Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Türkiye yargı sınavından geçiyor

med61

Guest
Local time
10:20
Katılım
22 Mart 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yargıtay'ın dünkü bildirisi Türkiye'de yargı sistemini yeniden tartışmaya açtı.


Bildiri, reformlara karşı çıkarken, AB'den farklı yorumlar geldi. Türkiye raportörü Ruijten, "Türk yargısının bağımsızlık değil tarafsızlık sorunu var." dedi. AB önümüzdeki hafta Ortaklık Konseyi toplantısında da yargı reformu isteyecek.

Yargıtay'dan sert bildiri: Hükümet yandaş yargı istiyor
Anayasa Mahkemesi, başörtüsü düzenlemesi ve AK Parti'ye açılan kapatma davasını görüşürken Yargıtay, dün sert bir bildiri yayınladı. Üniversitelerde başörtüsü serbestliğini öngören düzenlemeye tepki gösteren Yargıtay Başkanlar Kurulu, yargı reformuna karşı çıktı, yeni anayasa çalışmalarını ağır bir Dille eleştirdi. AK Parti'ye kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na sahip çıkılan bildiride, Hükümet 'yandaş bir yargı kurumu' oluşturmaya çalışmakla suçlandı. Bildirinin amacı ise "yargıya yönelik sistemli saldırıların ivme kazanması" olarak özetlendi.

Hükümet, Yargıtay'ı uyardı: Millet adına konuşamazsınız
Hükümetten Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bildirisine sert bir cevap geldi. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bildirinin demokratik ve hukukî meşruiyeti olmadığını dikkat çekerek "Bu, siyasî bir bildiridir ve kabul edilemez.'' diyerek tepki gösterdi. Yargıtay'ın millet adına açıklama yapamayacağını vurgulayan Çiçek, Yargıtay'ın 'bildiri yayımlamak gibi bir görev ve yetkisine sahip olmadığını' belirtti. Çiçek şöyle konuştu: "Yargıtay, parti kapatma davası konusunda iddianameyi kutsayarak taraf olmuştur. Dava öncesinde yayımlanan bildiri, açıkça mahkemeyi etkilemeyi amaçlamaktadır." b>

AB, yargı reformunda ısrarcı: Sorunun kaynağı 'tarafsızlık'
Türkiye ile Avrupa Birliği, önümüzdeki hafta 'müzakere süreci'ni masaya yatıracak. 27 Mayıs'ta Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın katılımıyla gerçekleşecek Ortaklık Konseyi toplantısında AB, önemli tespit ve taleplerde bulunacak. Zaman'ın ulaştığı 17 sayfalık taslak belgeye göre, Brüksel yargıda radikal reform isteyecek. Tarafsız, bağımsız, güvenilir, şeffaf bir yargı sisteminin önemine dikkat çekecek. AP, Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten'e göre de sorun yargı bağımsızlığından değil tarafsızlığından kaynaklanıyor: AB'de hiçbir savcı Türkiye'deki kadar bağımsız değil.


AK Parti'den karşı bildiri: Meşruiyeti yok kabul edilemez
AK Parti, Yargıtay'ın Başkanlar Kurulu'nun açıklamasına sert cevap verdi. Çiçek, "Bildirinin yalnızca demokratik meşruiyeti değil, hukukî meşruiyeti de yoktur. Bu siyasî bir bildiridir ve hiçbir şekilde kabul edilemez.'' dedi. Bildirinin demokrasi ve hukuk sistemi adına çok büyük bir talihsizlik olduğunu kaydeden Çiçek, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun, 'bildiri yayınlamak gibi bir görev ve yetkisinin' olmadığını vurguladı. Çiçek, "Demokratik hukuk sistemimizde kaynağını anayasa ve yasalardan almayan hiçbir yetki millet adına kullanılamaz." ifadelerini kullandı.

Yargıtay'ın açıklaması dün Başkent'i hareketlendirdi. Gözündeki rahatsızlık sebebiyle bir süredir dinlenen Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'i konutuna çağırdı. Üçlü zirvenin ardından karşı cevap için hazırlıklar yapıldı. Hükümetin bildirisini Çiçek, Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin ile birlikte açıkladı. Çiçek özetle şunları kaydetti:

Yasa süreçlerini tartışmak işiniz değil

Yargıtay Başkanlar Kurulu, bir siyasî organ değildir. Siyasî tartışmaların tarafı olamaz. Kendini siyasî muhalefetin yerine koyamaz, bir muhalefet partisi gibi davranamaz. Yasama ve yürütme organlarının faaliyetlerini, anayasa veya yasa yapma süreçlerini tartışmak, yargının işi değildir. Siyasî muhalefet, siyasî partilere bırakılmalı. Unutulmamalıdır ki bu tür bildiriler, yargıyı kaçınılmaz olarak siyasî tartışmaların konusu ve tarafı haline getirmektedir. Yargıyı, bu tartışmaların dışında tutmak öncelikle yargı mensuplarının görevidir. Yargı mensupları, görevlerini yaparken ideolojik ve siyasî görüşlerinden bağımsız olmalıdır. Aksi takdirde, yargıyı siyasallaştıran bu tür bildirilerden en fazla zararı yine yargı kurumunun göreceği, vatandaşlarımızın yargıya güveninin sarsılacağı bilinmelidir.

Ne anayasa ne de yasalar böyle bir yetki veriyor

Demokratik hukuk sistemimizde, kaynağını anayasadan ya da yasalardan almayan hiçbir yetki millet adına kullanılamaz. Ne Anayasamız ne de yasalarımız, Yargıtay Başkanlar Kurulu'na böyle bir görev ve yetki vermiştir. Bu itibarla, bildirinin yalnızca demokratik meşruiyeti değil, hukukî meşruiyeti de yoktur. Bu, siyasî bir bildiridir ve hiçbir şekilde kabul edilemez.

Millet adına konuşma yetkiniz yok

Yargıtay, milletimiz adına ve bütün bir yargı erkini temsilen konuşma hakkını kendinde görmektedir. Anayasa'mıza göre yargı, millet adına karar vermektedir. Ancak bu durum, millet adına konuşma yetkisine sahip olduğu anlamına gelmez; doğrudan milletimizden aldığı temsil yetkisiyle görev yapan yasama ve yürütme organlarını hedef alma hakkı vermez.

Mahkemeyi etkilemeye dönük bir girişim

Yargıtay Başkanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan parti kapatma davası bağlamında 'iddianameyi kutsayan ve eleştirilmez kabul eden' bir yaklaşımla iddianameden yana davaya taraf oldu. Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerindeki değişiklikle ilgili davanın Anayasa Mahkemesi'nde karara bağlanma arifesinde yayınlanan bu bildiri, açıkça mahkemeyi etkilemeye yönelik, hukuk dışı bir tavırdır.

Anayasa açıkça ihlal edildi

Kamuoyundaki tartışmaları yargı bağımsızlığına müdahale sayan Yargıtay Başkanlar Kurulu, bu bildiriyle Yüksek Mahkeme'de görülmekte olan davalara taraf yapılmış, Anayasa'nın 138. maddesi bizzat kendileri tarafından açıkça ihlal edilmiştir.

Yasama organının yetkisine müdahale edildi

Yargıtay, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olarak yasama ve yürütme organlarının yetkilerine müdahale etmek istemiştir. Kendilerini her türlü eleştiri ve değerlendirmeden muaf tutarken, başka bir mahkemede görülmekte olan davaları etkileyici beyanlardan kaçınılmamış, yasama ve yürütme organlarına her türlü haksız eleştiri reva görülmüştür.

'Çatışma çıkar' sözüne niye sessiz kaldınız?

Haftalardır, devam etmekte olan bir dava süreci, bazı emekli Yargıtay başsavcılarının aleyhte görüşleriyle gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında tartışılırken, hatta Yüksek Mahkeme'nin istenilen kararın verilmemesi halinde çatışma çıkacağı tehditlerine muhatap olduğu sırada sessiz kalan Yargıtay Başkanlar Kurulu, davalı tarafın kamuoyuna mal edilmiş bir iddianame ve hakkındaki suçlamalara yine kamuoyu önünde verdiği cevapları, bildiriye konu yapmıştır. Bu çelişkilerin izahı kabil değildir

ZAMAN
 

med61

Guest
Local time
10:20
Katılım
22 Mart 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Türk yargısının bağımsızlık değil tarafsızlık sorunu var

Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Ria Oomen-Ruijten, Yargıtay
Başkanlar Kurulu'nun bildirisine sert tepki gösterdi.

AP'de Türkiye raporunun kabul edilmesinin ardından basına konuşan Oomen-
Ruijten, "TBMM'de başörtüsüne özgürlük tanıyan yasa tartışılırken cumhuriyet
savcısı, 'Bu yasayı geçirirlerse AK Parti'nin kapatılması için dava açarım.'
dedi.

Cumhuriyet savcıları, Avrupa Birliği üyesi hiçbir ülkede Türkiye'de olduğu
kadar bağımsız değil." şeklinde konuştu. "AK Parti'nin kapatılma davasının
yargının bağımsızlığı ile ilgisi yok." diye devam eden Oomen-Ruijten, "Davanın,
yargının tarafsızlığı ile ilgisi var. Hakimler, hukukun üstünlüğü ilkesinin geçerli
olduğu demokratik bir ülkedeki gibi yeterince tarafsızlarsa ve bununla beraber
savcılar yorum yapıyorsa hukukun üstünlüğü olması gereken yerde olup
olmadığından şüphe duyarım." dedi.
 

med61

Guest
Local time
10:20
Katılım
22 Mart 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Parti kapatmayı zorlaştırın Ergenekon'un üzerine gidin

Avrupa Parlamentosu, dün kabul ettiği Türkiye raporuyla AK Parti hükümetine
parti kapatmayı zorlaştıracak yasal reformları hayata geçirme çağrısında
bulundu.


Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından
hazırlanan raporda, AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi tarafından
kapatılmasının doğuracağı sonuçtan endişe duyduğunu vurguladı. TCK'nın
301. maddesinde yapılan değişiklik "olumlu bir adım" olarak nitelenirken, 301'in
tamamen kaldırılması istendi. Dün Strasbourg'daki genel kurul toplantısında
görüşülen tavsiye niteliğindeki rapor, 62 "hayır" ve 61 "çekimser" oyuna karşı
467 oyla kabul edildi. Rapora dün eklenen bir değişiklik önergesiyle birlikte,
TBMM'ye parti kapatmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve anayasadaki ilgili
maddelerin değiştirilmesi tavsiye edildi. "Anayasa Mahkemesi'nin kararını,
hukuk devleti ilkeleri, Avrupa standartları ve Venedik komisyonunun, siyasal
partilerin kapatılmasıyla ilgili ölçütlerine uygun almasını temenni ediyoruz."
ifadeleri yer aldı. Raporda eklenen diğer bir önergede de, 1 Mayıs'ta
Taksim'de emniyet güçlerinin göstericilere sert müdahale ettiği yönündeki
haberlerin "endişe verici" olduğu kaydedildi.

AK Parti kapanırsa, üyelik hayal Avrupa Parlamentosu, ayrıca, "suç örgütü"
olarak tanımladığı Ergenekon çetesine ilişkin soruşturmanın üstüne gidilmesi
ve örgütün "devlet organlarındaki tüm bağlantılarının ortaya çıkarılarak
örgütle ilişkisi olanların yargıya teslim edilmesi"ni istedi. Rapor öncesinde
genel kurulda yapılan tartışmada ise tüm siyasi gruplar, AK Parti'ye yönelik
kapatma davasından duydukları endişeyi aktardı. Avrupa Komisyonu
Genişleme Komiseri Olli Rehn, AK Parti hükümetine yeniden AB eksenli bir
reform politikasını hayata geçirmesi yönünde çağrıda bulundu. Rehn, ayrıca,
iktidar ve muhalefet partilerinin sivil anayasa çalışmaları başta olmak üzere
tüm hassas konularda ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Rehn, "AK
Parti'nin kapatılma davasıyla ilgili tüm Avrupalı parlamenterlerin endişelerini
paylaşıyorum. Türkiye, ziyan edilmiş yeni bir reform yılını daha kaldıramaz."
dedi. Sosyalist Parti adına söz alan Hans Swoboda ise AK Parti'ye açılan
kapatma davasını, "Avrupa'da mahkemelerin, insanların verdiği oyları
ellerinden alması tahayyül dahi edilemez." sözleriyle eleştirdi. Liberal grup
üyesi Andrew Duff da Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararı alması halinde
tam üyelik ihtimalinin yok olacağını belirterek, "CHP, Mustafa Kemal'e
yakışmayacak bir şekilde Türk demokrasisini agresif bir laikçilik adına feda
etmek ve Türkiye'deki çoğulculuğu ve ifade özgürlüğünü boğmak istiyor."
dedi. Genel kurul toplantısında, CHP'nin şiddetle eleştirdiği AB-Türkiye Karma
Parlamentosu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'a destek açıklamaları yapıldı.
 

bymarti

New member
Local time
10:20
Katılım
4 Aralık 2006
Mesajlar
34
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
49
yazık yaa, valla soğutuyorla bu memleketten insanı
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst