Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'her aileye üç çocuk' çağrısının sırrı çözüldü. Bu çıkışın temelinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'nun hazırladığı 'aktif nüfus raporu' yatıyor.
Başbakan'a sunulan bu raporda 2075 yılına kadar ülkedeki aktif nüfusun nasıl bir seyir izleyeceği bilimsel veriler ve grafiklerle anlatılıyor.
Rapora göre, Türkiye en hızlı yaşlanan ülkeler arasında bulunuyor ve nüfus Avrupa'nın iki katı hızla yaşlanıyor. Tahminlere göre 2075'te her dört kişiden biri 60 yaşın üzerinde olacak. Nüfus artış hızı ise yüzde 1,2'den 0,2'ye inecek. Nüfus bilimcilerine göre toplumun işgücü açısından dinamizmini kaybetmemesi için her ailenin ortalama 2,1 çocuk sahibi olması gerekiyor. Bu da Başbakan Erdoğan'ın dile getirdiği gibi 3 çocuk anlamına geliyor.
Söz konusu raporla ilgili brifing alan Başbakan Erdoğan, ortaya konulan tablodan çok etkilendi. Başbakan, eleştirilere rağmen konuşmalarında uzun süredir 'üç çocuk' vurgusunu eksik etmiyor.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında bu konuyla ilgili olarak, "Bilimsel olarak söylüyorum. Bu işin bilimsel temeli var. Ama, diğerleri bilimsel konuşmuyor.
Türkiye'nin geleceği yaşlı olsun diyorlarsa o ayrı bir mesele. Lafla 'nüfusumuz gençtir' demenin bir anlamı yok. Artış oranımız şu anki hızla giderse 2037'de yaşlanan bir nüfus dönemine gireceğiz. Ondan sonra bunun bedeli ülkemize çok ağır olacak.
Bu hassasiyeti milletimden istiyorum. Kabul edenler olur, etmeyenler olur." demişti. Rakamlar da, her fırsatta genç nüfusu ile övünen Türkiye'nin aslında hızla yaşlandığını gösteriyor. SGK'nın 'Aktif Nüfus Raporu'na göre doğum oranlarındaki keskin düşüş, ülke nüfusunun 2050'den sonra yaşlılardan oluşmasına yol açacak.
2002'de 6 milyon olan 60 yaş üstü nüfus, 2075'te 28 milyon 805 bin kişiye yükselecek. 2002'de yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 8,67 iken 2075'te yüzde 26,31'e çıkacak.
SGK'nın tespitlerine göre Türkiye, birçok Avrupa ülkesinden çok daha hızlı şekilde yaşlanıyor. Örneğin Fransa'da nüfusun yüzde 14'ü, 65 yaş üzerine ancak 115 yılda çıktı. Aynı şekilde İsveç bu orana 85 yılda, İngiltere 45 yılda, ABD 75 yılda, Japonya ise 26 yılda ulaşacak.
Türkiye'de ise nüfusun yüzde 14'ü 25 yılda 65 yaşın üzerine çıkıyor. Bu verilere göre Türkiye, Avrupa'nın ortalama 50 yılda ulaştığı yaşlı nüfusun genel nüfus içindeki oranına 25 yılda ulaşıyor. Nüfus artış oranlarında düşüş de dikkat çekiyor.
2010'da yüzde 1,2 olarak öngörülen nüfus artış oranı, 2020'de binde 9'a, 2050'de binde 3'e, 2060'ta ise binde 2'ye düşecek. Öte yandan Türkiye'de yaşlı nüfus, son 10 yılda 3,5 milyondan 6 milyona ulaştı. 2075 yılında Türkiye'nin nüfusu da 109 milyon olacak. Nüfustaki yaşlanma hızlı bir şekilde artacak.
Başbakan'a sunulan bu raporda 2075 yılına kadar ülkedeki aktif nüfusun nasıl bir seyir izleyeceği bilimsel veriler ve grafiklerle anlatılıyor.
Rapora göre, Türkiye en hızlı yaşlanan ülkeler arasında bulunuyor ve nüfus Avrupa'nın iki katı hızla yaşlanıyor. Tahminlere göre 2075'te her dört kişiden biri 60 yaşın üzerinde olacak. Nüfus artış hızı ise yüzde 1,2'den 0,2'ye inecek. Nüfus bilimcilerine göre toplumun işgücü açısından dinamizmini kaybetmemesi için her ailenin ortalama 2,1 çocuk sahibi olması gerekiyor. Bu da Başbakan Erdoğan'ın dile getirdiği gibi 3 çocuk anlamına geliyor.
Söz konusu raporla ilgili brifing alan Başbakan Erdoğan, ortaya konulan tablodan çok etkilendi. Başbakan, eleştirilere rağmen konuşmalarında uzun süredir 'üç çocuk' vurgusunu eksik etmiyor.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında bu konuyla ilgili olarak, "Bilimsel olarak söylüyorum. Bu işin bilimsel temeli var. Ama, diğerleri bilimsel konuşmuyor.
Türkiye'nin geleceği yaşlı olsun diyorlarsa o ayrı bir mesele. Lafla 'nüfusumuz gençtir' demenin bir anlamı yok. Artış oranımız şu anki hızla giderse 2037'de yaşlanan bir nüfus dönemine gireceğiz. Ondan sonra bunun bedeli ülkemize çok ağır olacak.
Bu hassasiyeti milletimden istiyorum. Kabul edenler olur, etmeyenler olur." demişti. Rakamlar da, her fırsatta genç nüfusu ile övünen Türkiye'nin aslında hızla yaşlandığını gösteriyor. SGK'nın 'Aktif Nüfus Raporu'na göre doğum oranlarındaki keskin düşüş, ülke nüfusunun 2050'den sonra yaşlılardan oluşmasına yol açacak.
2002'de 6 milyon olan 60 yaş üstü nüfus, 2075'te 28 milyon 805 bin kişiye yükselecek. 2002'de yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 8,67 iken 2075'te yüzde 26,31'e çıkacak.
SGK'nın tespitlerine göre Türkiye, birçok Avrupa ülkesinden çok daha hızlı şekilde yaşlanıyor. Örneğin Fransa'da nüfusun yüzde 14'ü, 65 yaş üzerine ancak 115 yılda çıktı. Aynı şekilde İsveç bu orana 85 yılda, İngiltere 45 yılda, ABD 75 yılda, Japonya ise 26 yılda ulaşacak.
Türkiye'de ise nüfusun yüzde 14'ü 25 yılda 65 yaşın üzerine çıkıyor. Bu verilere göre Türkiye, Avrupa'nın ortalama 50 yılda ulaştığı yaşlı nüfusun genel nüfus içindeki oranına 25 yılda ulaşıyor. Nüfus artış oranlarında düşüş de dikkat çekiyor.
2010'da yüzde 1,2 olarak öngörülen nüfus artış oranı, 2020'de binde 9'a, 2050'de binde 3'e, 2060'ta ise binde 2'ye düşecek. Öte yandan Türkiye'de yaşlı nüfus, son 10 yılda 3,5 milyondan 6 milyona ulaştı. 2075 yılında Türkiye'nin nüfusu da 109 milyon olacak. Nüfustaki yaşlanma hızlı bir şekilde artacak.
