Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

takvimler

lececafe

Co Admin
Local time
21:12
Katılım
23 Aralık 2005
Mesajlar
5,461
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
48
İnsanlar geçmişin hareketlerini inceleyerek, zaman hesaplaması yapmışlardır. Bu hesaplamalarla hazırlanan cetvellere Takvim denir. Takvimler sayesinde olayların zamana göre (kronolojik olarak) incelenmesi mümkün olmaktadır.

Güneş Yılı
Dünya'nın güneş etrafında dönüşüne göre düzenlenmiştir. 1 yıl, 365 gün 6 saat tir. Bu takvimi ilk kez Mısırlılar kullanmıştır.
Ay yılı ile Güneş yılı arasında 11 günlük fark vardır. Ay yılında her yıl, yıl başlangıcı 11 gün öne gelir.Miladi takvimin temelini oluşturmuştur

Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Takvimler

On İki Hayvanlı Türk Takvimi
Ana madde: 12 Hayvanlı Takvim
İslamiyet öncesi Türk Devletleri ve toplulukları tarafından kullanılmıştır. Güneş yılı esasına göre hazırlanan bir takvimdir. Bir yıl 365 gün olarak hesaplanmış ve her yıl bir hayvan ismiyle anılmıştır. Çin kökenli olan bu takvim Türkler'den başka Japon, Kore, Moğol, Hint ve Tibetliler tarafından da kullanılmıştır. Günümüzde Asya'nın bazı bölgelerinde hâlâ kullanılmaktadır.

Celali Takvimi (meliki takvim)
Ana madde: İran Takvimi
Büyük Selçuklularda Celaleddin Melikşah zamanında eski İran takvimi esas alınarak mali işlerde kullanılmak üzere hazırlanmıştır. Güneş yılı esasına göre hazırlanan bu takvimde Nevruz yılbaşı olarak kabul edilmiştir...

Rumi Takvim
Ana madde: Rumi Takvim
Mali işlerde kullanılmak üzere eski Bizans takvimi esas alınarak hazırlanmıştır. 1839'da bütün resmi ve mali işlemlerde Hicri takvimle beraber kullanılmaya başlandı. Başlangıç olarak Hicret alınmış ancak Güneş yılı esasına göre hazırlanmıştır. Rumi takvim 1 Ocak 1926'da Miladi takvimin yürürlüğe girmesine kadar kullanılmıştır. Miladi takvimin kabul edilmesine rağmen mali yılbaşı Mart ayı olarak kabul edilmiş ve bu uygulama 1982'ye kadar devam etmiştir.

Miladi Takvim
Güneş yılı esası ilk defa Mısırlılar tarafından kullanılmıştır. Bu takvim; İyonlar, Yunanlar ve Romalılar tarafından geliştirilmiştir. Roma İmparatoru Jullius Cesar ve Papa XII.Gregor tarafından düzenlenerek günümüzdeki şeklini almıştır. Başlangıç olarak (Milat) İsa'nın doğum günü kabul edilmiştir. Miladi Takvim 1 Ocak 1926'dan itibaren Türkiye'de de kullanılmaya başlanmıştır.
-İsa'nın doğumu (Milat) başlangıç alınmıştır.
-Milattan önceki tarihlerde rakamsal değeri büyük olan tarih daha eski bir tarihi gösterir.
-Milattan sonraki tarihlerde rakamsal değeri büyük olan günümüze daha yakın bir tarihi gösterir.
Kendine özgü takvim hazırlayan uygarlıklar takvim başlangıçlarını ayarlarken kendileri için önemli görülen olayları dikkate almışlardır. Musevilerde ilk yaratılış günü (M.Ö 3760), Yunanlarda ilk olimpiyatlar (M.Ö 776), Romalılarda Roma'nın kuruluşu (M.Ö 753), Hristiyanlarda İsa'nın doğumu (0), Müslümanlarda ise "Hicret olayı" (M.S 622) Başlangıç olarak alınmıştır.

Cumhuriyet döneminde diğer dünya devletleriyle uyum sağlamak amacıyla çıkarılan 26 Aralık 1925 tarih ve 698 sayılı yasa. Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yılları ülkemizde zaman ölçüsü olarak, Hicrî ve Rumî takvimler kullanılıyor; bu durum ülkede çeşitli güçlüklere neden oluyordu. Bu güçlükleri ortadan kaldırmak için daha önce 16 Şubat 1332’de (1917) bir düzenleme yapılarak takvime 13 gün eklendi ve yıl, 1 Mart’tan başlatıldı. Bu yeni takvimin Milâdî karşılığı 1918 olmasına rağmen uygulamaya geçilmeyip eski takvim, 1333’ten itibaren Hicrî 1341’e dek aynı şekilde kullanıldı. Yasanın kabulü sonrası Hicrî 1341 yılının 31 Aralık günü esas alınarak 1342 yılının 1 Ocak’ı yerine 1 Ocak 1926’dan itibaren uygulamaya geçildi.




TAKVİM NEDİR?: Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.

İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneşi ve Ay'ı kullanmışlardır.

Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır. (365 gün 6 saat) Bu şekilde oluşturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ diyoruz. Ay'ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır. Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ diyoruz.

Tarihte ilk GÜNEŞ TAKVİMİ'ni MISIRLILAR, ilk AY TAKVİMİ'ni SÜMERLER oluşturmuşlardır.

Her toplum kendi takvimini oluştururken kendileri için önemli saydıkları bir günü BAŞLANGIÇ olarak kullanmışlardır. Örnek: Romalılar Roma'nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti, Hırıstiyanlar Hz.İsa'nın doğumunu gibi...

TÜRKLERİN KULLANDIKLARI TAKVİMLER:
1)- 12 HAYVANLI TÜRK TAKVİMİ: Türklerin kullandığı en eski takvimdir. Güneş yılını esas alır. Bu takvimde her yıl bir hayvan adıyla anılıyordu.
2)- CELALİ TAKVİM: Büyük Selçuklular zamanında Melikşah tarafından hazırlatılan bu takvim güneş yılına göre hazırlanmıştı.
3)- HİCRİ(HİCRET) TAKVİMİ: Ay yılını esas alır. Başlangıç olarak Hz. Muhammed'in Mekkeden Medine'ye hicret ettiği 622 yılını alır. Bugün Ramazan, mevlidler gibi dini günlerde bu takvimi kullanmaktayız.
4)- RUMİ TAKVİM: Osmanlı devletinde resmi ve mali işlerde kullanılmak üzere 19. yüzyıl başlarından itibaren yürürlüğe giren takvimdir. Güneş Yılını esas alır.
5)- MİLADİ(MİLAT) TAKVİMİ: 1926' dan itibaren kullandığımız takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli Mısırlılar'a dayanır. İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıta aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında JULYEN takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır. Yeniçağda Papa XII.Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle GREGORYAN TAKVİMİ olarak anılmıştır. Günümüzde ise Milat takvimi denilmektedir. Milat takvimi Hz. İsa'nın doğuşunu(sıfır) kronolojinin başlangıcı olarak kabul eder.

HİCRİ TAKVİMLE MİLADİ TAKVİM ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
1)- Hicri Takvim AY yılını, Miladi Takvim GÜNEŞ yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün fark vardır.
2)- Başlangıç tarihleri farklıdır. Hicri Takvimde başlangıç tarihi Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği tarih olan 622 yılıdır. Miladi Takvimde ise başlangıç Hz. İsa'nın doğum tarihi 0 yılıdır.

HİCRİ TAKVİMDEN MİLADİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
SORU: Hicri 1340 yılını Miladiye çeviriniz.
Hicri=1340 Miladi=?
1340 ÷ 32 = 40,6 (Yaklaşık 41)

1340 - 41 = 1299

1299 + 622= 1921

MİLADİ TAKVİMDEN HİCRİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
SORU: Miladi 1998 yılını Hicri takvime çeviriniz.
Miladi=1998 Hicri=?
1998 - 622 = 1376 1376 ÷ 33 = 41,7 (yaklaşık 42) 1376 +42 = 1418


RUMİ TAKVİMDEN MİLADİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ:
SORU: Rumi 31 Mart 1325 , Miladi=?

31 Mart 1325
+ 13 584 İki takvim arasında 13 gün
______________ 584 yıl fark vardır.
13 Nisan 1909


MİLADİ TAKVİMDEN RUMİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ

Miladi 29 Ekim 1923 , Rumi=?

29 Ekim 1923
- 13 584
_______________
16 Ekim 1339
 

lececafe

Co Admin
Local time
21:12
Katılım
23 Aralık 2005
Mesajlar
5,461
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
48
Türk Yıl Hesabı
Türk âlemi güneş yılını kendilerine has bir usulle yürütmüş, her yılı bir hayvan ismi ile adlandırmış, söz konusu hayvanın tabiatı üzerine yorum getirmişlerdir. Hayvanların hepsi on iki olup hepsine hakim olurlar, on iki yılda aynı hayvanın ismi bir defa gelir. Bu usul şemsiyenin başı "Hamal'den, yani Mart'tan" başlar. Mezkur on iki yılın adları ve tertipleri aşağıda yazıldığı gibi icra kılınmaktadır.
1. Sıçan Yılı: Bu yılın ilk aylarında ve ortalarında ferahlık, halk arasında hoş hâl ve zenginlik olur. Ama yılın sonbaharında halklar ve padişahlar arasında fitne başlar. Kışın salgın olur, yaz günleri yağmurlu olur. Sıçanlar çok olur ve buğdaylara hücum ederler.
2. Sığır Yılı: Bu yılda yıldırımlar ve gök gürültülü yağmurlar olur. Kışın tipiler çok olur, kar çok yağar, kış uzun sürer. Buğday ve her çeşit meyve çok olur.
3. Bars (Kaplan) Yılı: Bu yılda halk arasında düşmanlık ve adaletsiz işler olur. Padişahlar arasında geçimsizlik olur, sükûnet yoktur. Yazın buğday ve meyvelere afet gelir, yani kuvvetli zelzeleler olur. Denizde dalgalı tufanlar olur.
4. Tavşan Yılı: Bu yılda her çeşit nimet çok olur. Yaz ve kış mutedil olur, havalar iyi olur. Cümle halk arasında sükûnet ve rahatlık olur.
5. Nehak (Lu, Balık) Yılı: Bu yılda halk arasında husumet, fitne, çatışma ve savaş peyda olur. Yaz günleri yıldırım ve gök gürultülü yağmurlar çok olur. Kışın tipi ve kar çok olur; ağaçları soğuk çarpar.
6. Yılan Yılı: Bu yılda yazın yağmur az, havalar kuru olur; buğday az olur. Çoğu yerde açlık ve pahalılık olur. Kışın kar az yağar; rutubet olur. Halk arasında kaygı ve hasret olur. (Burada yazar kendi memleketi hakkında izahlarda bulunarak şöyle diyor: Yerli tecrübeye göre, yazın yağmurlu olur; otlar, buğdaylar çok olur, ancak toplamaya yağmurlar mani olur.)
7. Yılkı (At) Yılı: Bu yılda yazın hava ılık, yamurlu olur. Buğday ve meyveler boldur. Kışın kar fazla yağmaz. Halk ve padişahlar arasında fitne çıkar, savaş ve çatışmalar zuhur eder. Dört ayaklı hayvanlara hastalık bulaşır.
8. Koyun Yılı: Bu yılda yaz sıcak olur, kış soğuk ve uzun geçer. Halk arasında zenginlik ve rahatlık olup, padişahlar arasında savaş başladığı hâlde barış hemen sağlanır. Ancak deniz ve gemilerde felaketler olur.
9. Besin (Maymun) Yılı: Halk arasında haset ve düşmanlık olur. Yazın yağmur, kışın kar çok olur. Halk arasında hastalıklar yayılır. Hayvanlar arasından deve ve yılkı hastalığa yakalanır.
10. Tavuk Yılı: Bu yılda yaz yağmurlu ve sıcak geçer; buğday ve çeşitli meyveler çok olur. Kış karlı ve soğuk olur. Hamile kadınlara ağırlık gelir. Darı, karabuğdaylar erken dikilmelidir.
11. Köpek Yılı: Bu yılda yazın yağmurlar az olur. Buğdaylar az olup, fiyatlar pahalı olur. Kış yumuşak geçer. Meyveler ucuz olur. Halk arasında ölümler çok olur.
12. Domuz Yılı: Bu yılda yaz yağmurlu, kış uzun ve soğuk olur. Buğday çok ve ucuz olur. Padişahlar arasında muhalefet, savaş ve çatışmalar olur. Halk arasında geçimsizlik olur; çeşitli afetler meydana gelir.
Celali Takvimi
Hicri kameri yılın mali işlerde karışıklığa meydan vermesi yüzünden Büyük Selçuklular'da Sultan Melikşah zamanında (1072-1092) takvimde bir inkılap yapılmıştır. Güneş yılını esas alan bu yeni takvimin adına Celaleddin Melikşah'ın ismine izafeten "Takvimi Celali" denilmiştir (Türker, 1940 : 36).
Celaleddin'in çağırdığı bilim adamları hem 30'ar günlük 12 ayı eski adları ile hem de yıla 5 gün ekleme usulünü aynen korumuşlar, fakat bu günleri 12. ayın sonuna eklemişler, diğer taraftan her 4 yıllık bir devreye bir 6. ara gün katılmıştır. Bu takvim o dönemde kullanılan takvimler arasında en az hataya sahip hale getirilmiştir (Suter, 1988 : 59).
Bu bilim adamları senenin ilk gününü, yani yeni takvim başı olarak, hicri 471 yılı Ramazanı'nın 10. gününü, güneşin Hamel burcuna girdiği 15 Mart 1079 gününü kabul etmişlerdi. Şair Sadi (Ölm. 1263)'nin Gülistan'ında Celali yılının ikinci ayını yılın en güzel ayı olarak belirtmesi, bu takvim sisteminin 13. yüzyılda da kullanıldığını göstermektedir (Suter, 1988 : 60).
Hicri Takvim
Hicri takvim, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçünün esas başlangıç olarak alındığı ay yılını esas alan bir takvimdir. Bundan dolayı, takvimde 622 yılı 16 Temmuzu takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Hicri ay yılı yılda güneş yılından 11 gün farklı olduğundan mali işlerde hesaplara çok etki etmiştir. Bu nedenle hicri ay yılını esas alan takvimden başka yine Hicreti başlangıç kabul eden ve güneş yılını esas alan bir takvim de kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı Devleti'nde de diğer islam devletlerinde olduğu gibi Hicret'in başlangıç olarak kabul edildiği ve ay yılını esas alan Hicri takvim kullanılmıştır (Türker, 1940 : 34,35,38).
Mali (Rumi) Takvimi
Hicri, ay yılını esas alan takvimde güneş yılını esas alan takvimden farklı olarak kaymalar ve yılbaşının aynı zamana denk gelmemesi mali işlerde aksaklıklar oluşturuyordu. İşte bu sıkıntıların ortadan kaldırılması için Osmanlı Devleti'nde yeni bir takvim sistemi geliştirilmiştir. Bu takvime Mali (Rumi) takvim denilmiştir.
Adı geçen takvim Osmanlı Devleti'nde yaygın olarak kullanılmış, ancak aksaklıklardan dolayı çeşitli zamanlarda mali işlerde düzeltmeler yapılmasını zorunlu kılmıştır (Temelkuran, 2002 : 436,437).
Miladi (Gregoryen) Takvimi
Romalılar'da M.Ö. 46 yılında imparator Julius Caesar zamanında güneş yılını esas alan bir takvim kabul edilmiştir. Bu takvimde bir yıl 365,25 gün olduğundan dört yılda bir yıl 366 gün kabul edilmiştir (Dilgan, 1957 : 6). Ancak 1582 yılında Papa XIII. Gregoirus tarafından Julien takvimi üzerinde yeni düzenlemelere gidilmiştir (Pakalın, 1983 : III, 388). Daha sonraları 1 Ocak yılbaşı olarak kabul edilmiş, yıllarda Hz. İsa'nın doğumu "0" sayılarak; önceki dönemler Milattan önce, sonraki dönemler için ise, Milattan sonra tabiri kullanılmıştır. Bundan dolayı bu takvim "Miladi Takvim" adıyla da belirtilmiştir (Temelkuran, 2002 : 437).
Osmanlı Devleti'nde son dönemde devlet resmi işlerinde bu takvim kullanılmaya başlanmışsa da, bu durum tam bir geçişin olduğunu göstermemektedir (Türker, 1940 : 45). Nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulması, inkılapların yapılması ile birlikte Miladi takvim ve Uluslar arası saatin kullanımı kabul edilmiştir. 1 Ocak 1926 tarihinden başlamak üzere "Miladi Takvim" kullanılmaya başlamıştır. Gün 24 saat kabul edilip, gece yarısının günün başlangıcı kabul edilmesiyle saat uygulamasında da yeni düzenlemeye gidilmiştir (Köstüklü, 2002 : II, 261,262).
Sonuç olarak, Türkler'de zamanla ilgili kavramlar bulundukları coğrafi çevre ve kültür dairesi içerisinde ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Göktürkler döneminde zamanla ilgili kavramların fazlalığı kavramların oluşma ve gelişme sürecinin çoktan tamamlanmış olduğunu göstermektedir.
Türkler'in çok geniş coğrafyalarda çok uzun zaman diliminde kullanılmış olduğu takvim "On iki Hayvanlı Takvim"dir. Türk kültür çevrelerinde yaygın olarak kullanımından dolayı, "On iki Hayvanlı Türk Takvimi" denilmesi de gayet isabetlidir.
Göktürkler döneminde kullanıldığı kesin bilinen bu takvimin daha önceki dönemlerde de kullanılmış olduğunu kabul edebiliriz. Zira yıl, ay ve günle, sistemleştirilmiş bir şekilde çıkan bu takvimin bir tekamül evresi geçirdiğini düşünmemiz gerekir. Asya Hunlar'ında varlığı ileri sürülen bu takvimin çeşitli Saka topluluklarında da kullanılmış olduğu gün geçtikçe açıklığa kavuşmaktadır. Runik (oyma) yazıyı kullanan bütün Türk topluluklarının bu on iki hayvanlı takvimi kullandıklarını söyleyebiliriz. Hatta çeşitli Türk topluluklarında halk arasında günümüzde de kullanılıyor olması, bu yaygınlık ve sürekliliği göstermek açısından önemlidir. Diğer takvimler ise, adı geçen takvim kadar geniş kültür coğrafyalarında ve uzun zaman diliminde kullanılmamıştır.
EK – I
On İki Hayvanlı Yılların Devri Vasıfları
I - Sıçan Yılı : Karışıklık, kargaşılık ve kan dökme çok olur; Hırsızlar, yol kesiciler çoğalır, halk yerdeki böceklerden zarar görür; bazı yerlerde rahatlık ve huzur olur; valilere ve divan ehline noksanlık ve ziyan yüz gösterir. Bu yılda yağmur orta halli olur.
II - Sığır Yılı : Sığırlar döğüşgen olmasından bu yıl harp çoğalır. Dert ve baş ağrıları çoğalır, kış soğuk geçer, mevsim kendi tabiatına az uyar, havalar değişik olur, soğuktan meyvelere afet erişir, etrafı alemde fitne ve karışıklık çok olur, insanlarda, bey ve sultanlarda keder çoğalır.
III - Pars Yılı : Hükümdarlar birbirine şüpheli nazarla bakarlar ve makam kavgasına girişirler; ahid bozuculuk ederler. Yemiş az olur. Hayvanlara afet az gelir. Kış kısa ve soğuk olur; göze ve ırmakların suyu çok olur.
IV - Tavşan Yılı : Nimet ve feragat çok olur; bazı yerlerde hastalık, ölüm, bilhassa kadın ve çocuklarda çok olur. Hükümdarlar adalet ve insafa meylederler, eğer zulüm vaki olursa adalet sebebi ile olur. Yağmur, çeşme ve ırmak suları bol olur. Meyve her nimet çok olur.
V - Ejder Yılı : Timsahın suda yaşaması dolayısıyla bu yıl çok yağmur yağar ve bolluk olur. Savaş ve kan dökücülük çok olur. Mahsul bol olur.
VI - Yılan Yılı : Bu yıl meyve çok az olur, yıl kurak kış soğuk ve uzun olur. Yılan, sıçan ve karınca bazı yerlerde çoğalır. Hükümdarlar, beyler arasında düşmanlık olur. Halk arasında hile artar, türlü hastalıklar meydana çıkar. Bazı yerlerde veba olur.
VII - At Yılı : Bu yıl karışıklık, fitne ile gelir, cenk ve savaş zuhur eder. Yaz hoş, hububat çok olur; dört ayaklılara hastalık ve helak erişir. Kış gayet yumuşak ve uzun olur; meyvelere afet erişir.
VIII - Koyun Yılı : Bu yılda nimetler bollaşır; insanlar iyilik ve hayra yönelirler; yağmur çok yağar, gerçi fitne ve karışıklık çıkarsa da çabukça sükun bulur ve asayiş yerine gelir.
IX - Maymun Yılı : Çok muharebe
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst