Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

marmara depremi gercegi (uzun ama mutlaka okuyun)

KraLice-

New member
Local time
17:11
Katılım
3 Mart 2007
Mesajlar
1
Tepkime puanı
3
Puanları
0
MUTLAKA OKUYUN,OKUTUN !!!

HAARP adındaki kitabı tam 2 kez okudum,
mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Ben arkadaşıma göndermek için aradım ama hiç bir yerde bulamadım.Önüme gelen herkese söylüyorum da. Akıl almaz bir olay nasıl gerçekleşiyorda bizlerin ruhu duymuyor anlam veremedim. Kitapta adı geçen TESLA makinasının kurulumu ile dışardan Türkiye ve benzeri yerlerin jeolojik konumunu ele almayı amaç edinmiş adamlar...Ve büyük an; 17 Ağustos ta askeriyede yapılan büyük kokteyl daveti ile ortak oldular.O gece kendi adamları-askerlerinide kaybettiler, zarar vermeyeceklerini düşündükleri proje asrın felaketine döndü.Kitabı okuduktan sonra feci şaşkındım ve askeri çevremden araştırdım, tüm bu anlatılanları doğruluyordu.Marmara Olayını artık deprem olarak düşünemiyorum..
Marmara Depremi...
17 Ağustos 1999, Gölcük Saat gecenin 9 üydü ve insanlar can havliyle kendilerini evlerinden dışarı atarken sanki bir kıyameti yaşıyor gibiydiler. Ali Kırca nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda enkazdan kurtarılan bir bayan şunları söylüyordu 'O gece ne olduğunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu, depremden farklı bir şeydi.'

Bir iddiaya göre depremden hemen önce Gölcük ten Avcılar a kadar geniş bir alanda görülen ateştopu ile ilgili bilimsel bir açıklama yapılamıyordu. Birtakım teoriler ortaya atılmaya başlandı ; kimine göre Ruslar bomba patlatmıştı. kimine göre Yugoslavya ya atılan bombaların yer kabuğunun dengesini bozması sebebiyle depremin gerçekleştiğini söylüyordu. Hatta bazılarına göre işi .... bile yapmış olabilirdi. Nitekim CNN Televizyonu Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı ropörtaj sırasında depremin arkasında .... mı var sorusuna 'Sanmıyorum' cevabını vermişti. Oysa bu sorunu doğal cevabı 'Siz ne saçmalıyorsunuz, depremle .... nın ne alakası var ' olmalıydı. Bu soruya verilen cevap , akıllara .... nın deprem oluştulabilme ihtimalinin olduğunu düşündürdüğü gibi , yapay depremlerin olabileceği sonucuna da götürmektedir.

Bu teoriler arasında akla en yatkın olanı Future Times de yayınlanan araştırma dizisinde yer alan hikaye idi. BU senaryoya göre San Andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir
depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceğini bilen ABD , yerkabuğundaki değişimleri izleyerek daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu.

Yıllar önce Sırp asıllı Amerikalı bilimadamı mucit Nicola Tesla tarafından geliştirilen bu düşük frekanslı 'elektromanyetik ışınımla yüksek enerji nakli' tekniğini hem Ruslar hem Amerikalılar
uzun zamandır bir silah olarak kullanmanın yolunu arıyorlardı.Bu yöntemle çok uzaktan hatta uzaydan geniş alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Ancak Pentagon yıllardır çok güçlü bir silah
geliştirmek amacıyla üzernde çalıştığı bu projeyi, bir yandan barışçı deprem indirgeme sisitemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayı ve fonlama devamlılığını sağlamayı amaçlıyordu. Bu nedenle proje önce Avustralya nın çıplak ve seyrek nufüslu kırsal
bölgelrinde denendi ve geliştirildi. Daha sonra bunun deprem bölgesinde denenmesine geldi sıra. Değişik zamanlarda Kafkasya da Okyanus tabanında ve Güney Amerika daki Ant Dağlarında tektonik uyarılar vermek suretiyle endüktif deprem yaratma konusunda büyük
adımlar atıldı...

Bu araştırmalar Amerika da HAARP ve diğer askeri tesislerin kumanda merkezlerinde yürütülüyordu. Bu arada Türkiye, Japonya ve bnzeri deprem bölgelerinde de sismik ağ şebekeleri kurularak bu bölgelerin tektonik verileri saniyesi saniyesine devasa bilgisayarların
kayıtlarına gönderilmeye başlandı. Ve gün geldi bu sistem Türkiye de denenmek istendi. Bölge zaten yıllardır bu amaçla sismik espiyonaj altındaydı. Nitekim gelişmeleri dikkatle takip edenler , depremden hemen sonra Türk Telekom un Türkiye nin sismmik bilgilerini Pentagona ileten Nato Üssü nün iletişimini nasıl kestiğini ufak puntolarla gazetelere düşen haberlerden hatırlayacaklardır. ABD nin asıl hedefi , Kuzey Anadolu fay hattındaki deneyden elde edeceği tecrübe ve bulguları, San Andreas fay hattına uygulamaktı.Bu iş yine çok yüksek askeri gizlilik taşıdığından yürütme işi İsrailli uzmanlara verilmişti.

Gerekli donanım ve makine gizlice denizaltılarla Gölcük Üssüne getirilerek oradaki denizaltı korunaklarına kuruldu. Türk makamları durumdan detay bazda haberdar edildi. Deney başarılı olacağından sonunda kimse normal dışı birşeyin olduğunu fark etmeyecekti.

Bu amaçla Gece Şahini tatbikatının gece saat 03.00 de başlaması planlandı. Gece saat tam 03.00 de düğmeye basılacak ve Gece Şahini devreye alınacaktı. 1-2 dakika içinde oluşturdukları muazzam enerjiyle Marmara nın altındaki tektonik tabakayı zayıf yerlerinden
kırıp, aylardır oluşan basıncı dışarı atacaklardı. Böylece büyük bir deprem önlenmiş olacaktı.

Ama o gece bir şeyler yanlış gitti, doğa kendini yönetmek isteyenlerden bir daha intikam almıştı.
45 saniye süren deprem, beklenenin 10.000 kat üstünde bir güçle gelmişti. Zayıflayan ve titreyen elektirikler geri geldiğinde , gece saat 03.05 i gösteriyordu. Daha birkaç dakika öncesine kadar korunağın içinde şampanya patlatmayı bekleyenler, şimdi korkudan buz gibi donmuş , hareketsiz ayakta duruyorlardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.
Onbinlerce insan , çoluk çocuk , o enkazın altında can çekişiyor veya cansız yatıyordu.

Bu tarihi en büyük felaketiydi, hem de insan eliyle yaratılan...

İşte o andan sonra çantalardan çıkan Q planı çalışmaya başladı. İlk önce bölgedeki tüm haberleşme ve elektrik enerjisi felç edildi. Kİmsenin birbiriyle haberleşmesi istenmiyordu. Cumhurbaşkanı dahi sabahleyin 'Benim de telefonum kesikti' şeklinde garip bir açıklama
yaptı.Cumhurbaşkanı ne başbakan şaşkındı. Saatlerce 'üzgünüz' bile diyemediler.
4 dakika içinde İsrail Başkanı Barak ve Birleşik Devletler Başkanı Clinton ile irtibat kuruldu.
O anda İsrail de Ben Gurion 'un Lod askeri havaalanından 4 adet savaş uçağı eşliğinde 2 nakliye uçağı havalanıyordu. 2 dakika sonrada İsrail Deniz Kuvvetleri ve Nato Güney Deniz Saha Komutanlığı na bağlı tüm birlikler DEFCON-4 acil durumuna geçirildi. Amerikan 6. Filosuna bağlı gemiler de rotalarını İstanbul a çevirmek için Pentagon dan emir aldılar. Bu arada devreye avrupa ülkelerinin liderleride giriyor ve belki onlardan da Türkiye için sözler alınıyordu. Yunanistan bile harekete geçirilerek Türkiye ye karşı olan hasmane tutumuna son vermesi sağlanıyordu. Tüm batı başkentleri hareket halindeydi , panik yoktu. Herşey kontrol ve koordinasyon altındaydı ; bir tek Türkiye dışında.

İsrailli askerler ve üst düzey subaylar o gece Gölcük te ne arıyorlardı. Yapılan devir teslim töreni her yıl yapılan rutin bir ulusal törendi uluslararası kimliği yoktu. Bunun nedenini şimdi
daha iyi anlıyoruz hiç kimse bugüne kadar katılmadıkları bir törene şimdi neden katıldıklarını sormadı. Ya şaşkınlıktan , ya telaştan enkaz altında kaç israil askerinin öldüğünü kaçının yaralandığını da soran olmadı. Ne Genelkurmay ne İsrail hükümeti böyle bir bilgiyi açıklamak nezaketinde bulundu.
Herkese verdikleri imaj ise oraya bize yardım için geldikleriydi. Hemen bir hastane kurdular. Esas amaçları enkaz altındaki askerlerini ve önemli askeri malzemeyi çıkartarak götürmekti. Biz de 'Bak İsrail ehelal olsun, hemen yardımımıza koştu' diyerek sevindik. Sabah saat 03.05 ile 06.30 arasında batıda bu hareketlilik yaşanırken bölgede de çok hızlı ve çok gizli askeri
hareketlilik hakimdi. Ancak herkes kendi derdine düşmüş olduğundan bu olağanüstü gizli operasyondan kimsenin haberi olmuyordu.Böylece bu işi planlayanlar gece karanlığından da yararlanıp denizaltından parçaları yüzeye vuran Tesla makinesinin kalıntılarını toplayıp, yer altı ve yerüstündeki tüm izleri yok etmeye çalışıyorlardı. Ve bçlgeye son hızla gelen Rus araştırma gemisi dahil sabah saat 06.30 da varıldığında havanın aydınlanmasıyla birlikte etrafta delil olabilecek tek bir cisim bile kalmamıştı. Deniz altında oluşan radyasyon anlaşılmasın , dibe çöken kalıntılar araştırılmasın ve patlama sonucu meydana gelen
denizaltı krateri ve çukur ortaya çıkarılmasın diye bu bölge derhal askeri karantinaya alınarak dalışa yasak bölge ilan ediliyordu.
Ancak bütün temizlikler yapıldıktan sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel in bölgeye gitmesine izin veriliyordu.Amerika tüm imkanlarını seferber ett. Clinton Amerikan halkından
Türkiye ye yardım etmesini istedi. Kasım da Türkiye ye geleceğini ilan edip Ecevit in de bu arada Amerika ya (beki de binlerce şehidin diyetini konuşmaya) kendini ziyarete geleceğini haber verdi.
İlk anda çok yadırgadığımız Sağlık Bakanı Osman Durmuş un yabancılara tek bir hasta bile vermem demesini , ABD Deniz Kuvvetlerine ait yüzer hastanede tek bir hastanın bile tedavi
edilmediğini, 750 ton yardım malzemesiyle yüklü bir İsrail gemisinin üç gün süreyle gümrükte tutulmasını şimdi yadırgayabiliyormusunuz?

Enkaz altında binlerce Mehmet, Ayşe ve Ali ye karşı bir vicdan borcumuz var. Onlar geride gözleri yaşlı on binlerce sevenlerini , sıcaklıklarından mahrum bırakırken sırf California da Johny ler, Susan lar ve Alice ler yaşasın diye yaşamdan çalındıklarını dünya bilsin. Lütfen bu mesajı tüm bildiğiniz adreslere gönderin.

Mehveş Tijen AYAS İzmir Ekonomi Üniversitesi

Bilgi İşlem Müdürü



(alinti)
 

lececafe

Co Admin
Local time
19:11
Katılım
23 Aralık 2005
Mesajlar
5,461
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
48
DEPREM ÇEŞİTLERİ

1. Tektonik Depremler:İç kuvvetlerin neden olduğu gerilimlerin boşalması ile meydana gelen yer kabuğu hareketlerinin yol açtığı sarsıntılara Tektonik Depremler adı verilir. Gerek şiddet gerekse etki alanı bakımından en önemli ve en yıkıcı olan depremlerdir. Yeryüzünde olan depremlerin % 90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.

2. Volkanik Depremler: Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır.

3. Çöküntü Depremleri: Bunlar yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan bloğunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır fazla zarar getirmezler. Özellikle karstik sahalarda görülürler. Ülkemizde en çok Akdeniz Bölgesindeki karstik mağaraların tavan kısımlarının çökmesi ile meydana gelirler.


benim görüşüm böylebi silah olsabile kümse kendi ülkesine zarar vermeyecekşekilde kullanamaz. ozaman konuşan uzmanlar depremin şiddetli olma sebebini alttan üste vurması olarak özetlemişti.

hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza allah rahmet eylesin. hayatta olan ailelerede sonsuz sabır versin.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst