Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

FIRTINA SONRASI.....

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
seçim oldu bitti.sel misali geriye çer çöp bıraktı.bakalım kimler ne diyor seçim sonrası....
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
Mehmet Ağar'dan en acı itiraf: O gün salona girmeliydikMilletvekili genel seçimlerinde partisi barajı geçemeyerek görevinden istifa eden DYP eski Genel Başkanı Mehmet Ağar'dan, seçim yenilgisiyle ilgili olarak büyük bir itiraf geldi. Ağar, "TBMM'de cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında, salona girmeyerek büyük bir hata yaptık." dedi.
agar.jpg

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e telefonda konuşan Ağar, 27 Nisan günü Cumhurbaşkanlığı oylamasına girmeyerek büyük hata yaptıklarını, ve bu hatayı seçim kampanyası boyunca telafi edemediklerini ifade etti. TBMM'ye girmeme kararını vatandaşın benimsemediğini kaydeden Ağar, "Sonuç ortada. Öyle 24 saat düşünmeme gerek yoktu. Milletin iradesi böyleyse karşısında durulmaz" şeklinde konuştu. Seçimden önce "Başarısız olursam derhal gederim" dediğini hatırlatan Ağar, seçim sonuçlarının belirlenmesinin ardından sözünün arkasında durduğunu aktardı. Eşiyle birlikte tatilde dinleneceklerini belirten Ağar, seçim sonrasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın kendisini arayarak, üzüntüsünü ilettiğini 'Çok erken oldu. Bunu hak etmedin" diyerek tesellide bulunduğunu anlattı
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
baslik4.gif
PolitikaSuçlu bulundu: Millet!Köşk oylamasında Meclis'in kilitlenmesiyle başlayan seçim süreci AK Parti'nin zaferiyle sonuçlandı. Siyasetçisinden gazetecisine kadar toplumun her kesimi, sandıktan çıkan neticeyi değerlendirmeye başladı.
İlgili Haberler

nokta.gif


Ancak, hem hezimete uğrayan partililer, hem de onları destekleyen çevreler ilginç bir yaklaşım ortaya koydu. Yenilginin suçunu millete attılar. Sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldıran suçlamaların ilki CHP'li Onur Öymen'den geldi. Öymen, "AKP'nin seçimi kazanması mantıkla izah edilemez. Bunda rasyonel olmayan sebepler aramak gerekir." dedi. Seçim sürecinde, cumhuriyet mitinglerindeki kalabalığa dikkat çekip, iktidarın hezimet yaşayacağını savunan bazı köşe yazarları da benzer görüşler dile getirdi. Cumhuriyet'ten Oktay Akbal, "Aziz Nesin'in 'Türk halkının yüzde ellisi aptaldır' sözü boşuna uydurma mı?" diye sordu. Milliyet'ten Melih Aşık, arkadaşı Fahrettin Fidan'a atfen halkın mesajını şöyle aktardı: "...Ananı al da git... deyip seni aşağılıyor, diyenlere (halkımız), 'ben onun yürüyüşüne hastayım' mesajını vermiştir." Hürriyet yazarı Bekir Coşkun, AK Parti'ye oy verenlerin utandığını iddia ederken, Emin Çölaşan, anketlere tepki gösterdiği için özür diledi: "Demek ki uzayda yaşıyormuşuz." Halkın tercihleri yüzünden hedef yapılmasına toplumun farklı kesimlerinden sert tepki geldi. Siyasetçisinden hukukçusuna, sivil toplum temsilcisinden psikoloğuna kadar hemen herkes aynı sonuca vardı: Halkın iradesi hiçe sayılıyor. En ilginç yorum ise ünlü psikiyatr Nevzat Tarhan'dan geldi. Tarhan, seçimden başarısız sonuçlar alıp sorunu halkta görenler için "Freud'un kulakları çınlıyor." diyor. Gazeteci Derya Sazak, "Halkın yüzde 47'si oy vermiş, yanlış mı yapıyor? CHP hiç mi hata yapmadı? Bırakın kazananları eleştirmeyi de kendi özeleştirinizi yapın." uyarısında bulunuyor.
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
İŞTE TEPKİ ÇEKEN YORUMLAR]

Onur Öymen (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Vatandaşlarımızın geniş kesimlerinin bu kadar sıkıntı çektiği bir dönemde bu iktidar partisi oylarını artırabiliyorsa bunda rasyonel olmayan bazı sebepler aramak gerekir. Eğer siz sıkıntı, açlık çekmenize rağmen hayatınızdan hiç memnun olmamanıza rağmen, sabahtan akşama kadar her gün hükümeti eleştirmenize rağmen gidip de hükümet partisine oy veriyorsanız, bu işte mantıkla açıklanmayacak bir şey var demektir.
Orhan Karataş (Ortadoğu Gazetesi): Bir ülkede milletin yarısına yakınının ülke gerçeklerine bu kadar ilgisiz, bu kadar duyarsız kalması çok tehlikeli bir durumdur. Kömür ve makarnanın bu seçimin sembolü olacağını biliyordum; ama bu kadarını asla tahmin etmiyordum. Türk milletinin bu kadar ucuz ve sıradan şeylere tenezzül etmesi, aslında çok vahim bir durumdur. MHP var oldukça bu vatan ilelebet yaşayacaktır. Ülkeye sahip çıkmak, ihanetin karşısında durmak ayrı bir iştir. Ancak, kimse MHP'den yetkilerinin dışında bir şey beklemesin.
Melih Aşık (Milliyet Gazetesi): Efendim, halkımız bu seçimde, "Laiklik tehlikede, ülke yavaş yavaş bölünme noktasına getiriliyor, en stratejik varlıklarımız yabancılara peşkeş çekiliyor" diyenlere "Sen bunları boşver de bizim nohuttan ve kömürden haber ver" mesajını vermiştir. "Adamlar resmen çalıyor" diyenlere "Çalsın ama iş de yapsın" mesajını yollamıştır. "Senden çaldıklarının bir bölümünü sana sadaka olarak dağıtıp oyunu alıyorlar" diyenlere, "Ama ben de onlardan kömür alıyorum" mesajını vermiştir. "Adam, ben senin çocuğuna iş bulmak zorunda değilim, seninki de işsiz kalsın... Ananı al da git... Askerlik yan gelip yatma yeri değildir, vs. deyip seni her fırsatta aşağılıyor" diyenlere, "İstediğini desin, ben onun yürüyüşüne hastayım" mesajını vermiştir.
Cüneyt Arcayürek (Cumhuriyet Gazetesi): Halkımızın büyük çoğunluğunun laik cumhuriyeti savunan, yolsuzluk ve yoksulluğa karşı çıkan partiler yerine, laiklik karşıtı, dış sorunlarda ulusal yararlara sahip çıkmayan, teslimiyetçi siyaset anlayışında olan bir partiyi ve onun iki torba kömür, bir paket yiyecek ve dağıtılan 300 milyon liraya, ağzı bozuk liderini bu denli yeğleyeceğini hesap edemedik. Amaç AKP'yi iktidardan indirmekti. 'Güneşli günler göreceğiz çocuklar diyebilmekti.' Fakat ne çare."
Özgür Çakmak (Seçilemeyen İzmir milletvekili adayı): Bu halkla yola çıkılmaz. Ortaya çıkan tablodan utanç duyuyorum. Halkımız maalesef küçük paralara satıldı. Şehidine ihanet eden bir halkla karşı karşıyayız. Halkımız bu kadar çıkarcı olmamalıydı. Ben bütün dünyayı neredeyse dolaştım; ama bu halk kadar kişiliksiz bir halk görmedim.
Hasan Pulur (Milliyet Gazetesi): Oh çok şükür, bundan sonra "türban" diye bir sorunumuz kalmaz, herkes başını örter, gider okula, fakülteye, mahkemeye, daireye... Çankaya'ya türbanlı "first lady" çıkamazmış. Niye o! Millet, laikliğe güle güle dedikten sonra, Çankaya'nın örtüsü, türbanı mı kalırmış?.. Bırakın başörtüsünü, türbanlı meselesini... Siz "Şeyini şey ettiğimin şeyi!" diyen Meclis Başkanı'na bugüne kadar katlanmadınız mı? Bundan sonra da katlanıverin ne olacak? Daha nelere katlanacaksınız, hele bekleyin! Bu gidiş, bugüne kadar eleştirdiğimiz ya da eleştirilen sorunların, sandığımız kadar seçmenin nezdinde itibarı olmadığının delilidir. Hele öyle "gemiymiş, gemicikmiş" gibi safsataların kimsenin aklını karıştırmadığı, onların "teşehhüt miktarı" kadar düşünülmediği ortadadır. Hele hele "Al ananı git!" lafı kimsenin kılına bile dokunmaz.
Emin Çölaşan (Hürriyet Gazetesi): "Demek ki biz uzayda, başka bir gezegende yaşıyormuşuz. Türkiye'nin ve toplumun hiçbir şeyini bilmiyormuşuz! Demek ki insanlar durumdan, gidişten memnunmuş. Seçim günü uzay gemisinden paraşütle, hiç bilmediğimiz bir ülkeye indik. Burasının Türkiye olduğunu öğrendik. Ülkenin gerçeklerini, nasıl böyle yanıldığımızı da yakında inşallah öğrenmeye başlayacağız!"
Bekir Coşkun (Hürriyet Gazetesi): Demek ki karşıdan gelen her iki kişiden birisi AKP'li. Oysa ben bugüne kadar "AKP'ye oy verdim" ya da "Vereceğim" diyen bir tek kişiye olsun rastlamış değildim. Herkesin AKP'ye karşı olduğu bölgelerden AKP çıktı. "İflas ettik" diyen esnaf, AKP'ye oy verdi anlaşılan. "Bittik" diyen köylü de... Seçim gecesi televizyon televizyon koşuşturan bizim ekran kuşlarının bir teki "AKP'ye oy verdiğini" söylemez. Ama mutlu yüzlerine bakın, tümünün AKP'ye oy verdiklerini kolayca anlarsınız. Muhabirlerimiz "AKP'li seçmen" bulmak için varoşlara gittiler. Oysa sandıklar açıldı ki lüks sosyete semtlerinin alayı AKP seçmeni... Sermaye kesiminin de AKP'ye oy verdiğini artık biliyoruz. Bu yüksek orandaki oy; AKP'nin kafasındaki Türkiye'yi gerçekleştirmesine destek anlamındadır. Kim ne derse desin... Türkiye'nin değişen yüzünün daha da değişmesine onaydır." Oktay Akbal (Cumhuriyet Gazetesi): Bizler neyi savunduk, neyin korunmasını istedik? Tam bağımsız Türkiye'nin sonsuza dek yaşatılması; çağdaş uygarlığın benimsenmesi; halkımızın yoksulluktan, açlıktan, ezilmişlikten kurtarılması; oy kazanmak için kapı kapı, kömür, ekmek, peynir, pirinç dağıtmalarının yanlışlığını... Aziz Nesin'in 'Türk halkının yüzde ellisi aptaldır' sözü boşuna yakıştırma mı, boşuna uydurma mı? Seçmenin yüzde kırk altısı AKP'ye oy verdi diye böyle bir suçlama akla gelebilir mi? Belki de bu halk hepimizden daha çok işini biliyor. İstanbul, Zaman
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
Sivil toplumdan sert tepki: Milletin iradesine saygı gösterin
Seçim sonuçlarından sonra yapılan yorumlar, sivil toplum örgütlerinin de tepkisini çekti. 'Cahil halk' yorumlarını kınayan STK'lar, herkesi milletin iradesine saygı göstermeye çağırdı. Tepkiler şöyle:
Ahmet Aksu (Memur-Sen Genel Başkanı): "Halk için 'bilinçsiz, cahil' yorumunu yapanları ben buradan 'kara cahil' ilan ediyorum. Halk, televizyon, gazete, internette yayınlanan binlerce haberi okuyor, değerlendiriyor, bilinçleniyor ve kararını öyle veriyor. Seçim sonucu, halkı ayıplayarak, kendi fikirlerini empoze etmeye çalışan bir avuç elite halkın bir tokadıdır. Artık, onların da halkın inançları ile halkın değerleri ile çatışmayı değil, barışmayı seçmesi gerekiyor. "
Salih Kılıç (Türk-İş Genel Başkanı): Halk bilmiyor diye bir şey yok, halkın iradesine herkes saygı göstermeli. 1989 yılından bu yana halk, çok partiyi barajın altına götürmüş, sonra tekrar çıkarmıştır. Halkın kararı, istikrarın devamını sağlamaktan yana olmuştur. Bunu da kimse 'cehalet' olarak görmemeli. Herkes halkın kararına saygı göstermeli.
Tahir Hatipoğlu (Eski Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı): 1950'den beri sol partiler kazanamadıkları seçimi halkın üzerine atarlar. Cahil derler. Bu seçimde de aynı teraneyi söylüyorlar. Bu kesimin artık bu söylemlerden vazgeçmesi gerekiyor."
Arif Ali Atay (Divriği Kültür Vakfı Başkanı): "Küçümsediğiniz zaman siz küçük kalıyorsunuz. En aptal insan karşısındakini aptal yerine koyan insandır. Emek vermezseniz, seslenmezseniz, sabır göstermezseniz ve sahiplenmezseniz başarıyı yakalayamazsınız. Süleyman Çelebi (DİSK Genel Sekreteri): Sonuçlar, resmî ideolojinin prangası haline getirilen politikaların halk tarafından kabul edilmediğinin kanıtıdır. Bu süreçte halkı suçlamak değil, halka saygı duyulması gerekiyor. Aldıkları başarısızlığı halka yüklemek kimseye bir şey kazandırmaz. Çağdaş ülkelerde özeleştiri mekanizması çalıştırılır.
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
Cumhuriyet mitinglerine katılanlardan da AK Parti'ye oy çıktıAraştırmacı Tarhan Erdem yaptığı anketle seçim sonuçlarını neredeyse bire bir öngördü. Anketi beğenmeyen çevreler sert tepki gösterdi. Bazı köşe yazarları, tepkisini hakaret boyutuna taşıdı.
Vatan gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat, anketi gördüğünde 'Oha!' diye tepki gösterdiğini belirtirken, aynı gazetenin başyazarı Güngör Mengi, "Tarhan Erdem ya sayı saymayı bilmiyor ya da dayak yememiş." yorumunu yaptı. Tarhan Erdem, bu üslubun altında halka güvenmeme mantığının yattığını ifade ediyor. Erdem, "Halka güvenmeyip halkı cahillikle suçlayanlar anket sonuçlarına inanmak istemedi. Çok açık bir şekilde 'Demek ki bu memleketin yüzde kırk sekizi cahil' diyenler bile oldu." diyor. 'Benim düşündüğüm gibi düşünmeyen cahildir.' diyen insanların büyük bir hata yaptığını belirten Erdem, bazı kesimlerin Türkiye'nin yarısını yok saymaya çalıştığını dile getiriyor. Seçim sonuçlarını da değerlendiren Tarhan Erdem, Cumhuriyet mitinglerine katılanların yüzde 10'a yakınının AK Parti'ye oy verdiğini düşünüyor. Sandıktan çıkan neticenin sağduyuyu temsil ettiğini kaydeden Erdem, "Bu memleketin bir ferdi olduğum için gurur duyuyorum." ifadelerini kullanıyor. Halkın her dönem büyük bir sağduyu gösterdiğine işaret eden Erdem şöyle devam ediyor: "Türkiye şimdiye kadar 15 tane seçim yaptı. Bu seçimlerden hangisinin yanlış olduğunu düşünen varsa ben kendisini ikna etmeye hazırım. Ben birçok kez halkın çoğunluğundan farklı olarak oy kullandım. Buna rağmen halkın sağduyusuna çok güveniyorum. Ben bir vatandaşın düşüncesine Başbakan kadar önem veririm. O nedenle seçim sonuçlarıyla anket sonuçları bire bir örtüşüyor. " Siyasal tercihlerine bağlı olan vatandaşın zaman zaman ölçüsüz davranmasını normal karşılayan Erdem, ancak kendisini tanıyan köşe yazarlarının böyle bir hakkının olmadığının altını çiziyor. Nergihan Çelen, İstanbul
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
DSP lideri Sezer: Solun sorunu inanca saygılı laikliği anlamamasıDSP Genel Başkanı Zeki Sezer, seçim sonuçlarını değerlendirirken, sol düşüncenin önümüzdeki dönemde tartışılmasını istedi.DSP'nin inançlara saygılı laiklik düşüncesinin anlaşılmadığını kaydeden Sezer, "Sol, inançlara saygılı laiklik de neymiş, demenin olumsuz sonuçlarını yaşıyor. Halkın kültürüne, inancına yakın durarak yerli sorunlara nasıl çözüm bulacağımızı ve evrensel sol değerleri tartışmamız gerek." dedi. NTV'de konuşan DSP Genel Başkanı, sadece laiklik söylemiyle toplumdan oy almanın mümkün olmadığını belirtti. Solun 1970'lerdeki toplumla buluşma sürecini bugüne taşıması gerektiğini vurgularken, halkın karşısına ciddi projelerle çıkılmasının önemine işaret etti
 

bedir

New member
Local time
13:33
Katılım
22 Mart 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.nurpenceresi.com
Tarhana Kurutan Nostradamus'lar Çöplüğü

Bu kadar eğlenceli bir eğlenceli bir 'Nostradamus Basını' dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Kemerlerinizi bağladıysanız uçuşa geçiyoruz!

Tarhan Erdem yönetimindeki Konda'nın seçimden üç gün evvel Radikal'in manşetinde yayınlanan anketi "AKP yüzde 48'e dayandı, CHP yüzde 20'nin altında" başlığını taşıyordu...
O andan itibaren medya piyasasında ak saçlı anketçinin çorbası yapılmaya başlandı: "Tarhana Erdem!"
Mesela, Bekir Coşkun şöyle yazdı: "Tarhan Erdem'in şirketinin kamuoyu yoklamasına göre AKP yüzde 48: Allah'a şükretmeliyiz ki, erdemli tarhana yoklamalar hiçbir zaman tutmuş değil..."
Vatan Başyazarı Güngör Mengi de tarhana çorbası içenlerdendi: "Erdem'in anketi, ya sayı saymayı bilmiyor ya da dayak yememiş sözünü hatırlattı!"
Radikal yazarı Haluk Şahin kendinden emindi: "Ben yüzde 43'lük bir hava dahi göremiyorum. Tarhan Erdem buna beş puan daha eklemiş. Dere tepe dolaşıyorum, kendimi çimdikliyorum ama bir şey değişmiyor: AKP yüzde 40'ı bile aşamaz!"
Vatan'cı Can Ataklı, Haluk Bey'den de şahindi: "AKP için yüzde 40 oranı pompalanıyor. Göreceksiniz AKP 230'un da altında kalarak iktidardan iyice uzaklaşacaktır!"
Yüzde 40'lı tahminlere karşı bayrak açan ilk gazete, kamuoyunu yanıltma konusunda özel bir kabiliyeti bulunan yönetici ve yazarlara sahip -Vatan'dı: Gazetenin 3 ve 4 Temmuz'daki manşetlerinde AKP'nin yüzde 40 almasının hayal olduğu vurgulanıyordu...
Kamuoyu araştırmalarının ünlü ismi/CHP'li Bülent Tanla seçimden altı gün önce Vatan'da yayınlanan söyleşisinde "AKP yüzde 35'i zor geçer" iddiasındaydı...
Cumhuriyet, AKP'yi açık ara önde gösteren anketler konusunda Vatan'ı da sollamıştı: Seçimden iki gün evvel "Anket Komedisi" manşetini atarlarken Yönara'nın "AKP tek başına iktidara gelemez" kehanetini öne çıkarmışlardı. AKP'nin oy oranını yüzde 29-33'lük bantta gösteren Yönara anket liginde küme düşen ilk takım unvanına sahip olacaktı!
İlhan Selçuk'un yazarı Hikmet Çetinkaya, erdemli tarhana anketine ateş püskürürken her zamanki gibi muhteşemdi: "Yüzde 48'le iktidara geleceği söylenen Tayyip Bey neden bu kadar hırçın? Çünkü, yüzde 48 değil yüzde 30'ların altına düşüyor!"
CHP'liler Tarhan Erdem'e "Sen bu anketi İsmailağa Camii'nin önünde mi yaptın?" diye soruyorlardı! (Gazeteler)
***
AKP'nin oyunun anketlerde yüzde 40'larda gezinmesine sinirlenen Ruhat Mengi, 17 Temmuz'daki yazısına şu başlığı atmıştı: "CHP yüzde 40 alabilir mi?" Ruhat Hanım, sormaya devam ediyordu: "İlhan Kesici gibi merkez sağın önemli isimleri de orada olduğuna göre CHP yüzde 40 alabilir mi dersiniz?"
İlhan Kesici ise Cumhuriyet'e verdiği röportajda (21 Temmuz) "güdülemelere karşı" uyarıyordu: "Anketçiler telaş içinde!"
Konda'nın anketini bombalayan Kesici aynen şöyle diyordu: "AKP'nin bugün yüzde 40'lar üzerinde oy alması demek toplumun aklını yemiş, travma geçiriyor olması demektir. Bu anketçilerimiz seçim akşamı ne kadar yanıldıklarını göreceklerdir!" (Aile büyüğü Demirel, 1994'te RP'nin belediye seçimindeki zaferinden sonra etrafındakilere "Bu halk aklını peynir ekmekle yemiş olmalı" demişti.) İlhan Bey, AKP'nin en fazla yüzde 28-30 arasında oy alacağını öngörüyor; CHP'yi yüzde 28-31 bandına oturtuyordu!

25 Temmuz 2007, Çarşamba
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst