, hava kirliği) %90 oranında azaltabilir ve odanın havasını çalıştığı sürece temiz tutar. Hepa filtreler kullanıldıkça, elektrostatik filtrelere (plasma,vb. split klimalarda) göre performansından hiçbir şey kaybetmez, sadece yılda bir kez değiştirmek gerekir. Hava temizleme cihazının sürekli vantilasyon etkisi vardır, bu sürekli hava akımı alerjenleri hava temizleme cihazının içine iter, böylece mobilyalarda, yataklarda, yorganlarda, yastıklarda ve halılarda depolanmış olan alerjenleri sürekli olarak azaltmaktadır.

Hava Temizleme cihazları farklı güçlerde üretilmektedir. Hava temizleme gücü ve kapasitesi çok önemlidir ve saatte kaç hava değişimi yapabildiği ile ölçülmektedir ( bir odanın toplam hava hacmini bir saat içinde kaç kez filtre edebilme özelliği). Odadaki hava ne kadar fazla filtre edilebilirse o kadar az alerjen ortamda kalır. Çoğu uzmana göre olması gereken minimum hava değişim sayısı 6 olmalıdır. Hava temizleme cihazları alırken, belirtilen oda alanında veya hacminde bir saat içinde kaç kez havayı filtre edebildiğini sorun ve en az 6 hava değişimi olmasına dikkat edin. Yeterince güçlü olmayan hava temizleme cihazları havayı hepa filtreden geçiremezler ve temiz hava çıkış oranı çok düşüktür. Dolayısı ile ortamı alerjenlerden temizleyemezler. Yeni teknolojiler sayesinde hava temizleme cihazları yüksek hızda bile fazla ses çıkarmamaktadır. Diğer taraftan çok amaçlı elektrik süpürgeleri yüksek sesinden ve enerji tüketimden dolayı hava temizleme cihazlarına bir alternatif olarak görülmemelidir, çünkü hava temizleme cihazlarını siz uyurken bile çalıştırmanız gerekmektedir ve devamlı çalışması gerektiğinden enerji tüketimide düşük olmalıdır. Örneğin 10 – 15 metre karelik odalar için hava temizleme cihazları ortalama olarak maksimum hızda 35- 40 Watt harcarlar.



Havalandırma Kanalı Filtresi



Evinizde veya işyerinizde merkezi havalandırma sistemi ile bulunduğunuz ortama havada bulunan alerjenleri üfleyen kanalların üzerine ucuz bir çözüm olan bu filtreleri kullanabilirsiniz. Her ne kadar, bu çözüm Gerçek HEPA (True Hepa-%99.97) filtreli hava temizleme cihazları kadar etkili olmasa da iyi bir başlangıç olarak kabul edilebilir.



Akarisidler-Alerjen Temizlik Ürünleri



Farklı markalar altında, halılarda ve kumaş yüzeyli mobilyalarda bulunan alerjenleri temizleyen, nötralize eden spreyler satılmaktadır. Etkinliğini uzun süre koruyan markalar tercih edilmelidir. Halılar için ayrıca nemli toz alerjen temizlik ürünleri kullanılabilir, diğer bir yöntem ise, halılarınızı sık sık hepa filtreli elektrik süpürgeleri ile temizlemektir.



Nemi Kontrol Altında Tutmak



Yüksek nem oranı (%55'nin üstü) toz akarlarının ve küf mantarlarının çoğalmasına ve eşyalarınızın deforme olmasına sebep olur. Nem alma cihazı kullanılarak nem oranını düşürebilirsiniz, böylece evinizin havası insanlar için ideal olan nem oranına (%45-%55) kavuşur ve küf mantarı oluşumu engellenir. Nem alma özelliği olan klimalar istenilen nem oranını ayarlayamazlar, çünkü bu cihazların önceliği ortam sıcaklığıdır, nem oranı değildir. Ayrıca klima üreten veya ithal eden firmaların broşürlerinde, bu klimaların sadece nem alma özelliği kullanıldığında günde kaç litre nem alabileceğine ve ne kadar elektrik harcadığına dair bilgiler genelde belirtilmemiştir. Evinizin nemli ortamlarını (bodrum katı, kiler, vb.) kuru ve küfsüz tutarsanız evinizin geri kalan kısımlarındaki hava bundan olumlu yönde etkilenecektir. Kaloriferli veya kombili evlerde ve işyerlerinde kışın yapılan ısıtmadan dolayı ortamın hava nemi oldukça düşer, böylece ortamdaki toz oluşumu kuru havadan dolayı hızlanır. Bu aylarda uygun bir hava nemlendirme cihazı kullanılabilir. Ancak hava nemlendirme cihazı ayarı %45-%55 nem oranının üzerine çıkarılmamalıdır. Düzenli bakım yapılarak nemlendirici içinde küf mantarı üremesine engel olunmalıdır. Bütün bunların yanı sıra, evinizin nem oranını takip etmeniz akıllıca olacaktır, bunun için bir nem ve sıcaklık ölçer kullanabilirsiniz.



Evde Beslenen Hayvanlar



Evde beslediğiniz hayvanlar (kedi, köpek, vs.) tüy ve ölü deri döküntülerini ortama yayarlar, bunu önlemek için hayvanlar için özel olarak geliştirilmiş olan alerjen (tüylerin üzerinde bulunan poroteinler) temizlik ürünleri ile evde beslediğiniz hayvanlarınızı en az iki haftada bir yıkayın veya tüylerine sürün. Onların sizlerle aynı odada uyumasına izin vermeyin. Hepa filtreli hava temizleme cihazları ile oda havasını filtrelemek ve hepa filtreli elektrik süpürgeleri ile odanızı temizlemek alerjen sayısını büyük oranda azaltacaktır.



Elektrik Süpergeleri




Alerjenlerin boyutları 1 mikron ila 15 mikron arasındadır. Çoğu elektrik süpürgesi 20 mikron altındaki alerjenleri toz torbasında tutamaz, çünkü toz torbaları büyük gözenekler içerir. Toz torbasında tutulamayan bu mikroskopik tozlar evinizde yıllar geçtikçe birikecektir. Gerçek Hepa (True Hepa) filtreli elektrik süpürgeleri ise 0.3 mikron (saç teli kalınlığından yaklaşık olarak 250 - 300 kat daha ufaktır) boyutundaki mikroskopik tozların %99,97 'sini filtre edebilir, böylece alerjenler devamlı olarak yakalanarak havaya tekrar karışıp odanıza geri dönmesi engellenir. Elektrik süpergesi alırken hepa filtrenin filtreleme kapasitesini kontrol edip almalısınız. Su ile çalışan elektrik süpergeleri ancak 10 mikrona kadar tozları yakalayabilir, buda 10 mikrondan küçük milyonlarca mikroskopik tozun odaya geri gelmesi demektir. Çoğu elektrik süperge üreticisi artık ürünlerinde hepa filtre kullanmaktadır.



Eviniz ve Arabanız için diğer Öneriler



Küflü ortamlardan uzak durunuz. Bahçenizde aşırı uzamış olan bitkileri kısaltın. Bahçede çalışırken bir maske takın. Evinizin çatısını küflerden arındırın. Bodrum katta bulunan bir dairede veya odada uyumayın. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde sokağa daha az çıkmalı ve pencereler kapalı tutulmalıdır ve dışarıdan geldikten sonra elbiselerinizi yıkayın. Evinizin camı açık kalmalı ise pencerenizde polen filtresi kullanın. Hava temizleme cihazınızı sürekli çalıştırın. Arabanız için varsa polen filtresi taktırın.
 

SAFRAN

New member
Local time
05:29
Katılım
9 Ocak 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Alerjiler


En sık rastlanan Alerjenler (Allerjenler) nelerdir?

Alerjenler (allerjenler) 5 ana grupta toplanabilir:

i. Çevresel (aero) allerjenler

a. Ev tozu akarları

b. Polenler

c. Küf mantarları

d. Hayvan allerjenleri

ii. Böcek allerjenleri

iii. Besin allerjenleri

iv. İlaç allerjenleri

v. Mesleki allerjenler.

Bunlar içinde en sık rastlanan ve en sık alerjik hastalığa yol açanlar çevresel allerjenlerdir. Bunlar da yukarıda belirtildiği gibi bulundukları ortama göre ev içive ev dışı olarak ikiye ayrılır. En sık rastalanan ev içi çevresel allerjen ev tozu akarı allerjenleri, daha sonra küf mantar ve hayvan allerjenleri gelir. En sık rastlanan ev dışı çevresel allerjenleri ise polen ve daha sonra küf mantarlarıdır.



Ev Tozu Akarları



Ev tozu akarları tıbbi adıyla “mite” olarak adlandırılmaktadır. En sık rastlanan tipi de “dermatofagoid” olarak anılmaktadır ki deri yiyen anlamına gelmektedir. Bu parazit niteliğindeki böcekçikler normalde halı, kilim, yorgan, yastık, tüylü eşyalar ve oyuncaklarda yaşarlar. Yaşamaları için gerekli besini insan deri ve tüy döküntülerinden karşılarlar. Su ihtiyaçlarını ise havadaki nemden elde ederler. Bu nedenler insanın olduğu yerde, nemli ortamda ve tüylü zeminde yaşayıp ürerler. 30-40 mikron (1 mikron milimetrenin binde biridir) çapında bir büyüklüğe sahiptir. Yumurtlayarak çoğalırlar. Yumurtadan çıkan yavru 3 haftada erişkin hale gelerek çoğalmaya başlar. Ev tozu akarının en sık alerjeni dışkılarıdır. Yaşadıkları halı, kilim, perde vs ye bıraktıkları dışkıları üzerinde yürüme, silkme ve benzeri hareketlerle çevre havaya karışır ve buradan kolayca burundan da geçerek solunum yollarına ulaşarak en sıklıkla alerjik astıma yol açar. İnsanın ev içinde geçirdiği en uzun süre yatak odaları olduğu için en sık akar alerjeni ile karşılaşma yeride yatak odasıdır. Burada yatak, yorgan, yastık, yerdeki halı, kilim, perde ana kaynaklardır. Akarların nemin % 50 nin altında olduğu yerlerde ve 60 derece ısının üzerinde yaşama şansları azalır. En sık ev içi alerjenleri oldukları için ve her zaman ortamda bulundukları için yıl boyu alerji yaparlar. Tabi ki ev içinde ve kapalı ortamda geçirilen birim zamanın arttığı kış mevsimlerinde daha çok alerjik hastalık bulgusuna yol açarlar.



Polenler



Polenler ot, ağaç ve çiçeklerin üremelerinde görevli olan çapları ortalama 5-40 mikron arasında değişen erkek gametlerdir. Bilindiği gibi bu erkek gametlerin bitkilerin dişi organına ulaşması gerekir. Bu ya rüzgarla hava yoluyla olur yada böcek ve sinekler aracılığı ile olur. Bu nedenle polenlere ait klinik bulgular bu bitkilerin çiçeklerini açtığı üreme mevsimi olan bahar aylarında olur. Rüzgarla etrafa yayılan polenler alerjiden sorumludur ve daha hafif olanlardır. Bunlar sadece bitkinin bulunduğu yerde değil kilometrelerce uzağa bile rüzgarla polen gönderebilir. Böceklerler aktarılan polenler ise daha ağırdır ve havada asılı bulunmadıkları için pek alerjiye neden olmazlar. Örneğin çayır, çimen ve ağaç polenleri rüzgarla taşınan ve havada dolanan polenler olduğu için alerjik nezleye (saman nezlesi) neden oldukları halde, ev içi ve dışında bulunan süs bitki ve çiçeklerinin poleni daha ağır bir yapıya sahip olu böceklerle taşınırlar ve alerjiye pek neden olmazlar. Ot, ağaç ve diğer polene sahip olan bitkilerin dağılımı ve çiçek açma zamanları yetiştikleri toprak ve mevsimsel özelliklere göre değişir. Her yerde aynı bitki yetişmez. Bu nedenle alerjik olan polen tipi o yöredeki bitki örtüsü (flora) ile ilgilidir. Örneğin sıklıkla Amerika’da olan amerikan nezle otu bizim ülkemizde alerjik etken olarak rastlanmaz. Ancak özellikle Akdeniz bölgesinde sık bulunan zeytin sık bir saman nezlesi etkeni iken bu Afrika ve benzeri ülkelerde bir alerji etkeni olarak saptanamaz. Ayrıca bahar mevsiminin başlangıç zamanı, havanın yağmurlu olması vb nedenler de havada bulunacak olan polenin çıkma zamanı ve yoğunluğunu etkileyecektir. Bu da klinik bulguların çıkma zamanı ve şiddetinin değişmesine neden olacaktır. Polenler büyük partikül yapısına sahip oldukları için sıklıkla nefes alırken burunda tutuldukları için alerjik saman nezlesine neden olurlar. Partikül çapı daha küçük olanlar yada ağızdan soluma ile bronşlara ulaşanlar ise daha az oranda alerjik astıma yol açarlar.



Küf Mantarları



Küf mantarları ev içi ve ev dışı alerjen olma özelliğine sahiptirler. Bunlar sıklıkla ev içinde organik eşyaların, yemeklerin, ev dışında ise bitki ve hayvanların üzerinde yaşayan mikroplardır. Yenilen mantarlarla herhangi bir ilgileri yoktur. Küf mantarları nemli, organik besin artığı bulunan ortamlarda ürerler. Buradan da havaya bol miktarda üremelerini devam ettiren mantar sporlarını bırakırlar. Bunlar polenlerden çok daha küçük 3-5 mikron çapındaki hücrelerdir. Havaya kolayca karışır ve taşınırlar. Üredikleri yerde sarı, yeşil vs renk oluştururlar. Üremeleri ve etrafa spor bırakmaları yıl boyu olabilse de en sık havaların ısındığı ve orta şiddette rüzgarın olduğu bahar ve yaz aylarında üremeleri en üst düzeyde olur. Kışın düşük dereceli ısıda ve hele karlı ortamda üreyemez ve alerjiye neden olan sporlarını bırakamazlar. Yani üremeleri ve etrafa spor yayabilmeleri hava sıcaklığı, nemi ve diğer iklim koşulları ile ilgilidir. Bu nedenle polen alerjisi ile karışabilen alerjik bulgulara neden olabilirler. Çok küçük yapıya sahip oldukları için hem alerjik nezle hem de alerjik astıma neden olurlar.



Hayvan Alerjenleri (Allerjenleri)



Hayvan alerjenleri de sıkça rastlanan çevresel alerjenlerdir. Bunlar arasında en sık görüleni kedi ve köpek alerjisidir. Kedinin deri döküntüsü, tüyü, salyası, idrarı ve dışkısı alerjik olabilir. Bunlar alerjik nezle, egzema ve bazen de astıma yol açabilir. Bulgular sıklıkla kedi ile ev içinde yakın temasla olmakla birlikte, dış ortamda da olabilir. Kedi evden uzaklaştırılsa bile alerjenleri 6 ay ve daha uzun süre ile aynı ortamda kalabilir. Köpek de aynı şekilde ve benzeri materyalleri alerjikdir. Ayrıca kümes hayvanı, kuşlar, koyun ve bir çok hayvana karşı, hatta laboratuarda deney yapmada kullanılan hayvanlara karşı da laboratuar çalışanlarında alerji saptanabilir.



Böcek Alerjenleri (Allerjenleri)



Böcek alerjenleri içinde en sık rastlananı arı alerjisidir. Arının zehrinin içindeki bazı protein yapısındaki maddelere karşı alerji gelişir. Bunun gelişmesi için kişinin önce bu zehir ile karşılaşılıp duyarlı hale gelmesi ve daha sonra tekrar karşılaşması gerekir. Arı alerjisinin en korkulan yönü, alerjen arının sokması ile direk olarak vücuda girdiği için anaflaksi denilen ölümcül bir alerjik şoka neden olabilmesidir. Tüm arı tiplerine karşı alerji gelişebilir. Ayrıca sivrisinek ve diğer sokucu tüm hayvanların çıkartı, zehir ve salyalarına karşı da alerji gelişebilir. Gelişen alerjik reaksiyon sadece deride geniş bir kızarıklıktan ölüme kadar değişebilen yelpazede olabilir. Ayrıca bu grupta hamamböceği alerjisi de sayılabilir. Hamam böceğinin ise dışkısı alerjikdir. Henüz ülkemizde yaygın olmamakla birlikte, özellikle kapalı ortamda yaşamın uzun olduğu Amerika başta olmak üzere sosyoekonomik düzeyi yüksek ülkelerde daha sık rastlanır. Astım, alerjik nezle ve egzemaya neden olabilir.



İlaç Alerjenleri (Allerjenleri)



İlaç alerjenleri içinde en sık bilinen penisilindir. Ancak bilinmelidir ki en sık ilaç alerjeni penisilin değildir. Tüm ilaçlar en az penisilin kadar alerjiye neden olabilir. Kullanılan antibiyotikler, ağrı kesiciler, insülin, hormon preperatları bunların başında gelmektedir. İlaç alerjenleri içinde en korkulan durum yukarıda bahsedilen ölümcül reaksiyon olan anaflkasiye neden olabilmelidir. Ancak bu çok sık rastlanan bir durum değildir.



Besin Alerjenleri (Allerjenleri)



Besin allerjenleri içinde en sık rastlananı çocuklar için inek sütüdür. Bunun nedeni de inek sütünde anne sütünde bulunmayan “beta-laktoglobulin” isimli bir proteinin bulunmasıdır. Ayrıca yumurta, deniz ürünleri, fındık-fıstık, tahıllar, et, muz, kivi, vs diğer besin alerjisi nedenleridir. Bazen besinler üzerinde bulunan çevresel allerjenlerin alınmasıyla yanlışlıkla o besinin alerjik olarak algılanmasına enden olabilir. Örneğin domates üzerindeki polen o domates yenilince alerjik bulgular neden olabilir. Besin alerjisi bulguları genelde karın ağrısı, ishal, kusma, ağız da şişme ile gelir. Ancak sadece gelişme geriliği, kilo alamama, alerjik astım, egzersiz şoku, saman nezlesi yada özellikle çocuklarda alerjik egzema bulguları ile de gelebilir. İnek sütü, yumurta ve bazı besin alerjenlerine karşı reaksiyon çocukluk döneminde sonra görülmezken diğerleri ömür boyu devam eder.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst