Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

YABAN MERSİNİ (Likapa)BİNBİR DERDE DEVA

seyfi

Administrator
Local time
18:37
Katılım
15 Kasım 2005
Mesajlar
6,014
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
59


YABAN MERSİNİ BİNBİR DERDE DEVA

Yaban mersininin kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktif hale getirdiği, kan şekerini düşürüp bağırsak metabolizmasını düzenlediği, kalp krizi riski ile HIV virüsünün tekrarlanmasını azalttığı, göz yorgunluğunu giderdiği, şeker hastalığından kaynaklanan görme bozukluklarını engellediği bildirildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hüseyin Çelik, yaptığı açıklamada, üzümler grubunda yer alan yaban mersininin, yapılan araştırmalar sağlık açısından çok önemli yararları bulunduğunun belirlendiğini söyledi.


Yüksek ve alçak boylu ile tavşan gözü olmak üzere 3 ayrı türü bulunan yaban mersininin, Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki illerden Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun'un yüksek kesimlerinde yabanı formlarının bulunduğunu ifade eden Çelik, ''likapa'' olarak da adlandırılan meyvenin, yöre halkı tarafından reçel veya pekmez yapılarak tüketildiğini anlattı.
-MİNERAL VE VİTAMİNLERCE ZENGİN-
Yaban mersininin, meyvesi, çiçekleri, yaprak ve köklerinden yararlanıldığını belirten Çelik, ''Yapılan araştırmalarda 145 gram yaban mersinin 21 gram karbonhidrat, 1 gram protein, 0.5 gram yağ, 19 miligram C ve 145 IU A vitamini ile 85 kalori içerdiği belirlenmiştir. Sodyum içermeyen, mineral ve vitaminlerce zengin olduğu belirlenen yaban mersininin insan sağlığı açısından çok yararlı olduğu ortaya konulmuştur'' dedi.
-KANSERE DE İYİ GELİYOR-
Yaban mersinin yaprak ve kuru meyvelerinden yapılan çayın ishal giderici özellik taşıdığını, kadınlarda özel günlerin etkisini azalttığını ve düzene soktuğunu, idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi gösterdiğini, kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktif hale getirdiğini, yağlı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağdığını anlatan Çelik, taze olarak tüketilmesi halinde kanı temizlediğini, kan şekerini düşürüp bağırsak metabolizmasını düzenlediğini, kolesterolü düşürdüğünü, kalp krizi kiski ve HIV virüsünün tekrarlanmasını azalttığını kaydetti.
Çelik, sakinleştirici özelliği bulunan, iltihaplar için dezenfektan özelliği taşıyan yaban mersininin besleyici olmasına rağmen kalori ve sodyum içeriğinin düşük olduğunu da vurguladı. -YABAN MERSİNİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİ TÜBİTAK DESTEKLİYOR- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından ürünün kültür çeşitlerinin bölgede tarımının yapılmasına yönelik çalışmalar başlatıldığını anlatan Çelik, çalışmalara Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından destek verildiğini ifade ederek, ''Böylece Karadeniz Bölgesi'nde ürün çeşitliliğine yaban mersini de eklenmiş olacak ve bu ürüne dayalı yeni sanayi kurulabilecek'' dedi.
 

seyfi

Administrator
Local time
18:37
Katılım
15 Kasım 2005
Mesajlar
6,014
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
59
Yaban mersini, fındık ve çaya rakip olacak

axeko02.jpg

axeko021.jpg

Fındık ve çay, Karadenizlinin karnını doyurmuyor. Karadeniz ekonomisi, likapa, böğürtlen, ahududu, Bektaşi üzümü, Frenk üzümü, Trabzon hurması, narenciye ve soya ile atılım yapabilir

NE OLCAK BU FINDIĞIN HALİ - BÜLENT YARDIMCI / Fotoğraflar - Bünyamin Aygün

Rize'de 1947 yılında faaliyete geçen ilk çay fabrikasının müdürü olan Asım Zihnioğlu, "Bir Yeşilin Ardından" adıyla yazdığı hatıralarında, 1950'li yıllarda Karadenizli köylü kadınların yalınayak dolaştığını, hepsi gurbete çıktığı için köylerde erkek olmadığını anlatır.
1950'li yıllarda yalınayak gezen, buğday ekmeği bulup yiyemeyen Karadeniz, 1960'lı, 70'li yıllarda çay ve fındık sayesinde zenginleşti, tüberküloz ve frenginin kökü kurudu. Bugün geldiğimiz noktada çay ve fındık Karadenizlinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Fındık ve çayla fert başına bin - 2 bin dolar arasında gelir düzeyine ulaşan Karadenizli, haklı olarak çıtayı yükseltmek istiyor.
Karadeniz'de devlet görevini fazlasıyla yapmış. Keçilerin bile zor çıkacağı tepelerdeki tek tek evlere bile devlet yol, su, elektrik ve telefon götürmüş.

Para, Karadeniz'den kaçtı
Ama Karadenizli fındık ve çaydan elde ettiği geliri yatırıma dönüştürememiş. Samsun'dan Rize'ye kadar tüm Karadeniz sahili, 10 - 15 katlı apartmanlarla dolmuş. Karadeniz'de gecekondu yok. Fındık ve çay parasıyla İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlerde apartmanlar inşa edilmiş, mağazalar açılmış, firmalar kurulmuş ama Karadeniz'e yatırım yapılmamış. Uzun yıllar çayını ve fındığını dünya fiyatlarının üzerinde fiyatla devlete satan Karadenizli, rekabeti unutup rehavete kapılmış. Mısırı, tütünü, çeltiği, narenciyeyi, sebzeyi ve meyveyi unutan Karadenizli dağa, ovaya, hatta balkondaki saksıya bile çay ve fındık dikip rahatına bakmış.
Bugün İsrail, AB ülkelerine binlerce ton Trabzon hurması ihraç ediyor ama Trabzon'da, İstanbul'a satacak kadar bile hurma yetişmiyor. Giresun'un antik adı Krezus. Anavatanı Giresun olan 'kiraz', adını buradan alıyor. Ama Giresun'da kiraz bahçesi yok. Giresunlunun yediği kiraz dışarıdan geliyor.
Bugün durum iç açıcı değil. Türkiye fındığın yüzde 80'ini işlemeden ihraç edip cam kavanozda kakaolu fındık kreması ithal ediyor. Karadeniz marketlerinde İtalyan malı Nutella ile Seylan çayı satılıyor. Karadeniz'de 40 yıldır bir tane Sagra var. Karadenizliler ikinci bir Sagra kuramamışlar. Karadeniz halkı, Sagra gibi 10 tane daha fabrika kurarak, naturel fındık yerine gofret, şokella ve çikolata ihraç etmeyi başaramamış. Karadenizlinin ihraç edemediği fındığı devlet satın alarak, fındık yağı yapmış.

Beşikdüzü Köy Enstitüsü
Karadeniz, çay ve fındık tarımı dışında yeni bir çıkış yolu bulmak zorunda. Bunun için de fındık işleyen gıda sanayiinin kurulması, çay ve fındık bağımlılığının kırılarak ürün yelpazesinin genişletilmesi gerekli. Karadenizli, sebze, mısır, çeltik ve soya fasulyesi üretimini artırmalı. Karadeniz'de kiraz, Trabzon hurması, kara incir, böğürtlen, ahududu, Frenk üzümü, Bektaşi üzümü, zeytin, kestane ve yaban mersini (likapa) bahçeleri kurulmalı.
Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü mezunu olan emekli öğretmen Osman Yıldız, Karadeniz'in kurtuluşu için bir kıvılcım çakmış. Osman Yıldız, Polonya'dan getirttiği likapa fidanları ile Rize, İkizdere, Şimşirli köyünde örnek bir bahçe kurmuş. Osman Yıldız, "Yörede likapa ya da ligarba adı ile bilinen yaban mersini yaygınlaşırsa yeni iş alanları açılır" diye düşünmüş.
Karadeniz dağlarında kendiliğinden yetişen 'likapa'ya Avrupalı 'blueberry' diyor. ABD marketlerinde 250 gram 'blueberry', 3.99 dolara (kilosu yaklaşık 16 dolar) satılıyor.
Avrupalılar, bizim yabani likapayı terbiye edip tarım ürünü yapmışlar. İşte Osman Yıldız, Avrupa'da ehlileştirilmiş olan bu likapa fidanlarını getirip köyündeki bahçesine dikmiş. Şimdi 19 Mayıs Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç Dr. Hüseyin Çelik, bu bahçede araştırmalar yapıyor. Dr. Çelik, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) desteklediği bir proje kapsamında, likapa fidanları yetiştirmeye çalışıyor.
Önümüzdeki yıl ilk likapa fidanları halka dağıtılacak. Bu fidanları alarak likapa bahçesi kuracak olan meraklı ve çalışkan Karadenizliler iyi bir gelir elde edecekler. İşler planlandığı gibi yürürse likapa Doğu Karadeniz'de çaya ve fındığa rakip olacak.
 

erhan61

New member
Local time
18:37
Katılım
19 Mart 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
uyundan sonra Yaban mersini mi çıktı seyfi
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst