Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Çeşit çeşit Atatürk'çüler ve gerçek Atatürk'çülük

  • Konbuyu başlatan fiesta73
  • Başlangıç tarihi
F

fiesta73

Guest
Yurdumuzda çeşit çeşit Atatürkçüler vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
ata30gw.jpg

# Papağan Atatürkçüleri:
Atatürk'ün söz, düşünce ve özdeyişlerini tıpkı bir papağan gibi ezberleyip yineleyenlere ( tekrarlayanlara ) papağan Atatürkçüsü denir.

# Tören Atatürkçüleri:
Bunlar, sadece ulusal ve resmi bayramlarda, törenlerde Atatürkçü olan kişilerdir.

# Reklam Atatürkçüleri:
Atatürkçülüğü gerçekten benimsemedikleri halde, her fırsatta Atatürkçülükten söz ederek, Atatürkçülüğün reklamını yapanlara reklam Atatürkçüsü denir.

# Korku Atatürkçüleri:
Korkularından Atatürkçü olanlara korku Atatürkçüleri veya zoraki Atatürkçüler denir. Bunlar, korktuklarında, sıkıştıklarında, zor durumda kaldıklarında Atatürkçü olurlar.

# Moda Atatürkçüleri:
Atatürkçülük, yurdumuzda bazı dönemlerde moda olur. Sadece Atatürkçülük modasına uymak için Atatürkçü olanlara, Atatürkçü görünenlere moda Atatürkçüsü denir.

# Söylev Atatürkçüleri:
Bunlar, Atatürk ve Atatürk inkılâpları üzerine söylev çekmeyi Atatürkçülük sayan kişilerdir.

# Ticaret Atatürkçüleri:
Atatürk'ün, Atatürk ilke ve inkılâplarının ticaretini, tüccarlığını yapanlara ticaret Atatürkçüleri denir.

# Gardrop Atatürkçüleri:
Sadece kravat, papyon takmayı, Batılılar gibi giyinmeyi Atatürkçülük sayan kişilere gardrop Atatürkçüsü denir. Gardrop Atatürkçüleri, Batılıların giysilerine, yaşantılarına özenirler, ama Batıdaki gibi gerçek çok partili, çoğulcu özgürlükçü demokrasiye, söz, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, bilime, tekniğe, çağdaş kurumlara karşıdırlar.

# Tekelci Atatürkçüler:
Tekelci sağ, tekelci sol, tekelci sermaye, tekelci memleketsever olur da tekelci Atatürkçüler olmaz mı hiç? Tekelci Atatürkçüler, Atatürk'ü, Atatürkçülüğü, Atatürk ilke ve inkılâplarını kendi tekellerinde gören kişilerdir. Bunlar, Atatürk'ü tabulaştırırlar, putlaştırırlar. Atatürkçülüğün belli kalıplar içinde dondurulmasını, şerbetlendirilmesini isterler.

# Atatürk ve Atatürkçülük Düşmanı Atatürkçüler:
Atatürk'e ve Atatürkçülüğe düşman oldukları halde Atatürk'ü sever ve Atatürkçü görünen kişilere Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı Atatürkçüler denir. Bunlar, biri açık, diğeri gizli olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Açık Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı Atatürkçüler, Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı düşman olduklarını açıkça söylerler, yazarlar. Ancak, çok zor durumlarda, sıkıştıkları zamanlarda Atatürkçü görünürler.
Gizli Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı Atatürkçüler, Atatürk'e ve Atatürkçülüğe düşman oldukları halde, gerçek amaçlarına ulaşmak için herkesten fazla Atatürkçü görünürler. Bunlar, ellerinden gelse Atatürk'ü, Atatürkçülüğü ve gerçek Atatürkçüleri bir kaşık suda boğarlar. Fakat buna güçleri yetmeyeceğini anladıkları için Atatürkçü geçinirler. Aslında bunlar, çok tehlikelidirler. Çalışmalarına sinsi sinsi devam ederler. Amaçlarına ulaşmak için Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü bir kalkan, bir paravan olarak kullanırlar. Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü hiç sevmezler, ama sever görünürler.

# 10 Kasım Atatürkçüleri:
Sadece Atatürk'ün ölüm günü olan 10 Kasım günü Atatürkçü olanlara, 10 Kasım gününü bir yas günü ilan edip o günü siyahlara bürünenlere, ağıtlar düzenlere, yalancıktan ağlayanlara, timsah gözyaşları dökenlere 10 Kasım Atatürkçüsü denir.

# 50. Yıl Atatürkçüleri:
Cumhuriyetin 50. kuruluş yıldönümü olan 1973 yılında, sadece bir yıl, Atatürkçü olanlara 50. Yıl Atatürkçüsü denir.

# 100. Yıl Atatürkçüleri:
Atatürk'ün doğumunun 100. yılı olan 1981 yılında, yani Atatürk yılında, Atatürkçü olanlara 100. Yıl Atatürkçüsü, Atatürk yılı Atatürkçüsü denir.

# 60. Yıl Atatürkçüleri:
Cumhuriyetin kuruluşunun 60. yılı olan 1983 yılında Atatürkçü olanlara 60. yıl Atatürkçüsü denir.

# Olağanüstü Dönem Atatürkçüleri:
Olağanüstü dönemlerde Atatürkçü olup, olağanüstü dönemler bitince Atatürkçülükleri biten kişilere olağanüstü dönem Atatürkçüleri denir. Türkiye'de olağanüstü dönemlerde Atatürkçülerin sayısında olağanüstü bir artış olur. Olağanüstü dönemler sonra erince Atatürkçülerin sayısında olağanüstü bir azalış görülür.

# Siyasal Dönem Atatürkçüleri:
Türkiye'de her siyasal dönemin kendine özgü bir Atatürkçülük anlayışı vardır. Yurdumuzda hükümetler değiştikçe Atatürkçülük görüşleri de, anlayışları da değişmektedir. ( .................... )

# Ruh Atatürkçüleri:
Bu âlemin Atatürkçüleri olur da öte âlemin, yani ruhlar âleminin Atatürkçüleri olmaz mı hiç? Olur, olur, bal gibi olur... Ruh Atatürkçüleri, Atatürk'ün ruhuyla konuştuğunu ileri süren kişilerdir. ( .................... )

GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK...

Siz Türkiye'nin ve Türk ulusunun bütünlüğünü her türlü dış ve iç tehlikelere karşı koruyabiliyor musunuz? Her zaman bilimin gösterdiği yoldan gidebiliyor musunuz?

Ulusal gelirin adil dağılmasını sağlayacak demokratik devrimleri, köklü bir düzen değişikliğini gerçekleştirerek zenginlerle fakirler arasındaki korkunç uçurumu kapatabiliyor musunuz?

Ayrıcalıksız bir toplum yaratabiliyor musunuz?

Amerika'ya ikili anlaşmalarla verilen ayrıcalıkları geri alabiliyor musunuz?

Bütün dünya uluslarıyla dostluğa dayanan ve hiçbir devletin dümen suyunda gitmeyen bağımsız bir dış politika izleyebiliyor musunuz?

"Yurtta barış, dünyada barış" ilkesine bağlı kalabiliyor musunuz?

Yurdumuzun ekonomisini IMF'nin ( Uluslararası Para Fonu ) ve diğer uluslararası finans kuruluşlarının güdümünden kurtarabiliyor ve ekonomik bağımsızlığı gerçekleştirebiliyor musunuz?

Gerçek çok partili, çoğulcu, özgürlükçü, demokrasiyi benimsiyor ve onu tüm kurumlarıyla işler hale getirebiliyor musunuz?

Emekçi sınıfların da tıpkı kapitalist sınıflar gibi örgütlenmesine ve demokratik yollarla iktidara gelmesine ve kendi düzenlerine kurmalarına razı olabiliyor musunuz?

Her çeşit fikrin açık ve seçik tartışılmasını istiyor, fikirlere copla, silahla, kelepçeyle, zindanla değil, fikirle cevap verebiliyor musunuz?

Ekonominin kilit noktalarınıve yeraltı servetlerini devletleştirebiliyor musunuz?

Sosyal adalete en iyi şekilde gerçekleştirebiliyor musunuz?

Bu yurdun insanlarını insan gibi yaşayabilecekleri bir gelire kavuşturabiliyor musunuz?

Mali güce göre vergi alma ilkesini, yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alma ilkesini uygulamaya geçirebiliyor musunuz?

Kırtasiyeciliği "Bugün git, yarın gel" i, tembelliği ortadan kaldırarak tıkır tıkır işleyen bir devlet mekanizması kurabiliyor musunuz?

Bütün yurttaşlarımızın geleceğini - doğumlarından ölümlerine dek - güven altına alabiliyor musunuz?

Herkese aynı fırsatı tanıyabiliyor, fırsat ve olanak eşitliğini ve yasa önünde eşitliği gerçekleştirebiliyor musunuz?

Tüketime ve ezberciliğe dayanan eskimiş eğitim sistemi yerine çağımızın ve yurdumuzun gerçeklerine uygun, yaratıcı ve üretici yepyeni bir eğitim sistemi yaratabiliyor musunuz?

Köklü bir toprak reformu yaparak ortaçağ artığı feodaliteleri, ağaları, beyleri, şeyhleri tarihe karıştırabiliyor musunuz?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu "üvey evlat" olmaktan kurtarabiliyor musunuz?

Cehalet ve sefalet isimli canavarları öldürebiliyor musunuz?

Kooperatifçiliği geliştirerek üretici ve tüketicilerin aracı ve tefeciler tarafından sömürülmesini önleyebiliyor musunuz?

Sanayileşmeye önem veriyor ve yurdun dört bir yanını fabrikalarla donatabiliyor musunuz?

Kentleşme ve gecekondu sorunlarına bir çözüm yolu bulabiliyor musunuz?

Her çeşit kaçakçılığı (silah, uyuşturucu, madde, gümrük, altın, vergi, döviz vb.), karaborsacılığı, vurgunu, soygunu, sömürüyü, torpili, rüşveti, yiyiciliği, nemelâzımcılığı, vurdumduymazcılığı önleyebiliyor musunuz?

İşsizleri işe, ekmeksizleri ekmeğe, evsizleri eve, yolsuzları yola, susuzları suya, köprüsüzleri köprüye, okulsuzları okula, öğretmensizleri öğretmene, kitapsızları kitaba, deftersizleri deftere, kalemsizleri kaleme, kütüphanesizleri kütüphaneye, ışıksızları ışığa, ilaçsızları ilaca, doktorsuzları doktara, hastanesizleri hastaneye, arabasızları arabaya, tiyatrosuzları tiyatroya, sinamasızları sinemaya, televizyonsuzları televizyona, radyosuzları radyoya, telefonsuzları telefona kavuşturabiliyor musunuz?
Ağasız, beysiz, şeyhsiz, kompradorsuz, aracısız, tefecisiz, vurguncusuz, soyguncusuz, sömürücüsüz bir Türkiye yaratabiliyor musunuz?
İşte budur GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK... Gerisi masaldır, hikâyedir, lafebeliğidir...
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst